Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ömer Karadeniz ile plastik sektörünün son dönem performansını değerlendirdik.
2023 yılının son çeyreğinde toparlanmaya başlayan sektörün 2024 yılına da pozitif bir başlangıç yaptığını dile getiren Karadeniz, “2023 yılı gerek ülkemize özgü sorunlar gerek ticareti zorlaştıran bölgesel gelişmeler sebebiyle bir hayli zorlu geçmesine rağmen sektörümüz miktar bazında ihracatını artırdığı gibi toplam üretimde de yılı büyümeyle tamamlamıştı. 2024 yılının ilk iki ayında sektörün ihracatının miktar bazında %15’in üzerinde arttığını gözlemledik. Tüm bölgesel gelişmelere rağmen ihracatımızı artırıyor oluşumuzu, sektörümüzün dinamik yapısını ortaya koyması açısından da önemsiyoruz” dedi.
Son dönemde sektör ihracatında yaşanan artışın ana etkenlerinden birinin de Kızıldeniz krizi olduğunu ifade eden Karadeniz, “Kızıldeniz’de yaşanan krizin bir tezahürü olarak Asya’da Avrupa’ya lojistik maliyetlerin hızla artmış olması ve teslimat sürelerinin uzamış olması tedarik zinciri yeniden gözden geçirilmesine vesile oldu.
Esasen bir benzerini pandemi döneminde yaşadığımız bu süreçte Türk plastik sektörünün dinamik yapısıyla ihracat pazarını hızla genişlettiğini gördük.
Bilhassa sektörümüzün en önemli ticari partneri olan Avrupa’ya ihracatında önemli bir yükseliş söz konusu. İhracat verilerini incelediğimizde de en önemli pazarımız olan Avrupa’ya ihracatımızın payının hızlı bir şekilde arttığını görüyoruz. Türk plastik sektörü lojistik avantajının yanı sıra dinamik yapısı sayesinde ortaya çıkan bu tedarik zinciri değişimini de iyi değerlendirmekte.
Tabi bu durum her ne kadar sevindirici olsa da bu krize bağlı olarak kazandığımız pazar payının kalıcı hale getirilmesi de büyük önem taşıyor.
Bu doğrultuda sanayi kuruluşlarımız kadar kamu otoritelerine de görevler düşüyor” dedi.
İmalat sanayinin potansiyelini gerçekleştirmesi önündeki en önemli engelin finansmana erişimde karşılaşılan yüksek maliyetler olduğunu dile getiren Karadeniz, “Günümüzde sanayinin en önemli gündem maddeleri dijital dönüşüm ve yeşil dönüşüm.
Türk imalat sanayi de değişen dünyaya ayak uyduracak ve küresel rekabette öne çıkacaksa bu alanlardaki güncel gelişmelere adapte olabilme yeteneği burada belirleyici olacak.
Öte yandan, imalat sektörümüz bırakın bu dönüşümlere adaptasyon için yeni yatırımları finanse etmeyi, işletme sermayesi noktasında dahi sıkıntı çekmektedir.
Plastik sektörümüzde de durum imalat sanayinin genelinden çok farklı değil.
Bu kapsamda ülkemizde kalıcı büyümeyi sağlamak gibi bir hedefimiz varsa kamunun, finansman maliyetlerini düşürecek ve finansmana erişim kanallarını geliştirecek adımlar atması gerekiyor” dedi.
Son olarak üretim kompozisyonunda değişikliğe giderek yüksek katma değerli üretime geçilmesi gerektiğinin altını çizen Karadeniz, “Sektörümüzün uzun yıllardır karşı karşıya olduğu temel sorunlardan biri, düşük katma değerli üretim yapmamızdır.
Yüksek katma değerli üretime geçişi teşvik etmek için sürekli hedefler belirlense de üretim kompozisyonunu değiştirmek için en temel ihtiyaç olan nitelikli insan kaynağına erişimimizin çok sınırlı olduğunu göz ardı etmemeliyiz.
Eğer ülke olarak verimliliği artırmak istiyorsak, kaynaklarımızı eğitime yönlendirmemiz gerekiyor.
Aksi halde ihracatta miktar bazında artışımızı sürdürürken değer bazında gerilememiz işten bile değil. Üstelik dijital dönüşümün bir neticesi olarak ucuz emek gücüyle rekabetçi kalma ihtimalinin her geçen gün azaldığını da göz ardı etmemeliyiz” dedi.
PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz’in plastik sektörünün 2024 yılına ilişkin değerlendirme ve öngörüleri özetle bunlardı.