Arka arkaya gelen kur ve enflasyon şokunun ardından İş dünyası ve tasarruf sahipleri ciddi bir belirsizlik içine girdiler.
Yoğun sise arazide yakalananların en büyük yardımcısı pusulalarıdır. Ama eğer pusula çalışmıyorsa işte o zaman sorun büyük demektir.
Ekonomilerde pusulalar vardır. Yön aradığımız zaman bu pusulalardan faydalanırız. Bunlar genellikle Merkez Bankası’ndan Maliye Bakanlığı’na kadar çeşitli kurumların açıkladıkları planlar ve programlardır. Aynı şekilde ekonomiye yön verenlerin açıklamaları da zaman zaman pusula görevi görür. Planlar ve programlar ekonomilerde neyin nasıl yapılacağını anlatırlar. Hedefleri ortaya koyarlar. İş dünyası ve hanehalkı bunlara bakarak iş planlarını yapar, yatırımlarına, harcamalarına ve tasarruflarına karar verir.
Son birkaç ay içinde açıklanan pusula niteliğinde bazı dökümanlar var ama bu belgeler ne yazık ki çok kısa süre içinde pusula olma özelliğini yitirdiler. Oysa bu dökümanların amacı iş dünyasına, kamu kurumlarına ve halka yol göstermektir.
Mesela 2022-2024 dönemi için ekonomide yol haritası olan Orta Vadeli Program (OVP) vardı. 5 Eylül’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Halen bir revizyona uğramadığı için ülkenin ekonomideki resmi yol haritası olma özelliğini sürdürüyor. Bu program yapılırken enflasyonun 2021 sonunda yüzde 16.2 olarak gerçekleşeceği tahmin edilmişti. GSYİH için 801 milyar dolar ve kişi başına GSYİH için ise 9,489 dolarlık gerçekleşme tahminleri konulmuştu. 2021 enflasyonu bu hafta açıklandı.
Enflasyon gerçekleşmesi yüzde 36.1 ile resmi tahminin iki katından bile fazla oldu.
OVP’ye göre enflasyon bu yıl ise yüzde 9.8’e gerileyecek. Mümkün değil.
Böyle bir ortamda kim OVP’yi ciddiye alıp veri olarak kullanır, ona bakarak plan ve program yapar? Kaldı ki; son birkaç ayda ekonomide atılan adımların ve yapılan tercihlerin neredeyse hiçbiri eylülde yayımlanan OVP’de yer almıyor. Oysa bu OVP’yi hazırlarken Türkiye ekonomisini yöneten tüm birimler aylarca çalışmışlar, onlarca toplantı yapmışlardı. Yani üzerinde çalışılmış, kafa yorulmuş planlardı bunlar.
Bu OVP’ye dayanılarak 2022 bütçesi hazırlanmış ve Meclis’te onaylanmıştı.
OVP revize edilmediği için iş dünyasının elinde pusula olarak kullanabileceği bir rehber yok. Oysa bu anlamda özel sektör, her zaman kamunun yönlendirmesine muhtaçtır ve kamu da itibarlı plan ve programlarla özel sektörü ve hanehalkını yönlendirmeye can atar. Çünkü bu sayede beklentileri şekillendirebilir.
Son zamanda açıklanan diğer bir önemli doküman TCMB'nin açıkladığı 2022 Para ve Kur Politikası metniydi. Metnin 'Temel Çerçeve' bölümünde daha öncekilerde de yer alan bazı taahhütler ve hedefler vardı. Mesela: “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Hükümetle birlikte belirlenen orta vadeli enflasyon hedefi yüzde 5 olarak korunmuştur. Para politikası, enflasyonu bu hedefe kademeli olarak yaklaştıracak şekilde oluşturulacaktır,” deniliyordu. Son uygulamalar ve gerçekleşmelerden sonra yüzde 5 hedefinin bir anlamı kalmadı. Tekrar anlam kazanması için buna yönelik sıkı bir parasal duruş ve bunu destekleyecek irade gerekmektedir.
Yine aynı metinde, “2022 yılında, enflasyon hedeflemesi rejiminin fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde oluşmasını sağlayacak şekilde uygulanmasına devam edilecektir” deniliyor. 2021’de, en azından son bölümünde “enflasyon hedeflemesi rejimi fiyat istikrarının sürdürülebilir bir zeminde oluşmasını sağlayacak şekilde” uygulanmadı ki, 2022’de buna devam edilsin.
Dolayısıyla iş dünyası 2022’de önünü görmek için ışık ararken Merkez Bankası’nın Para ve Kur programından da yararlanmayacak.
Bu konu bu köşede daha önce de işlendi. “Eğer OVP’nin yol gösterici özelliği varsa acilen tekrar gözden geçirilmesi ve gerekiyorsa değişiklikler yapılması doğru adım olur” denildi. Bunlar önemli dökümanlardır. OVP’nin bizzat giriş kısmında belirtildiği gibi “Özel kesim için öngörülebilirliği artıran bir yol haritası niteliği taşımaktadır.”