Saat : 06:00
Yer: Özel sektörün inşaa ettiği devletin işlettiği T.C. Sağlık Bakanlığı Ankara Bilkent Şehir Hastanesi, Nöroloji Bölümü, B1 Kat, A Kanadı.
Oda: Prof. Dr. Ergün Dağlıoğlu ve Op.Dr. Onur Özbakır’ın birlikte hasta gördükleri oda.
Sabahın bu saatinde neredeyse 150 kişi kapıda sıra bekliyor. Doktorlar muhtemelen uyumadan gece geç biten ameliyattan sonra sabah 06:00’da hasta görmeye gelmişler. 30 senelik özel sektör hayatımda ben bu kadar erken işe başlayanları görmedim. Çok tebrikler!
Neden oradayım? Babam Prof. Dr. İlhami Kiziroğlu 2023’ün son günlerinde beyin kanaması geçirdi ve hiç umut yokken Antalya’dan ambülansla geldiği Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde saat 23:00’da Ergün Hoca ve Onur Hoca’nın takımı tarafından çok riskli bir ameliyata alınarak kurtuldu.
Allaha şükür şanslıydık. İyi bir sağlık takımı bizimle ilgilendi. Ergün Hocanın beyin damar hastalıklarının girişimsel ve cerrahi tedavisinde ne kadar tecrübeli olduğunu ve yapılan işlemlerin nitelik ve nicelik olarak sadece ülkemiz çapında değil dünya genelinde bile oldukça ileride olduğunu ben bilmiyordum. Esasen çocukluğu Ankara’da geçmiş ve o dönemde sadece devlet hastanelerinde tedavi görmüş ve halen sektörde arkadaşları olan biri olarak ülkemizde nice Ergün Hocalarımız ve özverili ekiplerin olduğunu biliyorum. Bu insan kaynağını değerlendirmeliyiz. Bu ekipleri ve yaptıkları tedavileri yurtdışına açabiliriz, yepyeni ve sürdürülebilir bir turizm geliri elde edebiliriz.
Fakat…… Sektörden çok fazla ayrılan sağlık çalışanı duyuyorum. Değerli insan kaynağını yurtdışına kaçırıyoruz. Bazıları ise küsüp başka sektörlere yöneliyor. Bunun önüne geçilmeli. Bölgenin en iyi sağlık sektörüne sahip olabilmemiz için insan kaynağını rahat ettirip, ülke içinde tutup, usta çırak ilişkisiyle yeni nesilleri sağlık sektörüne çekmemiz lazım. Sağlık çalışanlarının, doktorundan teknisyenine, hemşiresinden hastabakıcısına, ailelerinden, sağlıklarından, hayatlarından verdikleri özverinin de hem iyi çalışma koşulları, hem özel eğitimler ve iyileşmiş özlük haklarıyla ödüllendirilmesi ve onlara iyi bir gelecek sağlanması lazım.
DOĞU AKDENİZİN SAĞLIK TURİZMİNDEKİ TEK ADRESİ OLABİLİRİZ
Devlet Özel Sektör iş bilirliği (“Public Private Partnership -PPP”) PPP modeliyle yapılmış şehir hastaneleri Türkiye’nin her tarafında. Servo Capital olarak bizim finansmanında çalıştıklarımız da dahil PPP ile finanse edilmiş 18 tane hastane ve bu hastanelerin 26,000 tane yatak kapasitesi var. Bu hastaneler devasa alt yapı yatırımları. Makine, ekipman, sistem, insan her şey entegre. Fakat bu devasa yatırımlar muayene için sadece gündüz çalışıyorlar. Akşam ise daha az randımanlı çalışıyorlar.
Finansçı gözüyle 24 saat üzerinden bakıldığında hastanelerin kapasite kullanım oranları düşük. Esasen bu yatırımların kapasite kullanım oranlarını arttırabilsek. Çalışanları 24-36 saat kesintisiz nöbet sisteminden, gün içi vardiya sistemine geçirebilsek.
Hastaneleri yurtdışından hastalara açabilsek. Ücreti karşılığı yabancı hastalarla kapasite kullanım oranlarını arttırabilsek ülke yeni ve karlı bir döviz gelir kalemi elde edebilir. Böylece hem yabancı hastaya bakan sağlık çalışanları ek gelir de elde edebilir hem de yapmış olduğumuz devasa şehir hastanesi yatırımlarımız ekonomiye daha da fazla katkı sağlar.
Bu arada sağlık turizmi sadece hastane gelirleriyle kalmaz. Hastane etrafındaki otel, ulaşım, yemek, alışveriş ekosistemi de bu turizm kaleminden beklenenden çok daha fazla döviz ve katma değer yaratacaktır. İnanılmaz büyük bir potansiyel.
HEDEF YILDA 10 MİLYON YABANCI HASTA OLMALI
Peki bu modele ulaşmamız için ne lazım. İyi bir planlama ve sektörde şu andaki sıkınıtıların azaltılması lazım. Personelin maaş seviyeleri, özlük hakları, çalışan ve çalışmayan personelin performans ölçümleri, çalışma saatleri, mesleki gelişim için eğitimler ve yurtdışına erişim, hasta yoğunluğunun düzenlenmesi geliştirilmesi planlanması gereken konular. Ek olarak tüm personelin ingilizce seviyesini geliştirmeli ki yabancı hasta ile iletişim kurabilsin.
Başlayalım gerisi gelir. Sağlık turizminde hedef 5 senede 10 milyon yabancı hasta desek ve yarın başlasak?
Sağlıcakla kalın,