2021 Yılının ilk 6 ayını geride bırakmaktayız. 2020 yılının başından beri yaşadığımız değişken koşullar, bir çok birey ve işletmede, iş ve özel yaşamı tehdit etti. Sadece ülke olarak değil, tüm dünya olarak zor zamanlardan geçtik.
Halen de zor dönemler tam olarak sona ermemiş olsa da, yapılan aşılar, alınan önlemlerle toplum bağışıklığı kazanacağız ve yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte, Pandemi sonrası (Post Pandemi) dönemine girmiş olacağız. Kısıtlamalar gevşetiliyor, bazı yasaklar kalkacak ve eylül ayından itibaren, eski normal dönem olmasa da, “Yeni” normal döneme girmiş olacağız.
Çift yıllar(*) olarak isimlendirilen 2020 yılına girerken, büyük işletmeler ve KOBİ’ler 5 yıllık stratejik planlamalarını yaptılar ve 2025 yılında nerede olmak istediklerini belirlediler.
Bu hedefleri belirlerken, dünya henüz Covid-19 virüsü ve sonrasındaki Pandemi dönemi ile tanışmamıştı. Bir şirketin vizyonunda olması gereken, gerçekçi, ölçülebilir, ulaşılabilir, cesaret verici ve zamana bağlı hedefler konmuş olmasına rağmen, yaklaşık 18 aydır devam eden küresel Pandemi dönemi, işletmeleri 2025 yılındaki hedeflerine ulaşma yolunda, bir takım engeller ortaya çıkarmıştır. Bazı sektörlerde, olağan üzeri büyüme meydana gelirken, bir çok sektörde zor zamanlar yaşandı. Pandemi döneminde talebi artan ürünleri (Mal ve hizmetleri) üreten şirketler ile bu dönemde “Çevik” hareket ederek, bireysel ve kurumsal müşterilerine, esnek hizmet anlayışı ile üretim yapmaya devam işletmeler büyümüşlerdir. Buna karşın, Pandemi döneminde, faaliyetleri kısıtlanan veya üretmiş oldukları ürünlere olan talep düşüklüğü yaşayan, dijitalleşemeyen veya yeni duruma uyum ve adaptasyon geliştiremeyen işletmeler ise küçülmüştür.
Madem, çok yakında, 2020 yılının ilk çeyreğinde yaşanan sıkıntılı dönemi aşmış ve çok yakında “Yeni” normal döneme geçeceğiz; o halde işletmelerin 2020 yılının ilk aylarında belirlemiş oldukları uzun dönem hedeflere ve yapmış oldukları stratejik planlara dönüş yapma zamanı gelmiştir.
Ancak, şimdi bu noktada sorgulanması gereken, 2020 yılının ilk aylarında kabul edilen 5 yıllık hedefler, aynen konunacak mıdır; yoksa bu hedeflerin -işletmenin ölçeği ne olursa, olsun- revize edilmesine gerek var mıdır?”
Kuşkusuz, 5 yıllık stratejik planlar revize edilmelidir. Aslında her yıl, gelecek 5 yıllık hedefler gözden geçirilmesi gerekmektedir ve gerekirse revize edilmelidir. Ancak Pandemi Döneminde yaşanan değişken koşullar, hedeflerden ne kadar uzaklaşıldığını veya hedeflere ulaşmak için ne kadar mesafe katedildiğini de ortaya koymuştur.
Şimdi, işletmelerin kurumsal kararlarına imza atan üst düzey yöneticilere şu sorunun sorulması gerekir: “Planlama Ufkunuz” ne kadar? Yani, bundan sonraki dönemde uzağı ne kadar net görebiliyorsunuz?
Şu temel soruların cevapları, re-aktif bir yöneticinin “Planlama Ufkunu” gösterir:
- Hedeflerinizi ve stratejik planlarınızı revize ettiniz mi?
- Post Pandemi döneminde azalacak ya da artacak talepler karşısındaki planlarınız nelerdir?
- Bu stratejik planları hangi bilgi dayanarak yaptınız?
- Stratejik planlarınız için hangi kaynaklardan ve uzmanlardan yararlandınız?
- Stratejik planlarınızı gerçekleştirmek için ekibiniz bilgi, deneyim ve motivasyon olarak hazır mı?
- Pazarlama, satış, üretim, finans, insan kaynakları, teknolojik ve yönetim alt yapısı hazır mı?
- Tüm bu birimleri hedefin paydaşı yaptınız mı?
- Tüm bu birimlerin de kendi stratejik planları var mı ve tüm bu planlar örtüşüyor mu?
- Stratejik planınızın doğru yönde gidip gitmediğini nasıl ölçeceksiniz ve nasıl kontrol edeceksiniz?
- Kilit performans göstergelerinizi belirlediniz mi?
- Stratejik planınızda kim, neden, nasıl, ne zaman ve ne yapacak?
Özetle, “Günü mü kurtaracaksınız?”, yoksa geniş bir planlama ufku ile “Geleceği mi inşa edeceksiniz?”
(*) İki defa aynı sayının tekrar ettiği yıllara “Çift yıllar” ismi verilmektedir. Örneğin, 1818, 1919, 2020…vs. gibi.