Global piyasalar zorlandığında, büyük merkez bankaları devreye giriyor. İkinci dalga geliyor korkusuyla yapılan satışlar sınırlı kaldı. Fed’den, Japonya Merkez Bankası’ndan yeni adımlar geldi. Avrupa Merkez Bankası iki hafta önce kurtarma paketini genişletmişti. Destek anlamında para politikasında sorun yok. Bugüne kadar en büyük programları açıklayan Fed’in gündeminde getiri eğrisi kontrolü de var. Bu politikada, belli bir vadeye kadar olan tahvillerin faizlerinin belirli bir oranın üzerine çıkmasına izin verilmiyor. Kısacası getiri eğrisi bir vadeye kadar kontrol ediliyor.
Merkez bankalarının kısa vadeli faizler üzerinde mutlak hâkimiyetlerinin olduğunu belirteyim. Kısa ve uzun vadeli faizleri kimin ne kadar kontrol edebildiği başlı başına bir yazı konusudur. Ama biraz değineyim. 2009 krizinde uygulanan para politikalarının ABD’de enflasyon yaratacağı düşünülüyordu. Büyük tahvil fonlarının faizleri yukarı taşıyacağı konuşuluyordu. Bu düşünceye sahip akademisyenler ve yorumcular, tahvil-bono piyasasında Fed’le uğraşılmayacağını tecrübe ettiler. Tahvil alım programları özünde enflasyonist değildir. Amerikan tahvil faizlerinin son günlerde biraz yükselmesiyle konu tekrar gündeme geldi. Başta Fed olmak üzere, büyük merkez bankaları faizlerin yükselmesine izin vermezler. Şirketlerin finansman maliyetlerinin artmasına göz yummazlar. Devletlerin artan harcamalarını, Hazinelerin düşük oranlarla finanse etmesine imkân tanırlar.
Doktorlar “virüste ikinci dalga” konusunda ayrışıyorlar. Belli ki bu tartışma aşı bulunup dağıtım başlayana kadar sürecek. Çin’de bir pazar yerinde çıkan yeni vakaların büyütülmesi anlamsızdır. Çin bu işin başlangıç noktası. Çinlilerin tecrübesi hiçbir ülkede yok. ABD’de vakalar artıyor. Tabii test sayılarının da yükseldiğini vurgulayayım. İkinci dalga gelse bile, ekonomilerin kapanacağını düşünmüyorum. Hiçbir ekonomi bunu kaldıramadı. Bu açıdan bakıldığında reel ekonomilerde en kötü dönem geride kalmış olabilir. Hisse senedi piyasası ekonomi konusunda belki de doğru sinyali veriyor. S&P 500’deki yükseliş hareketini kaçıran çok yatırımcı var. Varlıklı yatırımcıların portföylerindeki nakit oranları normalin çok üzerinde gözüküyor. Bu yatırımcılar da fırsat kolluyorlar. Fed’den pazartesi günü gelen, ‘‘Direkt şirket tahvillerini alacağız’’ açıklaması robotik işlemleri coşturdu. Robotların yönettiği hesaplar sadece haber başlığına bakıp alım yapıyorlar. Gerçek yatırımcılar da arkalarından gidiyorlar. Likiditeyi kovalayan kazanıyor.