Sarımsak, soğan, patates enflasyonu

Ali Ekber YILDIRIM TARIM DÜNYASINDAN

Aylardır açıklanan enflasyon verilerinde ilk sıralarda hep tarım ürünleri var. Nisan ayının zam şampiyonu sarımsak olurken onu, kuru soğan ve patates izledi. Sonra diğer tarım ürünleri sıralanıyor. Fiyatı en çok artan ürünlerden ilk 9’u tarım ürünü.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıklamasına göre, nisanda Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 0.85 artarken, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10.94 oranında arttı. On iki aylık ortalamalara göre ise yüzde 12.66 arttı.

Ana harcama grupları itibarıyla 2020 yılı Nisan ayında gıda fiyatları aylık bazda yüzde 2.53 artarken gıdada yıllık enflasyon yüzde 11.28 oldu. Hem aylık hem de yıllık bazda gıda fiyatlarındaki artış ortalama enflasyonun üzerinde.

Fiyatı en çok artanlardan ilk 9’u tarım ürünü

TÜİK’in verilerine göre, Nisan’da fiyatı en çok artan ilk 10 üründen 9’u tarım ürünü. Buna göre, sarımsakta bir aylık fiyat artışı yüzde 46.18 oldu. Nisan ayında kuru soğanda yüzde 37.50, patateste yüzde 31.02, kivide yüzde 30.45, portakalda yüzde 26.66, havuçta yüzde 20.16, elmada yüzde 17.91, limonda yüzde 16.86 ve yumurtada yüzde14.96 oranında fiyat artışı gerçekleşti. Altın fiyatı bir ayda yüzde 14.32 artarken mercimekte ise aynı dönemde yüzde 12.62 artış meydana geldi. Fiyatı en çok artan ürünler listesine yüzde 5.92 ile ayçiçekyağı ve yüzde 5.81 artışla domates de girdi.

Fiyatı en çok düşen ürünler sıralamasında ise ilk 3’te yine tarım ürünleri var. Nisanda fiyatı en çok düşen ürün yüzde 43.57 ile patlıcan olurken, onu yüzde 36.99 ile salatalık ve yüzde 34.23 ile kabak izledi. Sivribiberdeki fiyat düşüşü ise bir ayda yüzde 20.44 oldu.

İhracat yasağına rağmen soğan ve patateste fiyatı yükseldi

Ticaret Bakanlığı yılbaşından hemen sonra, 7 Ocak 2020 itibariyle kuru soğan ve patates ihracatını “izne bağlı ürünler” kapsamına aldı. Fiili olarak patates ve soğan ihracatı yasaklandı. İhracatı kısıtlanan, yasaklanan ürünlerde genellikle fiyat düşer. Çünkü ihracat olmadığı için iç piyasaya arz artar ve fiyat düşer. Fakat soğan ve patateste böyle olmadı. Fiyat başlangıçta biraz düşse de sonrasında artmaya başladı.

Soğan ve patates için nisan ayı “geçiş dönemi” olarak adlandırılıyor. Yeni ürünün henüz hasat edilmediği, eski ürünün ise azaldığı bu dönemde fiyatlar genelde yükselir.

Üstelik bu dönemde hem soğan hem de patateste ithalat da yapıldı. Yani, ihracat yasak ama ithalat serbestti. Mısır'dan soğan ve patates ithalatı yapıldı. Buna rağmen fiyatın yükselmesi tarım politikasının, enflasyonla mücadele politikasının mutlaka gözden geçirilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Üreticide ucuz tüketicide pahalı

Antakya ve Adana’da soğan hasadı başladı. Üretici tarlada kuru soğanın kilosunu 1 liranın altında sattığını söylüyor. Tüketicinin sofrasına aynı soğan 5-6 liradan giriyor. Bu sistemin değiştirilmesi gerekiyor. Gıda enflasyonu ile mücadelenin arkasına saklanılarak ithalat politikası yürütmenin üretime, üreticiye büyük zarar verdiği çok açık ortada. Sadece yasal düzenlemeler yaparak, dijital pazar kurarak, halcileri spekülatör olarak suçlamanın sorunu çözmediği artık görülmeli. Masa başı hazırlanan politikalar yerine sahaya inilmeli ve üreticiyle, eli taşın altında olanlarla gerçekçi politikalar belirlenerek uygulanmalı.

Tarımda güçlü ve etkin bir örgütlenme, kooperatif yapısı olmadan “üreticiden tüketiciye” tedarik zincirinin sağlıklı olmayacağı artık görülmesi gerekiyor.

Koronavirüsün enflasyona etkisi oldu mu?

Bu dönemde birçok üründe fiyat artışı olduğu biliniyor. Koronavirüsle birlikte başlayan kısıtlamalar gıdaya olan talepte dalgalanmalara neden oldu. İlk başlangıçta sokağa çıkma yasağı korkusu ile herkes marketlerden ihtiyacından daha fazla ürün aldı. Satıcılar fiyatı artırdı. Bunlar etkili oldu.

Bugünlerde ise üretici büyük zorluklarla hasat ettiği ürününe alıcı bulmakta zorlanıyor. Alıcı düşük fiyatla aldığı ürünü tüketiciye daha yüksek maliyetle ulaştırdığı için fiyat daha da yükseliyor. Üretimden, tarladan başlayarak tüketiciye kadar olan gıda tedarik zincirinde sorunlar çözülmezse koronavirüsün fiyata etkileri daha da artacaktır.

Özetle, yıllardır söylediğimiz, tarım ürünlerinde üreticide ucuz, tüketici de pahalı gerçeğini bu günlerde daha derinden hissedilecek bir dönemi yaşıyoruz. İthalat politikasından üretim politikasına geçmek zorundayız. Üretimi artırarak enflasyonla mücadele edebiliriz.

Sarımsaktaki fiyat artışı üretim eksikliğinden

Sarımsaktaki fiyat artışı sürpriz değil. Geçen yıl 19 Eylül’de üretimdeki düşüşe bağlı olarak sarımsak fiyatının artacağını belirtmiştik. Sarımsakta bir önceki yıl fiyatın düşük olması ve üretim bölgelerinden Taşköprü’de bazı köylerde dolu felaketinin etkisi ile 2019 üretimi azaldı. Üretim az olunca fiyat yüksek seyretti. Sarımsağın kilosu 70- 80 lirayı gördü. Şu anda geçiş dönemindeyiz. Bazı bölgelerde yeşil taze sarımsak çıksa da hasat Adana, Gaziantep gibi bölgelerde bu ayın sonuna doğru başlayacak. Kastamonu Taşköprü’de ise sarımsak ekimi tamamlandı. Bu günlerde çapalama yapılıyor. Hasat en erken Temmuz ayında başlar.
Telefonla görüştüğüm Taşköprü Sarımsak Üreticileri Birliği Balkanı Abdullah Eligüzeloğlu, Mayıs ve Haziran’da Taşköprü sarımsağı bulmanın zor olduğunu söyledi. Geçen yıldan elinde tutan, koruyabilen varsa satabildiğini ancak bu dönem genelde piyasada sarımsağın azaldığını belirten Eligüzeloğlu fiyatın bu nedenle yükseldiğini ifade etti.

Yüksek fiyata rağmen üretim alanı daraldı

Geçen seneye göre Taşköprü’de üretim alanlarında 2 bin dönüm düşüş oldu. Fiyatın bu kadar yüksek olmasına rağmen üretimin neden düştüğünü Abdullah Eligüzeloğlu şöyle açıkladı: “Taşköprü’de 25 bin dönüm sarımsak ekilir. Bu sene 23 bin dönüme düştü. Geçen sene hasat öncesi 30 köyde dolu yağışı ürüne çok zarar verdi. Çiftçiler büyük zarara uğradı. Bu köylerdeki üreticiler elindeki ürünü tohumluğa ayıramadı, satmak zorunda kaldı. Ekim zamanı geldiğinde fiyat çok yüksekti tohum alan oldu ama alamayanlar da oldu. Bu nedenle ekim yapamayan üreticilerimiz oldu. Ama çok büyük bir kayıp beklemiyoruz. Üretim yine ihtiyacı karşılar. Fakat bizde hasat Temmuz’da başlar. O zamana kadar, Mayıs ve Haziran’da Taşköprü’de sarımsak pazara çıkmaz, çünkü yok.”

Tüm yazılarını göster