Yıllar önce Darüşşafaka’nın akıllarda kalan bir sloganı vardı; Olmazsa da olur! Her hangi bir ürünü satın alırken; “Bunun yerine bağış yapmak mı beni daha çok mutlu edecek?” sorusunun yanıtını aramamızı istiyordu bizden bu slogan.
Amerika’da tam da bu yaklaşımla 2012’de “Giving Tuesday” hareketini başlattı. İlk yılında Amerikalılar 2 bin 500’den fazla kuruluşa, 10 milyon dolarlık bağış yaptılar. Hareket bütün dünyada büyük ilgi görünce 2019’da kurumsallaştı. Bugün 80 ülkede milyonları harekete geçiriyor. Ford’dan Gates’e kadar dev destekçileri var. Hareket özellikle pandemiyle birlikte çığ gibi büyüdü. Geçen yıl dünya çapında 2,7 milyar dolarlık bağış yapıldı.
Türkiye de “Paylaşma Günü” adıyla üç yıldır bu harekete katılıyor. Türkiye’deki uygulayıcısı Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV). Bugün Paylaşma Günü için milyonların harekete geçmesi bekleniyor.
TÜSEV Genel Sekreteri Rana Kotan ile Paylaşma Günü’nü konuşmak üzere bir araya geldik. Paylaşma Günü’nün daha kalabalık kitlelere erişimi ve etkisinin artırılması için TÜSEV ile protokol imzalayan Trendyol Kurumsal İletişim Direktörü İrem Poyraz da bizimleydi.
Rana Kotan (solda) ve İrem Poyraz, 3 yıldır yürütülen Paylaşma Günü’nün geldiği noktayı ve STK’ların katkısını anlattı.
Türkiye’de bağışçılık düşük
Rana Kotan, Paylaşma Günü’nün felsefesini şöyle özetliyor: “İnsanları; sivil toplum kuruluşları aracılığıyla toplumsal katkı yaratma, paylaşma duygusunu yaşamaya teşvik etmek. Bu sadece maddi bir bağış olmayabilir; selamını, gülüşünü, yemeğini, bilgini de paylaşabileceğin geniş kapsamlı bir yaklaşım. Bu yıl sadece bireylerin değil, özel sektör şirketlerinin de bu felsefeye katılmasını amaçladık.”
Paylaşma Günü’nün ilk yılında 90 sivil toplum kuruluşu bu harekete katılmış. Geçen yıl ise sayı 140’a çıkmış. Bu yıl çok daha yüksek bir katılım beklediklerini anlatan Rana Kotan, yürütülen sosyal medya kampanyalarının 45 milyon görüntülenmeye ulaştığını söylüyor. Geçen yıl üretilen paylaşım değerinin ise 1 milyon TL’yi aştığının altını çiziyor.
Bu yıl paylaşımın çok daha yüksek olması bekleniyor. Ancak TÜSEV’in son yayınladığı Bireysel Bağışçılık ve Hayırseverlik 2021 raporu, bu konuda pek de parlak bir karneye sahip olmadığımızı gösteriyor.
Rana Kotan’a göre dünya sıralamasında çok iyi durumda değiliz ama yıldan yıla iyileşen bir karnemiz var. Araştırmanın en önemli sorularından biri; “Geçtiğimiz bir yıl içerisinde doğrudan kendiniz akraba, komşu ya da herhangi bir diğer ihtiyaç sahibine yiyecek, giyecek, para yardımı veya yakacak gibi maddi herhangi bir yardım yaptınız mı?” 2019’da katılımcıların yüzde 38’i “evet” yanıtını verirken, 2021’de bu oran yüzde 45’e yükselmiş. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye’de bir yılda yapılan tüm yardım ve bağışların toplam kişi başı değeri yaklaşık 983 TL.
Beyaz yakalılar için bir platform hazırlığı var
Rana Kotan ve ekibinin okullarda, spor kulüplerinde, şirketlerde daha fazla insanı paylaşma felsefesi doğrultusunda harekete geçirmek için çalışmaları var. “Biz kültürünü yaymak istiyoruz. Her yıl bağış artıyor. Bu umut verici. Nu tetikleyecek projelere odaklandık. Özellikle beyaz yakalıların bağış davranışını artırmak için bir platform hazırlığımız var” diyen Kotan’ın hayali, Türkiye’de yaşayan herkesin Paylaşma Günü’nü içselleştirmesi, sahiplenmesi.
Trendyol tüm ilgiyi STK’lara çekecek
Trendyol da Sepette İyilik projesiyle Paylaşma Günü’nü destekleyen bir hareket yürütüyor. Şu anda platformda 60 STK’nın yer aldığını söyleyen İrem Poyraz, bugüne kadar sepete aktarılan iyiliğin değerinin 7 milyon TL’yi aştığının altını çiziyor. Poyraz, “Günde 15 milyon ziyaretçisi olan müthiş bir trafiğe sahibiz. Bunun gücünü paylaşıyoruz. Farkındalık yaratıyoruz. Bu STK, 1 TL’lik bağış alıyorsa, 1 TL’de biz yapıyoruz” diyor.