Bizim için toprak önce vatandır. Geçmişimiz ve yarımmızdır. Toprak ulusal varlıktır. Toprak yaşar. Toprak canlı tutulmalıdır. Toprağa zarar verilmemelidir. Sağlığımızın önceliğimiz olduğu bu günlerde toprak sağlığı da mühim. Çünkü toprak yok olmamalı ve sağlığı korunmalıdır. Karasal ekosistemlerin sahibi toprak olup, biyoçeşitliliği hepimizin yaşamını etkiler. Gezegenimizin biyoçeşitliliğinin dörtte birini, yaklaşık olarak atmosferdeki karbonun iki katını, bitkilerdeki karbonun üç katını içeren, yeraltı ve yerüstü bağlantılarıyla yaşamı etkileyen toprak, karasal ekosistemlerdeki canlı organizmaların yüzde doksanının yaşam döngülerini yeraltı habitatlarıyla destekler.
Sağlıklı toprak Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri için ilerlerken, iklim değişimi mücadelesi için gezegenimize ve insan refahına en büyük katkılardan birini yapar. Toprak enerji ve besin zincirine hizmet ederken, ham madde sağlar, haşere kontrolü yapar, su arıtır, karbon tutarak doğal yaşamı yeniler. Gıdamızın yaklaşık yüzde 95'i doğrudan veya dolaylı topraklarımızdan üretilir. Toprak çok yavaş oluşur. Bu nedenle toprak yenilenemeyen, sınırlı bir kaynaktır. Toprak sürekli küçülmektedir.Toprak bozulması insan sağlığı, gıda güvenliği, kültür koruma, göç, ormansızlaşma ve iklim değişimi için büyük tehdittir. Bu nedenlerle arazi kullanımı ve toprak korumanın akçeli ve doğaya maliyeti yüksektir.
Bu yıl 5 Aralık Dünya Toprak Günü’nde “Toprağı Canlı Tutalım, Toprak Biyoçeşitliliğini Koruyalım” diyerek toprak biyoçeşitliliği kaybına dur demek için kampanyalar yapıldı. Toprağımız için: Daha yeşil kentlerle gelişerek, daha sürdürülebilir yaşamalıyız; Toprak biyoçeşitliliği araştırmaları, bilimi ve inovasyonuna yatırım yapmalıyız; Toprak yaşamı için farkındalık yaratmalıyız; Toprak biyoçeşitliliğinin savunucusu olmalıyız; Toprağa tehlikeli kimyasalları ve atıkları karıştırmamalıyız; Atık azaltımı, yeniden kullanımı ve geri dönüşümü yapmalıyız; Toprağı sürdürülebilir yönetmeliyiz.
Dünyada yılda yaklaşık 24 milyar ton, ülkemizde 500 milyon ton toprak yitiriliyor. Şimdi, bir karışı için canımızı vereceğimiz toprağımızı koruma vakti. Aşık Veysel’in dediği gibi:
Koyun verdi kuzu verdi süt verdi
Yemek verdi ekmek verdi et verdi
Kazma ile döğmeyince kıt verdi
Benim sadık yârim kara topraktır