Sahi girişimci kimdir?

D. Ferhat DEMİR İNOVASYON DELİSİ

Madem girişimcilik haftasını kutuluyoruz, başlıktaki soruyu sormanın tam zamanı. Girişimcilik son yıllarda “buzzword”, girişimciler en havalı insanlar. Peki, girişimcilik denilince ne anlıyoruz? Kimdir girişimci? Hem sahada hem akademide girişimcilik ve inovasyon çalışan birisi olarak söylemeliyim ki her iki fenomene dair dünyada henüz standart bir tanım yok. “Finansal getiri” ve “değişim” gibi birçok farklı çalışmada ortak bazı noktaların olduğunu söyleyebiliriz. Richard Cantillon girişimcinin kritik bir ekonomik faktör olduğunu söyleyen ilk ekonomist (1755) fakat Cantillon girişimcisi aslında tüccardan fazlası değil. Her ticaret yapan, her iş kuran kişi girişimci midir? Esnaf, girişimci midir mesela? Küçük işletme sahipleri girişimci midir? Evet, ise neden ayrı sözcükler kullanıyoruz? Sorunun yanıtı Schumpeter’a göre net bir şekilde hayır. Ona göre girişimci inovatördür, yani şu beş maddeden herhangi birisini yapan kişi: 1) yeni ürün geliştiren, 2) yeni üretim metodu geliştiren, 3) yeni pazar geliştiren, 4) yeni bir tedarik kaynağı geliştiren, 5) yeni bir organizasyon modeli ya da sektör geliştiren. Köşenin takipçilerinin anımsayacağı üzere Schumpeter önceki yazılarımda detaylandırdığım inovasyon türlerini temel olarak anlatıyor bu beş madde ile. Ona göre girişimcinin vazifesi yeni kombinasyonlar geliştirmektir. Yeni ürünler geliştirmek ya da var olan ürünleri yeni şekillerde müşteriye sunmak (iş modeli) olarak özetleyebiliriz. Dolayısı ile herhangi bir iş insanı, esnaf, tüccar veya zanaatkar girişimci değildir, bu kişiler yeni kombinasyonlar yapabiliyorsa ancak girişimci olabilirler. Yaşayan büyük ekonomistlerden Israel Krizner gibi Schumpeter’dan farklı düşünenler yok değil. Krizner’a göre girişimci yeni bir ürün geliştirmek yerine geliştirilen ürünlerin arz-talep dengesizliği sonucu oluşan fiyat değişimleri üzerinden fırsatları yakalayan kişidir. Yani Schumpeter’in iddia ettiği gibi girişimcinin yaratıcı olması ve yaratıcı yıkım yapması şart değildir, herhangi bir tüccar Krizner için pekâlâ girişimcidir. Bu görüşe göre yüksek etkili inovasyonlar yapmak yerine pasif bir konumda kalarak da kar elde edilebilir. Her iki ekonomistin hemfikir olduğu nokta: ülkelerin ekonomik kalkınmaları için girişimciler kilit rol oynadığı. Krizner, bizim gibi ekonomik sıçrama yapması gereken ülkelerin Schumpeter’in radikal inovasyonlar yapan girişimci türüne daha çok ihtiyacı olduğunu kabul eder.

Şahsen ben Schumpeter ekolüne daha yakınım. Küçük işletme sahipleri ile girişimciler aynı kişiler değildir. Girişimcileri ayıran iki kilit sözcük: strateji ve inovasyon. Girişimciler stratejik olarak hızlı büyümeye ve etki yaratan inovasyonlara odaklıdırlar. Esnaf veya tüccarlar da hızlı büyümek isteyebilirler ama inovasyon yapmak zorunda değiller. Al-sat yaparak finansal anlamda büyüyebilirsiniz. Önceki yazılarda çok değindiğim için inovasyonun detaylı tanımına girmiyorum burada. Her işletme kurucusu değil ama startup kurucuları kesinlikle girişimcidir. Tanım olarak startuplar zaten hızlı ölçeklenebilir girişimlerdir ve her startup yeni bir inovasyonla doğar. Bana göre girişimcilik yeni bir organizasyon/işletme veya ürün geliştirmek ve bunu hızlı ölçeklemektir. Benim için girişimci tüm süreçleri inovatif bir şekilde tasarlayan ve yöneten kişidir. İnovasyon hem süreç hem sonuç olduğu için nihayetinde girişimci inovasyon yapandır. Başarılı girişimciyi öne çıkartan esasında inovasyonun etkisidir. Dolayısıyla son tahlilde girişimcilerin işi inovasyondur.  Eğer bakkal Ali usta işine diğer bakkallardan farklı olarak yeni bir hizmet eklerse (gelir üreten) ya da yeni bir iş modeline geçerse inovasyon yapmış olur ve esnaflıktan girişimciliğe terfi eder. Mesela internetten ve telefondan sipariş alır, hatta olmayan ürünleri caddenin başındaki marketten alarak müşteriye ulaştırırsa bu inovasyondur. Eğer tüm bakkallar ya da marketler bunu yaparsa tabi olarak farkını yitirecek ve bu durum büyümesini baskılayacaktır. O yüzden girişimci sadece kuran değil sürekli büyütme kabiliyetine sahip olan kişidir. Büyük marketlerin yapamayacağı rekabetçi uygulamalar da bulunabilir. Örneğin mahalledeki ev hanımlarını organize edip el ürünlerini ya da ev yemeklerini satabilir (mahallenin esnafına ya da bölgedeki esnaflara). Websitesi kurmak zahmetli ve masraflı oluyorsa basit broşürlerle o bölgedeki tüm esnafa bu bilgi yayılabilir. Teşbihte hata olmaz. Verdiğim örneğin içeriği önemli değil. Amacım girişimcinin herhangi bir esnaf, tüccar veya küçük işletme sahibinden farklı olduğuna ve farklı sosyolojik ve ekonomik sonuçlar ürettiğine dikkat çekmek. “Girişimcinin kim olduğunun ne önemi var?” diye soruyorsanız çok önemi var aslında. O konuyu da haftaya tartışalım.

Tüm yazılarını göster