Fon yöneticileri, varyantın uluslararası uçuşları ve petrol tüketimini etkilemeyeceği düşüncesiyle, geçen hafta petrol ürünlerinde 14 ayın en yüklü alımlarını yaptılar. Alımlar bu hafta da devam ediyor. Petrol ürünlerinde alış-satış oranı 6,2’ye 1 oldu. Toplam pozisyon sayısı Ekim 2021’deki zirve seviyesine yaklaştı. Brent petrolün fiyatı o dönemde 87 dolardı. Dün 88 doların üzerine çıktı. Petrol karteli OPEC’in sınırlı kapasitesi nedeniyle, talebin bu yıl arzın çok üzerinde olacağı öngörülüyor. Birçok yatırım bankası bu varsayımla brent petrol fiyatı için 100 dolarlık tahmin yapıyor. J.P. Morgan’ın 125 dolar beklentisi var.
Petrol fiyatındaki yükselişler geçen yıl Türkiye’de vatandaşlara yansıtılmadı. Dolar yükseldikçe yapılan zamlar akaryakıttan alınan ÖTV’den karşılandı. ÖTV’de alan kalmayınca, fiyattaki artışlar geçtiğimiz haftalarda pompa fiyatına yansıtıldı. Brent petrol fiyatındaki olası artışlar da benzin fiyatına direkt yansıyabilir. Serbest piyasaya inanan bir finansçı olarak bunu yazmaktan hoşlanmıyorum. Ancak bu ortamda doların yükselmesine izin verilemez. Kur korumalı mevduat ürününün yapısı nedeniyle, dolar kurundaki bir yükselişin bütçeye yükü zaten tartışma konusudur. Yanı sıra, yatırım bankalarının petrol fiyatı tahminleri gerçekleşirse, hükümet bir noktada vatandaşı yine destekleyebilir. Bu da vergi gelirinden vazgeçmektir. Bu şekilde bütçe 2022’de delik deşik olur. Hem dünyada petrol fiyatları artsın, hem de dolar kuruna karışmayalım. Şu ekonomik iklimde mümkün değildir.