Sahi Merkez Bankası faizi niye indirdi?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

✔ İktisat kitapları düşük faizle yatırımların, üretimin, tüketimin ve refahın artacağını yazar. Ancak bunları sağlayabilmenin tek koşulu düşük faiz değil ki...

✔ Biz kısa vadeci yaklaşımla düşük faiz sayesinde enflasyonu aşağı çekme peşindeyiz. Ama enflasyonda geçen yıl sonbaharda sağlanan düşüş faiz indirimi sayesinde değildi.

✔ Üstelik son dört aydır faiz düşerken enflasyon artıyor. Şu durumda insan merak etmeden duramıyor; bir dizi olumsuzluğu körükleyecek son faiz indirimi niye yapıldı?

Çok safça bir soru gibi görülebilir, öyledir de belki. Ama insan sormadan edemiyor doğrusu...

Önce şu soruya yanıt aramalı; faiz niye indirilir, faizin niye daha aşağıda oluşması istenir?

İktisat kitapları çok çok özetle “Düşük faiz sayesinde yatırımlar artar, üretim artar, tüketim artar, ekonomi canlanır, işsizlik azalır, refah büyür” der.

İktisat kitapları faiz düşünce “Enflasyon geriler” demez. 

Merkez Bankası faizi geçen hafta 0.50 puan daha aşağı çekerek yüzde 10.75’e indirdi. İyi güzel de bu niye yapıldı?

İktisat kitaplarının yazdığı gelişmeler olsun diye mi? Belki...

İyi ama Merkez Bankası kredi büyümesi ve kredi kompozisyonundaki gelişmelerden rahatsız. Bu rahatsızlık geçen haftaki faiz indirimi kararının açıklamasına yansımış durumda. 

Yani Merkez Bankası hem kredi genişlemesinden hoşnut değilmiş gibi görünecek ve bu durumun dikkatle izlendiğini açıklayacak, hem de kredi genişlemesini tetikleyecek şekilde faiz indirecek.

Anlayan beri gelsin!

Ayrıca faiz 0.50 puan daha aşağı çekildi diye kimse yatırıma koşmuyor. Yatırım kararı almanın tek ölçüsü faiz değil ki.

Bizim temel sorunumuz güven. İster ekonomik dalgalanmanın sona ermesi açısından, ister dış politika ve onun ekonomiye yansımaları açısından... Bir yıl sonra neyin nasıl oluşacağını kim tahmin edebiliyor...

Yeri gelir bakkal açmak için bile tereddüt edersiniz; kaldı ki devasa yatırımlara girişmek, o kadar kolay mı?

★ ★ ★

Ne yani yarın ne olacak, ne bekliyoruz? Ne bekliyoruz da faizi indiriyoruz. 

Yarın güllük gülistanlık mı olacak... Dış politikadaki sorunlarımız geride mi kalacak, sihirli bir değnek değmişçesine...

Ya da ekonomide bir türlü üstesinden gelemediğimiz sorunlar bir çırpıda aşılacak mı, bir sihirli el de oraya mı dokunacak...

Bu iki konuda “Evet, yarın muhteşem olacak” diyebilen varsa, tamam.

Ama yok, kimsenin böyle bir şey söylemesi mümkün değil. Tam tersine bugünü aramasak diyecek durama gelmemiz çok daha ağır basan bir olasılık.

Şu durumda başlıktaki soruyu soralım:

“Öyleyse Merkez Bankası ne diye faiz indirmeye devam ediyor?” Yanıt yok mu, peki o zaman devam edelim:

“Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinden ne gibi sonuçlar bekleniyor ve şimdiye kadar bu sonuçlar elde edilebildi mi?”

“Hiç şüphesiz edildi” denileceğinden eminiz.

En başta “Bakın, faiz düşürüldü, enflasyon da nasıl geriledi” görüşü dile getirilecektir.

Enflasyonu faiz mi düşürdü!

Arşivler ortada. Geçen yılın haziran ayında gidişat belliydi. Enflasyonun yüzde 16’larda bulunduğu söz konusu ayda, eylülde tek hanenin görüleceğini gün gibi ortadaydı. Görünen köy kılavuz istemiyordu yani. Bu düşüş tümüyle baz etkisinden kaynaklanacaktı ve nitekim beklendiği gibi de oldu.

Hem faizdeki indirim tek başına enflasyonu aşağı çeken en temel önlem ise enflasyonla mücadele için bunca uğraş niye. Yarın faizi yüzde 5’e, 1’e indirelim; olsun bitsin!

Ama olmuyor değil mi...

Yazımızda bir tablo yer alıyor. Geçen yılın ocak ayından bu yana olan dönemi kapsayan bir tablo.

Beyaz kutular oranların önceki aya göre değişmediğini, maviler düşüş olduğunu, sarılar ise artış yaşandığını gösteriyor.

Son dört aya bakalım. İki oranın yönü aşağı, iki oranın ise yukarı.

Aşağı doğru gidenler, faizler. Merkez Bankası’nın politika faizi ile mevduat faizi (tüm bankalar için vadeli mevduat faizi ortalaması) sürekli düşüş gösteriyor.

Ama diğer yanda “Faiz düşünce enflasyon da düşer” diyenleri haksız çıkaran bir başka eğilim söz konusu. Merkez Bankası’nın faizi düşüyor ama diğer yanda yıllık TÜFE’de ve doların yıllık değişiminde bir yükselme var.

Tablonun ilk iki sütunu mavi, son iki sütunu sarı!

Nasıl izah edeceğiz şimdi bu durumu?

Soru değişmiyor

Her ilacın yan etkisi olması gibi, hele hele dozundan fazla alınan ilacın zehir etkisi yapması gibi faizin olması gerekenden çok düşürülmesi de çok fena yan etki yapar. Nitekim son günlerde yapıyor da...

İçinde bulunduğumuz duruma bir kez daha bakalım...

Birincisi; faizin düşürülmesi enflasyonun gerilemesi sonucunu doğurmuyormuş. Tabloya ve grafiğe bakmak yeter.

İkincisi; kapımızda bir dizi tehlike var. Bu koşullarda faiz indirmek rasyonel bir adım mı?

Ve üçüncü olarak acaba şunu düşünüyor muyuz; faizin inmesi belli ki hoşumuza gitti, bir dizi gelişmeyi de buna bağladık; ama ya yarın bir gün faizi artırmak durumunda kalırsak nasıl bir gerekçeye sığınacağız?

Soru hala yanıtsız

Farkındasınız değil mi, Merkez Bankası’nın böylesine bir ortamda faizi neden hala düşürmekte olduğu sorusuna yanıt bulunabilmiş değil.

Ya da bir yanıt, bir gerekçe var da kamuoyu bu gerekçeye biraz dudak büküyor.

Aslında kamuoyu faiz indirimini haklı ve yerinde görüp görmediğinin tepkisini başta döviz olmak üzere bazı göstergelerle veriyor zaten.

O zaman tekrar soralım:

“Merkez Bankası olan bitenin ve bu koşullarda faiz indiriminin çok tehlikeli olduğunun farkında mı değil, yoksa PPK açıklamasında da yer verildiği gibi bazı risklerin farkında ama yapabileceği bir şey mi yok?”

 

Tüm yazılarını göster