Bir yanıyla geçmişe dayanıyor bir yanıyla geleceğe uzanıyor: Baksı Müzesi
Dünyada en hızlı akan nehirlerden biri olan Çoruh’un hemen yanından kıvrılıp gidiyor yolumuz. Çoruh, belki kuraklıktan, belki sıcak geçen yaz nedeniyle ipincecik akıyor. Erzurum Havalimanı’ndan Bayraklı (eski Baksı) köyüne doğru gidiyoruz. İki buçuk saatlik yolun neredeyse sonuna yaklaştık. Bir kez daha Baksı Müzesi’ni gezmenin, Çoruh’a tepeden bakmanın, ıssızlığın ortasında yaşamanın keyfini hissedeceğim. Sevgili Hüsamettin Hoca ile bir kez daha orada buluşacağız.
Ressam, eğitimci Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, Baksı Çağdaş Sanat Müzesi’nin ve Baksı Vakfı’nın kurucusu. Otobüsten indiğimizde Hoca ile birlikte kuvvetli bir rüzgâr da karşılıyor bizi. Biraz geciktiğimizden biz sıkılmışız, bizi müze girişinde bekleyen Hoca üşümüş, ama yüzündeki her zamanki sıcaklık, heyecan hepimizi sarıyor.
Evet, dağın tepesindeyiz, tam bin 600 metre. “Tanrı'nın unuttuğu nokta” derler ya öyle bir yer. Bayraklı, öyle yol üstü köylerden değil, en son köy, yani yollar burada bitiyor…
“Ben, hep şunu düşündüm, uzakta olmamız bizim avantajımız” diyor Hoca ve şöyle devam ediyor:
“İnsanlar aslında yakındakiyle bir âşinalık ilişkisi kuruyorlar, hayatlarının bir parçası haline geliyor o. Ama hep gitmek istedikleri bir uzak kavramı var, o açıdan daha çok ilgilenmeye yöneliyorlar. Müzeyi açmaktaki bir amacımız da gurbetçiliği engellemekti. Babam gurbetçiydi. Kar yağıp da herkes içeri girince ağabeyim ve ben çıkar, babamız gelecek diye beklerdik. Babam bizim müzenin hemen arkasındaki tepeden iki senede bir gelirdi ancak. Çocuk için ne büyük bir travma, düşünün, annem içinse daha perişan bir durum. Artık bu gurbet meselesinin bitmesi gerekiyor. Böylece herkesin göçtüğü bir yerden siz ters bir akım oluşturmaya çalışıyorsunuz, orada anılarınız var, onlara sahip çıkıyorsunuz, kişisel tarihinize sahip çıkıyorsunuz ve sosyal erozyona, o küreselleşme dediğimiz kavrama kafa tutuyorsunuz.”
Bu haberin ve köşemizin diğer yazılarının ayrıntıları için lütfen ekonomim.com/yasam-keyfi’ne geçiniz…
Mutfağımızın dünyaya tanıtımına anlamlı bir katkı: Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı
Anadolu'nun binlerce yıllık geleneksel yemek tariflerinin ilk kez sağlıklı ve atıksız yönleriyle dünyaya açıldığı "Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı" kitabının tanıtım toplantısında konuşan Emine Erdoğan, Türk mutfağının sağlıklı, geleneksel ve atıksız yönleriyle dünya mutfaklarında öncü bir yer edineceğini belirterek "Bu güce inanır, el birliği yaparsak, gastrodiplomasi alanında yeni rekorlar kırabiliriz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kitabın dünyanın önemli kütüphanelerinde ve gastronomi raflarında yer alacağını; kültürel diplomasi alanında yeni bir köprü olacağını dile getirdi.
Akbank Caz Festivali, 1-10 Ekim tarihlerinde sanatseverlerle buluşuyor
Şehir ve caz kültürünü 31 yıldır bir araya getirmeyi hedefleyen, Türkiye’nin en uzun soluklu festivallerinden Akbank Caz Festivali bu yıl 1-10 Ekim tarihleri arasında 10 farklı mekânda, Türk Caz sahnesinden 100’ün üzerinde sanatçının birbirinden özel performansına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Türkiye İş Bankası Resim Müzesi için çalışmalar hızlandı
İstiklal Caddesi’nde uzun yıllar Türkiye İş Bankası’nın Beyoğlu Şubesi olarak hizmet veren, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli binanın resim müzesi olarak hizmet vermesi için restorasyon inşaatı devam ederken müze hazırlıkları da İş Sanat tarafından başlatıldı. Müzenin kurucu küratörlüğüne, mimar, sanat tarihçisi ve yazar Prof. Dr. Gül İrepoğlu getirildi. Burçak Madran müzeolojik konularda danışman olarak görev alırken, İş Sanat’ın plastik sanatlar danışmanı Prof. Rahmi Aksungur da müze hazırlık çalışmalarında önemli bir rol üstleniyor.
Pera Müze’sinin yeni sergisi: Yüzleşme
Pera Müzesi, ulusal ve uluslararası eğitim kurumlarıyla gerçekleştirdiği işbirlikleri ile genç sanatçı ve tasarımcıların çalışmalarını sanatseverlerle buluşturmaya devam ediyor. Müzenin yeni sergisi “Yüzleşme”, Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğrenci ve mezunlarının yapıtlarını bir araya getiriyor. Fakültenin 25 yıllık üretiminden disiplinler ötesi bir yaklaşımla örnekler sunan sergi, kurumun geçmişi ve bugünüyle yüzleşmesine aracı olurken, bir yandan da izleyiciye dünyayla yüzleşme ve onu alışılmadık açılardan yeniden keşfetme fırsatı sunuyor. Sergi, 24 Ekim’e kadar Pera Müzesi’nde ziyaret edilebiliyor.
Tekfen Vakfı’nın yeni müzik bursiyerleri Gönültaş ve Bostancı
Tekfen Vakfı, klasik müziğe olan desteğini, 2019 yılında başlattığı Müzik Bursu programı ile bu yıl da sürdürüyor. Başta Tekfen Filarmoni olmak üzere, Türkiye'deki orkestralar için yetkin müzisyenler yetiştirmek amacıyla sağlanacak olan Tekfen Vakfı Müzik Bursu’nun 2021-2022 eğitim yılındaki sahipleri belli oldu. Tekfen Filarmoni Genel Sanat Yönetmeni ve daimi Şefi Aziz Shokhakimov’un başkanlığındaki jürinin yaptığı değerlendirme sonucunda bursun yeni sahipleri Simay Gönültaş ve Barok Bostancı oldu.
Fransızca Çeviri Ödül töreni Fransız Sarayı’nda yapıldı
Institut Français Türkiye’nin nitelikli edebiyat çevirilerini desteklemek ve çevirmenlik mesleğine hak ettiği değeri vermek amacıyla bu yıl ilk defa başlattığı Fransızca Çeviri Ödülü Fransa Büyükelçisi Hervé Magro’nun katıldığı törenle Ebru Erbaş’a verildi. Erbaş, ödüle, Fransızca aslından çevirdiği Mahir Güven’in Ağabey romanı ile layık görüldü.
Shakespeare’in sözlerine yeni bir yorum
İngiltere’de bulunan göçmen tiyatro ekibi Seyyar Kumpanya, Shakespeare’in sözlerine yeni bir ışık tutmayı amaçlıyor. Çoğunlukla yabancılar, göçmenler ve toplum tarafından öteki konumuna yerleştirilenlerin yüksek sanat kabul edilen klasik eserlere layık görülmemesi, işin içine konuşulan dil karışınca daha da ciddi bir boyut kazanıyor. İşte Göçmen Şekspir oyunu bu duruma karşı bir başkaldırı niteliği taşımayı amaçlıyor. Seyyar Kumpanya’nın projesi Edinburgh Fringe tiyatro festivalinde dijital olarak C vesnues tarafından Eylül ayı boyunca gösterimde.
Mutfak Dostları Derneği’nden “Paylaşımlık Ada Lezzetleri” yemeği
Mutfak Dostları Derneği (MDD), Burgazada’nın iki dost işletmecisi İskele Çardak ve Barbayani’nin ev sahipliğinde “Paylaşımlık Ada Lezzetleri” başlıklı bir yemek düzenledi.