PPK sonrası piyasalar

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI

Merkez Bankası’nın politika faizini 200 baz puan artırarak piyasalara pozitif sürpriz yaptığı PPK toplantısı sonrası Türkiye varlıkları dünyayı yenmeye devam ediyor. Türk Lirası’ndan, tahvile, CDS’den hisse senedine tüm piyasalarda gelişmekte olan piyasalardan pozitif ayrışıyoruz.

Ancak en olumlu tepki son üç günde yüzde 7 yükselişle banka hisselerinde görülüyor. Faiz artışının yanı sıra, swap işlemlerindeki limitlerin artırılması da bankaların uzun bir aradan sonra sanayi hisselerini yenmesini destekliyor.

Faizlerin artışı aslında kısa vadede bankaların kârlılığını baskılayacak bir gelişme. Bankaların mevduatları kredilerine göre daha kısa vadeli. Üçüncü ve dördüncü çeyrekte bankaların faiz marjlarındaki daralma gerekçesiyle 2020 kâr tahminlerini yüzde 5-10 aşağı çektik.

Buna karşın sıkı para politikası ile Türk Lirası’nın değer kaybı kontrol altına alınabilirse bankalar için çok önemli bir tehdit olan kur riski azalacak.

Son iki senede 50 milyar dolar gerilemesine rağmen finans dışı şirketlerin halen 160 milyar doların üzerinde döviz açık pozisyonu bulunuyor.

Ancak bizce daha önemli olan Ankara’nın faiz artışı ve swap limitlerinin artırılması ile piyasalara verdiği ekonomi politikaların normalleşme sinyali.

Türkiye’nin gelişmekte olan ülkelere göre daha düşük kredi notu ve daha yüksek CDS oranı olmasında uygulanan sıra dışı politikaların etkisi göz ardı edilemez.

Aktif oranı uygulamasının kaldırıldığı, pozitif reel faiz verildiği, Londra swap piyasasının açıldığı ve yabancı yatırımcıların geri döndüğü bir senaryoda Türkiye’nin risk primi ve yurtdışından borçlanma faizi kademeli olarak 100-150 baz puan gevşeyecektir.

Lafı çok uzatmadan toparlayalım. Ekonomi politikalarını normale döndürme yolunda Ankara’nın attığı her adıma karşı piyasa iki adım atacaktır. Yeter ki kararlı ve öngörülebilir olalım.

Tüm yazılarını göster