COVID-19 sürecinin getirdiği değişim, önümüzdeki dönemde özel sektörün ekonomik, toplumsal ve çevresel sürdürülebilirlik açısından düne oranla bugün daha fazla sorumluluk alması gerektiğini ortaya koymuş durumda.
Dünyanın en büyük ikinci yiyecek ve içecek şirketi olan PepsiCo, bugün dünyanın en büyük tarım işletmelerinden birisi. Tüm faaliyetlerinde, daha dirençli bir gıda sisteminin inşa edilmesini önceliklendiren PepsiCo, temelde tüm ekosistemin sürdürülebilir olmasını hedefliyor.
“Yeni dünyada sadece kâr odaklı hareket eden, ekosistemi umursamayan şirketlerin ayakta kalmasına imkan yok” diyen PepsiCo Türkiye CEO’su Ece Aksel, “Amacımız, dünyamızın karşı karşıya olduğu ortak risklere ortak çözümler bulabilmek” diye ekliyor.
PepsiCo Türkiye’nin, sürdürülebilir tarım, çevreci üretim ve toplumsal fayda olmak üzere üç temel alanda çalıştığını ifade eden Ece Aksel’den bu üç alandaki çalışmalarını dinledim:
Sürdürülebilir tarım çok önemli bir odak noktası
“Tarım sektöründe en büyük risk iklim krizi ve bunun yarattığı sonuçlar. PepsiCo dünyanın en büyük tarım işletmelerinden birisi, dolayısıyla daha iyi tarım bizim için çok önemli bir odak noktası. Türkiye’de 10 bin hektar üzerinde tarım yapılmasını sağlıyoruz. 20 şehirde, 4 bin hektar alanda yüzlerce çiftçiyle sözleşmeli tarım uygulaması ile ülkemizin cipslik patates üretiminin yüzde 60’ını gerçekleştiriyoruz.
Tarımda teknoloji ve verimli kaynak kullanımı kritik önem taşıyor. Bugün tarımda birim başına kullandığımız suyu Türkiye’de yüzde 50 azaltmayı başardık. Öte yandan Cambridge Üniversitesi ile ortak geliştirdiğimiz, sensörler aracılığı ile nem bilgisini alarak sulama optimizasyonu ve erken uyarı yapabilen ‘i-Crop’ ile test alanlarında yüzde 5 ila 10 arasında su verimliliğine ulaştık. Bir diğer önceliğimiz toprağı koruyarak beslemek. Bu noktada yiyecek fabrikalarımızda oluşan organik atıklardan önce biyogaz, akabinde de çıkan posayı minerallerle zenginleştirerek kendi organomineral gübremizi üretiyoruz. Bu projenin ve gübremizin adı Naturalis. Bu sayede patates tarlalarımızda toprağa karışan kimyasal oranı yüzde 40’ın üzerinde azaltıyoruz. Bunun gibi iyi örnekleri İngiltere başta olmak üzere farklı ülkelerdeki şirketlerimize ihraç ediyoruz. Bu uygulamalarımızı bütün çiftçilerimizle paylaşabilmek için Agro Akademi kapsamında eğitimler ve danışmanlık veriyoruz.”
Hedefimiz hammaddemizi %100 Türkiye’den sağlamak
“Bugüne kadar; birim başına tüketilen suyu tarımda yüzde 50, yiyecek fabrikalarında yüzde 18; içecekte ise yüzde 24 oranında azalttık. Atık konusunda, Türkiye’deki altı fabrikamızı sıfır atık fabrika yaptık. Plastik, çok etkin bir ambalaj malzemesi olmasına karşın global olarak sadece yüzde 14’ü toplanıyor ve geri dönüştürülüyor. Hedefimiz, hiçbir plastiğin ve ambalaj malzemesinin atık olmaması ve ekonomide değerlendirilmesi. Türkiye’deki birçok ürünümüzde yüzde 20’ye yakın geri dönüştürülmüş PET kullanıyoruz. Karbon salımının azaltılması için doğrudan operasyonlarımızdaki yenilenebilir enerji kullanımını artırmayı hedefliyoruz. Son aldığımız karar doğrultusunda 2021’de tüm operasyonlarda kullandığımız elektriği yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan sağlamaya başlıyoruz. Hammaddelerimizin yüzde 100’ünü Türkiye’den tedarik etmek, elektrikli araç filolarına geçmek yakın gelecekteki diğer hedeflerimiz.”
12.5 milyon kadın ve kız çocuğuna fayda yaratacak girişimlere 100 milyon dolar yatırım
“Sürdürülebilirlik çalışmalarımızın en önemli parçalarından birini de toplumsal faydaya yönelik proje ve işlerimiz oluşturuyor. 2025 yılına kadar en az 12.5 milyon kadına ve kız çocuğuna fayda sağlayacak girişimlere 100 milyon dolar yatırım yapmayı hedefliyoruz. T.C. GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı işbirliği ile hayata geçirdiğimiz “GAP-Cheetos Çocuk Gelişim Merkezleri” ile eğitimde fırsat eşitliğinde bölgeler arası farklılıkları azaltmak için çalışıyoruz. “Kızlarımız Okuyor, Işık Saçıyor” burs projemizi çalışanlarımızın gönüllü olarak yaptığı bağışlarla 10 yılı aşkın bir süredir devam ettiriyoruz. Aynı zamanda, içeceklerimizde eklenmiş şekeri, atıştırmalıklarımızda ise doymuş yağı ve tuzu 2006 yılından beri azaltıyoruz.”
E-ticarette PepsiCo Avrupa bölgesinde en hızlı büyüyen ülke Türkiye
Dijitalleşmeye uzun süredir ciddi yatırım yapan bir şirket olarak bu süreçte bu yatırımların ciddi avantajlarını gördük. Geleneksel kanaldaki müşterilerimiz bakkal ve marketlere yönelik müşteri ticari programımız olan “Dükkan Senin” bölgemizin örnek uygulaması oldu ve 5 ülkede birebir aynı proje yakın bir zamanda uygulanmaya başlanacak. E-ticaret ise bizim için stratejik bir odak noktası oldu. 2020’nin ilk yarısında e-ticarette geçen seneye oranla yüzde 400 ilerideyiz. Bu açıdan PepsiCo Avrupa bölgesinde en hızlı büyüyen ülke Türkiye.”