“Kirli Para - Fosil Yakıt Sponsorları Sporu Nasıl Kirletiyor” başlıklı rapor, büyük petrol ve gaz şirketlerinin 205 aktif anlaşma kapsamında küresel spor etkinliklerinin sponsorluğu için en az 5,6 milyar dolar harcadığını ortaya koyuyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, BM Gelecek Zirvesi’nden günler öncesinde önemli bir açıklama yaptı ve 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 300 milyar dolara mal olması beklenen iklim değişikliğindeki sorumlulukları nedeniyle, reklamcılara petrol ve gaz sektörüyle ittifaklarını sona erdirmeleri çağrısında bulundu.
Guterres’in bu açıklamasının ardından, New Weather Institute çok önemli bir rapor yayınladı.
“Kirli Para - Fosil Yakıt Sponsorları Sporu Nasıl Kirletiyor” başlıklı rapor, büyük petrol ve gaz şirketlerinin 205 aktif anlaşma kapsamında küresel spor etkinliklerinin sponsorluğu için en az 5,6 milyar dolar harcadığını ortaya koyuyor.
Araştırmaya göre en çok anlaşma yapılan spor dalları futbol, motor sporları, rugby ve golf olarak sıralanıyor. Raporda yer verilen ana sponsorlar arasında ise 1,3 milyar dolarla Aramco, 470 milyon dolarla Shell, 340 milyon dolarla TotalEnergies, 777 milyon dolarlık sponsorlukla Ineos yer alıyor.
Rapor, spor alanında halihazırda aktif olan enerji ve petrokimya sponsorluk anlaşmalarına ilişkin toplu verileri bir araya getiriyor. Anlaşmaya parasal bir değer atfedilmediği durumlarda rapor, toplam harcamanın bilindiği diğer benzer sponsorluk anlaşmalarıyla karşılaştırmalar yaparak bilgiye dayalı tahminlerde bulunuyor.
Spor otoritelerini fosil yakıt şirketlerinin sponsorluğuna son vermeye ve sponsorların emisyon verileri ve azaltım tedbirleri konusunda şeffaflık talep etmeye çağıran rapora yönelik yorumlar da dikkat çekici…
Futbol başı çekiyor
Avustralya erkek futbolu eski kaptanı Craig Foster, “Kendi sporum olan futbolun fosil yakıt sponsorluğu konusunda utanç liginde başı çektiğini görmek şaşırtıcı olmasa da üzücü... Güvenli geleceğimizi ve sporun geleceğini baltalayan petrol ve gaz sponsorlarına ilişkin rahatsız edici sorular çok uzun zamandır göz ardı ediliyor. Sporcular, taraftarlar ve sporun koruyucuları olarak bizler bu soruları ele almalıyız” diyor.
Paris 2024 Olimpiyat Şampiyonu ve 2 kez TeamGB Olimpiyatlarına katılan Imogen Grant, “Paris’in fosil yakıtlardan arındırılmış bir Olimpiyat Oyunları yaratmış olması, diğer spor dallarının petrol ve gaz sponsorlarının zehirli kadehini kabul etmesinin gerekli olmadığını gösteriyor” derken, ABD Atletizm Şampiyonu ve NCAA Şampiyonu Samuel Mattis, “ABD’de sıcaktan ölen atletlere yabancı değiliz. Sporun petrol ve gaz şirketlerinden para alması söz konusu olduğunda akla gelen ifade ‘küçük hesaplar yaparken büyük ölçekte kaybetmek’ oluyor. Evet, bu fosil yakıt şirketleriyle çalışarak kısa vadede biraz daha fazla para kazanabilirsiniz. Ancak uzun vadede sporun para kazanma kabiliyetini, taraftarların sağlığını, sporcuların hayatını ve tüm gezegenin sağlığını riske atıyorsunuz. Bu ahlaksızlıktır” yorumunu yapıyor.
New Weather Institute Eş Direktörü Andrew Simms’in raporda yer alan yorumları ise şöyle: “İklim eylemini geciktiren ve küresel ısınma yangınına daha fazla yakıt döken petrol şirketleri, büyük tütünün eski oyun kitabını kullanıyor ve kendilerini sporun patronları olarak göstermeye çalışıyorlar. Ancak fosil yakıtlardan kaynaklanan hava kirliliği ve ısınan dünyanın aşırı hava koşulları sporcuların, taraftarların ve Kış Olimpiyatlarından Dünya Kupalarına kadar çeşitli etkinliklerin geleceğini tehdit ediyor. Eğer sporun bir geleceği olacaksa, çevreyi kirleten büyük şirketlerden gelen kirli paradan kendini arındırmalı ve kendi yıkımını teşvik etmeyi bırakmalıdır.”
Fosil yakıtlara sübvansiyonlar devam ediyor
ActionAid yardım kuruluşunun raporu ise, sübvansiyonların seragazı emisyonlarını artırdığını ve doğal dünyanın yok edilmesini körüklediğini ortaya koyuyor. Rapora göre, gelişmiş ülkeler bu tür zararlı faaliyetlere aktif olarak mali destek sağlıyor. Örneğin Birleşik Krallık, fosil yakıtlara yönelik sübvansiyonlara yılda yaklaşık 7,3 milyar dolar ayırıyor.
Bütünüyle ele alındığında, gelişmekte olan ülkelerdeki meblağlar, Sahra altı Afrika’daki tüm çocukların eğitim masraflarını her yıl üç kez karşılamaya yeterli olabilir.
Buna karşılık, gelişmekte olan ülkeler iklim finansmanından bu meblağların yalnızca küçük bir kısmını alıyor ki bu paranın ülkelerin kirli ve kirletici endüstrilerden temiz ve düşük karbonlu bir ekonomiye doğru ilerlemelerine yardımcı olması gerekiyor. Analiz, gelişmekte olan dünyadaki yenilenebilir enerji projelerinin fosil yakıt sektörüne göre 40 kat daha az yardım aldığını ortaya çıkarıyor. Bunun yanı sıra kirli endüstrilere ve yoğun tarıma yönelik sübvansiyonlar, onlarca yıldır küresel ekonomiyi düşük karbonlu bir temele kaydırmanın önündeki en zorlu engellerden biri olarak görülüyor. Uluslararası Enerji Ajansı, Uluslararası Para Fonu, Dünya Ticaret Örgütü ve diğer kurumlar defalarca bu sübvansiyonların azaltılması yönünde çağrıda bulunuyor.