Muzun değeri
Bir muzun değeri bu kadar artabilir mi? Manhattan’ın Üst Doğu Yakası’ndaki Bengaldeşli sokak satıcısından 0,35 dolara alınan bir muz, bir kaç blok ötede tam 5,2 milyon dolara alıcı bulmuş. Acaba muz nasıl bir işlemden geçmiş? Acaba hangi Midas dokunmuş bu muza? İşlem, görünüşte çok basit bir işlem; muz, gri renkli bir bant ile duvara tutturulmuş. Böylece muz, muzluktan çıkıp bir sanat eserine dönüşmüş. Değeri bundan dolayı artmış. Muzlu eserin satıldığı yer de Sotheby denen ünlü bir müzayede galerisi. Bu satıştan galeriye de 1 milyon dolar komisyon verince alıcının cebinden çıkan para 6,2 milyon dolar olmuş. Muzlu eseri alan ise Justin Sun adında kripto-para girişimcisi bir Çinli. Müzayedeyi Hong Kong’tan izlemiş. Diğer altı kişi ile çekişmiş, ama muzlu eseri o kazanmış. Şöyle demiş: “Bu eşsiz sanat deneyiminin bir parçası olarak o muzu yiyeceğim; sanat tarihi ve popüler kültürdeki yerini onurlandırarak”.
Maurizio Cattelan
Bu eserin yaratıcısı, Maurizio Cattelan isimli bir İtalyan sanatçısı. Emekçi bir aileden geliyor. Anne temizlikçi, baba ise kamyon şoförü. Çalışma yaşamına yirmi yaşında ahşap mobilyalar tasarlayıp üreterek başlamış. Cattelan’ın resmi bir sanat eğitimi yok. Kendi kendisini yetiştirmiş birisi. Sanat katologlarını okumanın yanında “sergiler düzenlemek benim okulum oldu” demiş.
Cattelan’ın sanatının merkezinde hep mizah ve hiciv olmuş. Bu nedenle kendisine sanat dünyasının şakacısı, soytarısı gibi sıfatlar yakıştırılmış. Cattelan bir söyleşisinde mizah için şunları söylemiş: “Mizahın, şiddet olmadan öfkeyi yüzeye çıkarmanın harika bir yolu olabileceğini düşünüyorum”. “Kendinizi nasıl tanımlarsınız?” Sorusunu da şöyle cevaplamış: “Dünyanın zaman zaman bir kışkırtıcıya veya bir günah keçisine ihtiyacı vardır. Bir anda kendimi acaip bir yerde buldum. Kim ne derse desin sıkıcı bir insanım. Kendimi tanımlarken uykum geliyor”. Bu kadar da alçakgönüllü, ama yaratıcı birisi.
Mazurizio Cattelan’ın sanat kariyeri 1989 yılında “Family Syntax” adlı siyah beyaz bir fotoğrafla başlamış. Bu, çıplak göğsünün üzerinde ellerini bir kalb şeklinde yerleştirdiği çerçeveli bir otoportre imiş.
Cattelan, hep sıradışı eserleri ile gündeme gelmiş birisi. Örneğin, Milano Borsa binası önünde çok tartışma yaratmış “L.O.V.E.” isimli orta parmak heykeli bulunuyor. Taksidermi kullanarak da bazı eserler vermiş. Örneğin, Novecento isimli eseri taksidermi edilmiş bir yarış atıdır. Uzatılmış gövdesi ile sarkık biçimde koşum takımları ile tavandan asılmış biçimde durur. Bidibidobidiboo isimli bir başka çalışması da mutfak masasına çökmüş, ayaklarının atında bir tabanca olan taksidermi edilmiş sincaptır.
Cattelan, ilginç balmumu heykelleri ile de ses getirmiş. Örneğin, gerçek boyutlarda resmi merasim kostümü ile üstüne göktaşı düşmüş, acı içindeki yüz ifadesi ile Papa; gerçek boyutundan küçük diz çökerek dua eden Hitler heykeli; tabutu içinde kostümü ile yatan ama ayakları çıplak John F. Kennedy gibi.
Muz
Muz eseri, ilk olarak 2019 yılı Aralık ayında Miami Sanat Fuarı’da (Art Basel Miami) sergilenmiş. Eserin ortaya çıkışı da ilginç olmuş. Cattelan’ın aklındaki ilk proje muz biçiminde bir heykel imiş. Otel odasına astığı muza bakarak ilham gelmesini bekliyormuş. Muz heykeli ama hangi malzemeden? Çam sakızı, bronz, boyanmış bronz derken Cattelan’ın kafasında şimşek çakmış “Neden bizzat muzun kendisi olmasın ?”demiş ve kaptığı gibi muzu fuardaki Galeri’ye getirip duvara gri bir bantla tutturmuş; esere “Komedyen” adını vermiş.
Muz eseri, Luvr Müze’sindeki Mona Lisa tablosu kadar ziyaretçilerin ilgisini çekmiş. Ama sergi olaysız geçmemiş. Kendini “Aç Sanatçı” (Hungry Artist) diye tanıtan New York’tan bir sanatçı ilk muzu yemiş. Instagramda “Mazurizio Cattelan’ın sanat çalışmasını çok seviyorum. Gerçekten bu kurguyu seviyorum; çok lezzetli” diye paylaşım yapmış. Muz yenilenmiş ama fuar sonu beklenmeden eser gösterimden kaldırılmış. Çünkü galeri sahibinin ifadesine göre ziyaretçilerin yoğun ilgisi diğer eserleri ve görülmelerini tehlikeye düşürmüş. Burada muz eseri 120.000-150.000 dolara üç alıcı bulmuş.
Muz eserini alanlara bir sertifika ve de ayrıntılı 14 sayfalık bir kullanma talimatı veriliyormuş. Talimatta diyagramlar, muzun nasıl yerleştirileceği ve sergileneceği açıklanıyormuş. Muzun 7 ila 10 gün arasında değişimi tavsiye ediliyormuş. Muzun da yerden 5 feet 9 inç yukarıya konulması gerekiyormuş. Bir de muz bozulduğunda onu değiştirme için izin yazısı varmış.
Bir Yorum
Muz eserinin ilk üç alıcısından birisi olan Sarah Andelman şöyle demiş “Gerçekten zamanımızı yansıtıyor; her şeyde bir mantıksızlık ve saçmalık”
Gidişata bu açıdan baktığınızda gerçekten bunu ülkemizde de her yerde görüyoruz. Sanki bir saçmalık ve mantıksızlık yağmuru yağmış üstümüze; her şey tersine dönmüş gibi. Neleri duyuyor, ne saçmalıklara tanık oluyoruz. Ve de saçmalıkları ifade etmek için bazı ifadeler yetersiz kalıyor. Örneğin, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” çok zayıf duruyor; “Ayranı yok içmeğe, atla gider…” hafif kalıyor; “Yavuz hırsız” çok masum bir ifade artık.
Bakarsınız bizden de bir sanatçı çıkıp çevremizdeki bu saçmalıkları yansıtmak için duvara bir şey bantlar. Belki muz yerine bizde duvara hıyar koymak daha uygun düşebilir.