Politika faizi aynı, peki borçların faizi ne olacak?

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Politika faizi %50 seviyesinde. Aynı kalmaya devam ediyor. Merkez Bankası 5. kez pas geçiyor. Peki, faiz aynı kalıyor da borçların faizi? Kredi alınabiliyor mu? Şirketler likidite sıkıntısını aşabiliyor mu? Atılan taş ürkütülen kurbağaya değiyor mu? Borç kavramına biraz daha detaylı bakalım…

Arapçada borç kavramını ifade eden kelime yoktur. Tuhaf olan borç kelimesinin Sırpçadan dilimize yerleşmesidir. Mecelle hukukunda borçlanmaya dair olan kelimeler; mûcap, iltiam, teklif, taahhüd, vecibe, vacib veya deyn’dir. Öncelikle; kadim bir öğütle başlayalım; siz siz olun, borçtan sakının. 

Borç; gece gama, gündüz zillete sebep olur. Borç; tembellik ve yoksulluktur ve Victor Hugo’nun ifadesiyle köle olmanın başlangıcıdır. Borç; iki şeyi sevmez; zaman ve faiz… Öfkesi, zamandan ziyade faizedir. Zira faiz, “artış” demektir. Zamana bağlı olarak borcun tırmanması anlamı taşır. 

BORÇ ÖDEME DÜNYASI BU DÜNYA

Sokağın borcu kirlenmesi, apartmanın borcu aidatı, yemeğin borcu kilodur. Borç en çok, ödenip ödenmeyeceğini merak eder. Hırsı, faiz tutkusundan gelir. Yabancıya borç, alacaklının tanış olmamasıdır. Hazinenin borcu, neye kefil olduğuna dairdir. Hazine garantisiyle alınabilenin riskidir.

Net borç; taksit ve faiz ödemeleri ardından kalan ve hala ödenmesi gereken miktarı anlatır. İç borç, ülkenin kendi yurttaşlarına borçlanmasıdır. Dış borç ise başka ülke hazine, banka veya kurumlarına olan borçları ifade eder. Merkez Bankası politika faizini düşürüyor, peki borçların faizi düşecek mi?

İKİ SORU İKİ CEVAP / Borca dair…

Borcun farklı anlamları?

Kredi; borcun kurumsal halidir. Banka benzeri kurumların verdiği borcun adıdır kredi… Bir insan hayatındaki borç; eksik ve gedik kapama aracı olabilir. Fakat söz konusu şirket ise borç, ya genişlemeye, yenilenmeye, ya da varlığını sürdürmeye dair olan ihtiyaçtır. Anlamı derindir…

Borç neden beslenir?

Borç, faiz ve zamandan beslenir. Eğer faiz sıfır ise, buna ödünç para deriz. Geri almamak üzere verilen paraya borç değil; hibe deriz. Zaman; faiz oranının ne kadar süre için işleyeceğini belirler. Zaten faiz, borç paranın maliyeti olacaktır. Bu maliyet, ne canlar yakmıştır tarih boyunca…

not/ATEŞİ, BORCU, HASTALIĞI ASLA KÜÇÜMSEME

Bilinir ki ateşin, borcun, hastalığın ve düşmanın küçüğü yoktur. Hintli filozof Baydeba; Kelile ve Dimne adlı kitabında, iki çakal üzerinden borçlulara öğüt vermektedir; “ateşi, borcu, hastalığı ve düşmanı asla küçümseme.” Ne kadar küçük olsalar bile…

Sokullu, Kanuni huzurundadır; -Efendim Kırım Hanı Giray, yine borç istiyor. –Peki sen ne düşünüyorsun? –Efendim daha önce verdiğimiz borçları ödemedi, vermeyelim derim. –Ver, ver; borç alan, emir de alır…

Hanenin borcu, mülkiyeti kaygan zemine taşır. Borç aldığın kişi veya kurum, o borcu her ne için aldıysan onun “muhtemel” sahibidir. Nitekim bankadan aldığın borç karşılığında araban veya evin ipotek edilmişse, ödemedeki aksaklık halinde o ipotek çözülecek, senin sandığın şey senden gidecek.

Borç, yiğidin kamçısıdır. Doğru… Ama haddini aşan kamçı, yiğidi öldürebilir de… Bilgelerin sözünü hatırlatmak faydalı; “haddini aşan, zıddına döner.” Borçta haddini aşma aksi halde zıddı; yıkıcıdır.

Tüm yazılarını göster