Polonya, son yıllarda rüzgâr ve güneş üretimini artırmasına rağmen, enerjisinin yaklaşık yüzde 70’ini en fazla CO2 yayan fosil yakıt olan kömürden elde ediyor. Ülke aynı zamanda, kömür santrallerinden çıkış tarihini henüz belirlememiş olan tek AB üyesi.
Fakat, Polonya hükümetinin bu tavrına rağmen, Wielkopolska Eyaleti oldukça cesur bir adım attı ve “Kömür Sonrası Temiz Enerji İttifakına” katıldı.
Wielkopolska’nın ittifaka katılmasının temel nedeni, iddialı bir enerji dönüşüm planını uygulama deneyimini dünyadaki diğer ülkelerle paylaşmak.
180’den fazla ülke, yerel yönetim ve şirketten oluşan bir koalisyon olan Kömür Sonrası Temiz Enerji İttifakı, kömürden elektrik üretimine geçişi hızlandırmak için çalışıyor.
Wielkopolska eyaletinin, adil ve düzenli bir şekilde kömürden uzaklaşma çabaları, kömür endüstrisine bağımlı kalan diğer bölgeler için bir örnek niteliğinde
Eyalet, özel bir şirket olan ZE PAK’a ait bir maden ve enerji santrali kompleksine ev sahipliği yapan önemli bir linyit madenciliği bölgesi konumunda.
Bölgedeki madenlerde ve santrallerde şu anda yaklaşık 2 bin 500 kişi çalışıyor. Bu sayı on yıl öncesine oranla beş kat daha az.
Kömürden çıkışın kaçınılmaz olduğunu düşünen bölge yetkilileri ve şirket yöneticileri, 2040 yılına kadar iklim nötr olma doğrultusunda 2030 yılına kadar kömürü aşamalı olarak terk etme taahhüdüyle desteklenen yeni bir kalkınma vizyonu geliştirmiş durumdalar. Bu sayede, yenilenebilir enerji kaynakları gibi sektörlerde yeni ekonomik fırsatlar yaratıyorlar. Ayrıca AB Adil Geçiş Fonu’ndan ve kıdem tazminatı programı için devlet yardımından işçiler ve bölge toplumu için destek sağlamayı başardılar.
"Yeni endüstriler yaratıyor ve daha temiz ve ucuz elektriğe geçiyoruz"
Wielkopolska Bölgesi Mareşali Marek Woźniak’ın sözleri önemli: “Wielkopolska, Polonya’da kömür endüstrisini başarılı bir şekilde kapatan ilk il olacak. Kömürü aşamalı olarak terk etme konusundaki net kararlılığımız sayesinde yabancı yatırımları çekiyor, yeni endüstriler yaratıyor ve daha temiz ve ucuz elektriğe geçiyoruz. Geçiş sürecimiz, stratejik yönlendirme, dikkatli planlama ve vatandaşlarla ciddi bir diyalogla kömüre bağımlı bölgelerin yerel ekonomiyi çeşitlendirebileceğini ve geçişten en çok etkilenenler için yeni fırsatlar yaratabileceğini gösteriyor.”
Kömürlü termik santral emisyonlarının sona erdirilmesi, iklim değişikliğiyle mücadelede dünyanın atması gereken en etkili adımlardan biri. Kömürden çıkışa doğru her yeni adım, temiz enerji geçişinin hızlanması anlamına geliyor. Darısı Türkiye’nin başına…
Türkiye, kömürden çıkış kararı almayan 5 Avrupa ülkesinden biri
Fransa, Birleşik Krallık, Macaristan, İtalya, İrlanda ve Avusturya, 2025 yılına kadar kömürden çıkışı planlarken, Belçika, İsveç ve Portekiz kömürsüz Avrupa ülkeleri arasında yer alıyor. Almanya 2038 yılında kömürden çıkmayı planlıyor. Kömürden çıkış kararı almamış ülkeler Kosova, Bosna Hersek, Polonya, Sırbistan ve Türkiye olarak sıralanıyor.
Avrupa’nın 2023 yılı gaz tüketimi son 10 yılın en düşük seviyesinde
Avrupa’nın 2023 yılındaki gaz tüketimi, ülkelerin verimlilik önlemlerini ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmasıyla son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana geçen iki yıl içinde gaz talebi kıta genelinde yüzde 20 oranında azaldı. Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü (Institute for Energy Economics and Financial Analysis, IEEFA) tarafından yayınlanan verilere göre, düşen gaz talebin esas olarak Almanya, İtalya ve İngiltere tarafından yönlendiriliyor. IEEFA Avrupa Baş Enerji Analisti Ana Maria Jaller-Makarewicz, “Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin üzerinden iki yıl geçtikten sonra Avrupa’nın enerji sistemi daha çeşitlendi ve daha dirençli hale geldi. Kriz bir ölçüde kontrol altına alındı, verimlilik önlemleri arttırıldı ve yenilenebilir enerji kaynakları ve ısı pompoları kurulumları hızlandı. Bu da kıtanın gaz talebini azaltmaya devam etmesini sağladı. Tek bir kaynağa çok fazla bağlı kalarak enerji arz güvenliğini riske atmanın tehlikelerini tecrübe etmiş olan Avrupa, geçmişteki hatalarından ders almalı ve geçen yıl LNG ithalatının neredeyse yarısını sağlayan ABD’ye aşırı bağımlı hale gelmekten kaçınmalı” diyor.