Plastik sektörü, Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden biri.
7 bin 500 şirket, 300 bin çalışan 10 milyar dolarlık ihracat ve 44 milyar dolarlık büyüklüğe sahip devasa bir sektörden bahsediyoruz.
Sektörün toplam cirosu 44.7 milyar dolar.
300 bin kişi istihdam ediliyor.
Sektörü, Türkiye Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) temsil ediyor.
PLASFED'in başkanlığını ise Mete Plastik'in de sahibi olan Ömer Karadeniz yapıyor.
Başkan Ömer Karadeniz ile plastik sektörünün 2023 yılı beklentilerini değerlendirdik.
Plastik sektörünün 2022 yılını %2 gibi muhafazakâr bir büyüme oranıyla tamamlayacağını belirten Karadeniz, “2023 yılında ise küresel belirsizliklerin ve olumsuzlukların devam edeceğini ve dünya plastik sektörünün daralacağını öngörebiliriz.
Lakin ülkemiz plastik sektörü açısından baktığımızda mevcut konjonktürün çok sayıda fırsatı da barındırdığını dile getirmek lazım.
Özellikle Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar Türk firmaları için önemli bir pazarın hızla açılmasını sağladı” dedi.
Ana ihracat pazarlarımızda yaşanan yavaşlamanın Türk plastik sektörü açısından bir tehdit unsuru olduğunun altını çizen Karadeniz, “Son 6 aylık süreçte ihracat iklim endeksimizin negatif yönde seyrettiğini görüyoruz.
Özellikle Rusya-Ukrayna savaşının da etkisiyle yükselen enerji fiyatları ve piyasalarda hakim olan resesyon endişesi Avrupa’da talebin gerilemesine sebep oldu.
Plastik sektörümüzün ihracatı içerisinde %40’ın üzerinde paya sahip olan Avrupa’nın ekonomisinde meydana gelen çalkantılar ister istemez bizleri de olumsuz etkiliyor.
Öte yandan, Avrupa’da üretimin yavaşladığını ve tedarik zincirinin daha çok Doğu Avrupa ve Türkiye’ye yöneldiğini de dile getirebiliriz.
Bu durum ülkemiz açısından kritik öneme sahip, zira son yıllarda daralan iç pazar sebebiyle ihracat taşıyıcı bir rol üstlendi” dedi.
2023 yılında sektör performansını belirleyecek en kilit faktörlerden birinin de enerji fiyatlarının seyri olacağını belirten Karadeniz, “Özellikle plastik sektörü gibi enerji yoğun sektörlerde elektrik fiyatlarında yaşanan artışın etkisi daha derinden hissediliyor.
Son yıllarda enerji zamlarında farklı bir politika izlenmeye başlandığını üzülerek gözlemliyoruz. Zamların çok büyük bir bölümü sanayi tesislerine yansıtılıyor.
İlk bakışta halkın alım gücünü azaltmamak için uygulanan bir politika olarak göze çarpabilir ama unutulmamalı ki üreticiler girdi maliyetlerinde yaşanan bu artışı ürün fiyatlarına yansıtmak zorunda kalıyor ve bu durum halkımıza enflasyon olarak geri dönüyor.
Üstelik diğer taraftan söz konusu yaklaşım uluslararası piyasalarda rekabet gücümüzü azaltıcı bir etki de yapıyor.
Ülkemizde de enerji fiyatlamasında hemen hemen tüm dünyada olduğu gibi üretimi özendiren bir politika belirlenmesi durumunda mevcut konjonktürden daha fazla istifade edilmesi ve ihracat pazarlarında kalıcı kazanımlar elde edilmesi mümkün olacaktır kanaatindeyim” dedi.
2023 yılının gerek dünyada gerek ülkemizde çok sayıda belirsizliği barındırdığını ve bu sebeple sanayicinin önünü görmekte zorlandığını dile getiren Karadeniz, “Devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, yüksek seyreden enerji fiyatları, Avrupa merkezli resesyon beklentisi, ülkemizde yaşanacak seçimler, Çin başta olmak üzere gelişmekte olan ülke ekonomilerinin beklentinin altında kalan performansı, enflasyonist piyasa ve kur hareketlerini göz önünde bulundurduğumuzda 2023 yılına dair sağlıklı öngörüde bulunmanın çok zor olduğunu söyleyebiliriz.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen ben Türk plastik sanayisinin bu zor dönemi başarıyla geçeceğine inanıyorum.
Ülkemiz sanayicisinin krizlerde gemiyi yüzdürme konusunda çok büyük tecrübeye sahip olduğu hepimizin malumu.
Belki de bu yüzden kriz dönemlerinde Avrupa’da yatırımlar dururken ülkemizde tam tersi bir seyir olduğu görülüyor.
Bu kapsamda plastik sektörümüzün 2023 yılını %2-3 bandında bir büyümeyle tamamlayacağını söyleyebiliriz” diyor başkan Ömer Karadeniz…