Reel sektörün morali biraz olsun düzeliyordu ki...

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

- Reel sektörde aralık ayında doruğa tırmanan olumsuzluk ve karamsarlık, yerini ocakta daha iyimser bir havaya bıraktı.

- Sanayi ocakta görülmedik bir darboğaz yaşarken bu iyimserlik dalgasının nedeni ne olabilir ki? Yanıt, Merkez Bankası'nın bu istatistikleri oluşturma zamanlamasında gizli...

- Domino taşlarının yıkılması gibi bir etki doğacak ve şubatta yeniden muhtemelen kara bir tablo çizilecek.

Ne zaman ki Merkez Bankası faizini indirme sürecine girildi; ekonomide tüm dengeler temelinden sarsılmaya başladı. Sözüm ona faiz indirimine gitmiştik ama piyasada tüm faizler yükselme eğilimi içine girdi. Başlangıçta düşer gibi olan mevduat faizi de yükseldi; kredi faizi de aynı şekilde yukarı gitti; hele Hazine, eylül öncesindeki borçlanma faizini mumla arar hale geldi.              

Finansal piyasalar böylesine sarsıntı yaşarken reel sektörün bundan etkilenmemesi düşünülebilir miydi... Merkez Bankası’nın iktisadi yönelim istatistikleri kapsamındaki bazı veriler beklentilerin ne kadar bozulduğunu ortaya koydu. Reel sektör kuruluşlarının eylülde yüzde 35’i gelecek üç ayda satış fiyatlarını artıracağını söylerken, aralık ayına geldiğimizde bu oran tam yüzde 60’a çıktı.

Reel sektör kuruluşları, “Sanayi dalınızdaki gidişat nasıl” sorusuna eylül ayında yüzde 11 iyi, yüzde 12 kötü yanıtı vermişti. Yani bir denge vardı. Aralık ayında ise iyi diyenlerin oranı yüzde 6’ya düşerken, gidişatın kötü olduğunu belirtenlerin oranı yüzde 29’u aştı.

Ocak ayında hızlı iyileşme oldu

Aralık ayında zirveye çıkan olumsuzluk ve karamsarlık, ocak ayında hızlı bir şekilde tersine döndü. Önümüzdeki üç ayda satış fiyatını artıracağını belirten işyerlerinin oranı yüzde 51’e indi.          

Aynı şekilde sanayi dalındaki genel gidişata ilişkin beklentilerde de olumlu yönde gelişme oldu. Grafikte de izlenebileceği gibi yengeç kıskacına benzer bir durum oluştu. Gidişat kötü diyenlerin oranı yüzde 29’dan yüzde 21’e inerken, gidişat iyi diyenlerin oranı yüzde 6’dan yüzde 10’a yükseldi.

Yalnızca bu iki başlık değil ki; başka sorulara verilen yanıtlar da beklentinin olumluya döndüğüne işaret ediyor.

Üretim, maliyet, iç piyasa satış fiyatı, istihdam; tüm kalemlerde olumlu beklenti dikkati çekiyor.

Peki bu nasıl oldu dersiniz?

 


Ayların ikinci yarıları o aya etki etmiyor

Sanayi bugünlerde son yıllarda görülmedik bir darboğaz yaşadığı halde nasıl oluyor da reel sektör ocak ayı için böylesine bir iyimserlik sergiliyor?

Yanıtı Merkez Bankası’nın iktisadi yönelim istatistiklerinin metodolojisinde. Bu istatistiklerde veriler ilgili ayın ilk yarısında derleniyor. Dolayısıyla ayın ikinci yarında yaşanan olumlu ya da olumsuz gelişmeler ancak bir sonraki aya etki edebiliyor. Dolayısıyla ocak ayında gözlenen bu iyileşme tümüyle 20 Aralık’ta atılan adımlarla döviz kurunda yaşanan gerilemenin yansıması.          

20 Aralık’tan beri döviz neredeyse yatay seyrediyor ve bu da reel sektörün biraz olsun önünü görmesini sağlamışa benziyor.          

Şubatta yine çöküş beklenmeli

Doğalgaz kısıntısıyla başlayan ve elektrik kesintisiyle doruğa ulaşan sıkıntı binlerce fabrikanın kapısına kilit vurmasına yol açtı. Tüm sanayiciler bu hafta başından beri bu sorunu yaşıyor.  

Bu sorun domino taşlarının yıkılması gibi bir etki doğuracak, bundan kaçınmak mümkün değil. Dolayısıyla reel sektör kuruluşlarının şubat ayı anketine verecekleri yanıtlarda bu durumun etkisini göreceğiz. Aralık ayının sonunda yaşananlar nasıl ocak tablosunu olumluya çevirmişse, şu günlerde yaşamakta olduklarımız da şubat tablosunu ters yüz edecek.

Tüm yazılarını göster