2011’de Avustralya’da başlayarak giderek büyüyen ve bugün küresel etkili “Plastiksiz Temmuz” eylemi ay boyunca tek kullanımlık plastik kullanımını azaltma, hatta vazgeçme seçenekleriyle plastik atıkların gezegene etkileri konusunda yaygın bilinç yaratarak günlük yaşamda kalıcı değişikliklere ulaşma hedefli, konusunun en etkin girişimlerinden biridir.
Rebecca Prince-Ruiz liderliğinde Batı Avustralya’daki yerel yönetimde küçük bir ekipçe başlatılan bu harekete, bugün milyonlarca insan katılırken plastik kirliliğini temmuz ayının ötesinde azaltma sözleri veriliyor. Kampanyalar 2017’de R.P. Ruiz’in kurduğu kar amacı gütmeyen Plastic Free Foundation Ltd. ile bireysel eylemlerde “Küçük değişikliklerin büyük bir fark yarattığı inancı” tetiklemesiyle yürütülüyor. Altı kıtada 155 etkinlikli girişimin 2021 Etki Raporu (www. plasticfreejuly.org) IPSOS’un 28 ülkede 20.000’den fazla kişiyle 2021’de yaptığı anket sonuçlarını veriyor. Nüfusun %91’inin plastik atıkları azaltmaya yönelik politika ve eylemleri desteklediği belirtilerek, küresel eğilimin gücü vurgulanıyor. Tüketicilerin %29’unun Plastiksiz Temmuz'dan haberdar olup, %13’ünün ise atık plastik azaltımına katılım sağladığı bildiriliyor.
Bu sonuç dünya çapında yaklaşık 140 milyon insanın Plastiksiz Temmuz’a 190 ülkeden katıldığı anlamını taşıyor. 11 yıl sonra 4,1 milyar kişiye sosyal medya ile ulaşıldığı, plastikte şişelenmiş sularda %2,3; sebze-meyve ambalajlarında %3,1; plastik pipetlerde %4,0 oranında talep azalması yaratıldığı belirtilerek pozitif etki ortaya konuyor. Nereye baksak, evimizde, okulumuzda, işimizde, taşıtımızda, hastanelerde envai çeşit plastik, fiber, kauçuk ürünleri görürüz. Bu ürünler kimya endüstrisinin devrimlerinden biri olan polimerin keşfi ve hızlı teknolojik gelişimlerle insana ve endüstriye hizmet eder. Sektörümüz yeşil kimya ürünü plastikler için uğraş vermekte. Bu değişim teknik ve ticari kolay değil. Plastikler yaşam için vazgeçilmezdir. Tek kullanımlık plastikler günlük yaşamın parçasıdır. Plastik yaşamda her yerde insan için olabilir.
Plastiğin doğada hiç yeri yoktur. Burada suçlu olan güçlü, yüksek moleküllü işlevselliği mükemmel ürünler değil, faydalı kullanım ömrünü tamamlayan plastik atığını yönetemeyen insandır. Bu husus tartışmaya, fikir yürütmeye kesinlikle açık değildir. Ortada bir gerçek vardır. Acı gerçek ise insanın doğası için işlediği plastik suçlarıdır. Dünyada altıncı, Avrupa’da ikinci olan, 350 bin kişiye istihdam sağlarken, ekonomimizde 13,7 milyar dolar’lık katma değer sağlayan, kimya sektörü ihracatımızın birincisi plastik sektörü gururumuzdur. Ham maddesi ithal fosil kaynaklara bağımlı plastik üretimimiz için geri dönüştürülebilir plastikler kıymetli yerli girdidir.
Plastik en iyi atık yönetimi önceliklemesine göre Atık oluşturmama; Atık çıkıyorsa en azını başarma; Mümkünse yeniden kullanma; Geri Dönüşüm/İleri Dönüşüm; Enerji ve/veya malzeme geri kazanımı; Bertaraf sıralamasıyla yaşamda insanın kontrolünde olmalıdır. İnsan ve doğa dostu ulaşılabilir bir seçenek olup olmadığı kontrol edilerek, uzun ömürlü plastik ürünler tercih edilmelidir. Tek kullanımlık plastiklerin mümkün olanlarını bireyler yaşamından kolayca çıkarabilir. İçecek kapları, çatal-kaşık-bıçaklar, pipetler, şişeler, poşetler gibi. Yeni nesil ambalaj seçenekleriyle satın almalar da yapılabilir. Kendi kaplarımıza dolumla satın alma gibi. Kişisel matara, içecek kabı, çatal-kaşık-bıçaklar, alışveriş çantası edinmek kolay. Ancak plastik enjektör gibi medikal ürünler için plastik en iyi çözümdür.
Örneğin tasarımları ve çeşitleriyle plastik oyuncaklar, bahçe ve kamp eşyaları ayrı bir yere sahiptir. Zamane çocuklarına ahşap oyuncaklar yeter mi? Elektrikli-elekronik eşyalarımızda da plastikler var. İşte burada Plastiksiz Temmuz ve benzeri girişimler önem kazanıyor. Mümkün ve yapılabilir tüm plastik atık azaltımı için hepimiz gayret etmeliyiz. Atık toplama-ayırma sürdürülebilir yaşam tarzımızın bir öğesi olmalı, atık plastiğin ulusal servetimiz olduğunu, geri dönüştürülmüş plastik ürünlerin döngüsel ekonomideki ayrıcalıklı yeri ile ihracat gücümüzü artıracağını hiç unutmamalıyız.