Politika faizi %12 seviyesinde. Düşmeye devam ediyor. Bu gidişle yıl bitmeden tek haneyi göreceğiz. Faiz düşüyor da borçlu yararlanabiliyor mu? Kredi alınabiliyor mu? Attığın taş ürküttüğün kurbağaya değiyor mu? Kimin için ne faydası var? Borç kavramına biraz daha detaylı bakalım…
Arapça’da borç kavramını ifade eden kelime yoktur. Tuhaf olan borç kelimesinin Sırpçadan dilimize yerleşmesidir. Mecelle hukukunda borçlanmaya dair olan kelimeler; mûcap, iltiam, teklif, taahhüd, vecibe, vacib veya deyn’dir. Öncelikle; kadim bir öğütle başlayalım; borçtan sakının. Borç; gece gama, gündüz zillete sebep olur. Borç; tembellik ve yoksulluktur ve Victor Hugo’nun ifadesiyle köle olmanın başlangıcıdır.
Borç; iki şeyi sevmez; zaman ve faiz… Öfkesi, zamandan ziyade faizedir. Zira faiz, artış demektir. Zamana bağlı olarak borcun tırmanması anlamı taşır. Basit faiz; vade sonunda oluşan faiz ile ana para toplamı üzerine ilave edilmeyendir. Ancak bileşik faiz; borcun her vade sonunda vardığı (faiz+anapara) toplamı üzerinden katlanandır.
BORÇ ÖDEME DÜNYASI BU DÜNYA
Sokağın borcu; kirlenmesi, apartmanın borcu, aidatı, yemeğin borcu kilodur. Borç en çok, ödenip ödenmeyeceğini merak eder. Hırsı, faiz tutkusundan gelir. Yabancıya borç, alacaklının tanış olmamasıdır. Hazinenin borcu, neye kefil olduğuna dairdir. Hazine garantisiyle alınabilen dış borçların riskini ifade eder.
Net borç; taksit ve faiz ödemeleri ardından kalan ve hala ödenmesi gereken miktarı anlatır. İç borç, ülkenin kendi yurttaşlarına borçlanmasıdır. Dış borç ise başka ülke hazine, banka veya kurumlarına olan borçları ifade eder.
İKİ SORU İKİ CEVAP
Borç bireyler için, şirket için ne anlam ifade eder?
Kredi; borcun kurumsal halidir. Banka benzeri kurumların verdiği borcun adıdır kredi… Bir insan hayatındaki borç; eksik ve gedik kapama aracı olabilir. Fakat söz konusu şirket ise borç, ya genişlemeye, yenilenmeye ya da varlığını sürdürmeye dair olan ihtiyaçtır.
Borç neden beslenir?
Borç, faiz ve zamandan beslenir. Eğer faiz sıfır ise, buna ödünç para deriz. Geri almamak üzere verilen paraya borç değil; hibe deriz. Zaman; faiz oranının ne kadar süre için işleyeceğini belirler. Zaten faiz, borç paranın maliyeti olacaktır.
NOT
ATEŞİ, BORCU, HASTALIĞI ASLA KÜÇÜMSEME
Bilinir ki ateşin, borcun, hastalığın ve düşmanın küçüğü yoktur. Hintli filozof Baydeba; Kelile ve Dimne adlı kitabında, iki çakal üzerinden borçlulara öğüt vermektedir; “ateşi, borcu, hastalığı ve düşmanı asla küçümseme.” Ne kadar küçük olsalar bile…
Sokullu, Kanuni huzurundadır; -efendim Kırım Hanı Giray, yine borç istiyor. –Peki sen ne düşünüyorsun? –Efendim daha önce verdiğimiz borçları ödemedi, vermeyelim derim. –Ver, ver; borç alan, emir de alır…