RCEP

Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

Sohbetin başlığına bakıp sakın “Siyasete mi dokunuyorsun hoca” demeyin lütfen.

“Regional Comprehensive Economic Partnership” sözcüklerinden üretilmiş bir kısaltma bu. Türkçe “Bölgesel Kapsamlı Ekonomik Ortaklık” diyoruz buna… Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) üyeleri olan Endonezya, Malezya, Tayland, Filipinler ve Singapur, Bruney, Vietnam, Laos, Myanmar  ve Kamboçya ile birliğin diyalog ortaklarından Avustralya, Çin, Japonya, Güney Kore ve Yeni Zelanda tarafından imzalanmış olan bir ortaklık anlaşması.

2012 yılından bu yana süregelen görüşmeler sonucunda 15 Kasım 2020 tarihinde, Vietnam'ın başşehri Hanoi'de yapılan 37. ASEAN zirvesinde bu anlaşma imzalandı.

Bu anlaşma nedir ve neden önemlidir?

RCEP Dünya nüfusunun ve ekonomisinin yaklaşık üçte birini kapsayan bir ticaret birliği ve an itibariyle gerek nüfus ve gerekse ekonomi açısından en büyük birlik.

Birliğin oluşturduğu nüfus sayısı yaklaşık 2.3 milyar kişi.

Temsil ettiği ekonomik büyüklük ise 38.813 trilyon ABD doları.

Zaman içerisinde RCEP ülkeleri arasındaki gümrüklerin kaldırılarak serbest ticarete geçilmesi söz konusu.

Ayrıca anlaşmaya taraf olan ülkelerin birbirleriyle olan ticaretlerinin kolaylaşması ve hızlanması, küresel tedarik zincirlerinde de işlerin farklı yürümesine yol açacaktır.

Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, bu anlaşmanın imzalanmış olmasına karşın, imza koyan 15 ülkenin de parlamentolarından geçirilerek onaylanması gerektiğidir ki bu da belirli bir zaman alacaktır.

Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile imzalamış olduğu Gümrük Birliği Anlaşması’na biraz benzeyen bu anlaşma aynı şekilde sanayi ürünlerini kapsıyor ve tarım ürünlerini dışarıda bırakıyor. Serbest ticarete tamamen geçilmesinin de 20 yıla yakın bir zaman alabileceği yorumlarını yapanlar da var.

Türkiye açısından bakılması gereken en önemli nokta, bu bölge ile olan ticaretimizde halen açık veriyor olmamız ve bu anlaşma sonucunda oluşacak serbest ticaret bölgesinin Türk ihraç ürünlerini nasıl etkileyebileceğidir.

Bu anlaşmanın uygulamaya geçirilmesi için üye ülkelerin içerisinden geçecekleri süreçlerin büyük bir dikkatle incelenerek zamanlamalarının izlenmesi ve Türkiye ile ticaretlerini nasıl etkileyebileceği konusunda tahminlerin yapılarak, farklı gelişme olasılıklarına göre farklı senaryoların hazırlanması önemlidir.

İçerisinde AB'nin ve ABD'nin olmadığı bu büyüklükteki bir serbest ticaret anlaşmasının, küresel çaptaki etkileri kuşkusuz ilgiyle ve dikkatle incelenmelidir. Zira bu birliğin içerisindeki Çin'in, küresel ekonomideki yerinin yanısıra bu birliğin içerisindeki konumu da bir başka önemli unsur.
Bu arada birliğin önemli üyelerinden olan Japonya'nın da anlaşma nedeniyle takınacağı tutum ve birlik içerisindeki oyunu da dikkat çekici olacaktır.

Anlaşma görüşmelerinin başından beri içerisinde olan ancak 2019 yılında görüşmelerden çekilen Hindistan yöneticilerinin de endişeleri ilginçtir. Hindistan'daki işçiliğin, Çin'deki işçiliğin dörtte birine yakın olmasına karşın, ucuz Çin mallarının istilasına uğrayacaklarını düşünerek bu anlaşmadan çekilmelerinin de incelenmesi gerekir.

Bu arada “African Continental Free Trade Agreement (AfCFTA)” aklımızın bir kenarında duruversin…

Tüm yazılarını göster