Patchwork kapitalizmi

Dr. S. Armağan VURDU DEVR-İ ÂLEM

Kapitalizm en çok bilinen ve benimsenen haliyle “sermayecilik” olarak ifade edilebilir. Öte yandan, kapitalizmi iktisadi üretimdeki tekelleşme eğilimiyle ilişkilendirenlere göre kapitalizm, piyasaya tümüyle hâkim olmak ve onu kontrolü altında tutmak isteyen iktisadi üretim tarzıdır. Karl Marx kapitalizmi üretim ile emek arasındaki ilişkiye dayandırır ve eğer bir yerde üretim araçlarını kontrol eden sermaye sahipleri (burjuvazi) ve bu üretimde belli bir ücretle istihdam edilmek isteyen işçiler (proleterya) var ise, orada kapitalizmin şartları oluşmuş demektir. Max Weber ise kapitalizmi rasyonalite ile ilişkilendirir ve ona göre kapitalizm sınırsız kar etme güdüsü değil, bu güdünün rasyonel bir biçimde kontrol edilmesidir. Weber’e göre kapitalizm, akılcı iktisadi üretim sistemidir ve kapitalizmin var olabilmesi için rasyonel bir sermaye muhasebesi, para serbestisi, teknoloji, hukuk, emek olmalı, tüm bu şartların var olmasına ilaveten iktisadi hayatın ticarileşmesi gerekir. Bundan hareketle Weber kapitalizmi, özgür işgücünün rasyonel örgütlenmesi olarak tanımlar. Weber’e göre kapitalizmin var olabilmesi için, üretimin devlet tarafından değil, özel sektör tarafından yapılması şarttır. Kapitalizmin ortaya çıkışını açıklamaya çalışan yaklaşımlar “pozitivist” ve “kültürcü” olarak ikiye ayrılabilir. Adam Smith ve Karl Marx’ı takip eden Liberal ve tarihsel maddeci iktisatçıların açıklama tarzı pozitivist kategoriye; Max Weber ve Werner Sombart’ı takip eden iktisatçı ve sosyal bilimciler de kültürcü kategoriye girebilirler. Kapitalizmin bir ekonomik sistem mi, yoksa daha kapsayıcı tarzda bir ideoloji veya dünya görüşü mü olduğu konusunda ise bir fikir birliği söz konusu değildir.

Patchwork veya " parçalı-yamalı çalışma ", kumaş parçalarının daha büyük bir tasarım halinde bir araya dikilmesini ifade ediyor. Bu kavramın ekonomi, uluslararası ilişkiler, pazarlama gibi değişik alanlarda metaforik olarak kullanıldığını görüyoruz.

Küresel ekonomik manzarayı kapitalizmin piyasa odaklı yaklaşımının hâkim olduğu homojen bir yapı olarak görebiliriz ancak sisteme daha yakından bakıldığında, 'yamalı kapitalizm' olarak adlandırılabilecek bir politika mozaiği ortaya çıkıyor. İlk bakışta küresel manada kapitalizm, temel ilkeleri piyasalar, özel mülkiyet ve kar maksimizasyonu olan yeknesak bir yapı olarak nitelendirilebilir. Ancak gerçekte dünya çapında kapitalizmin uygulanmasının, onu uygulayan kültürler ve uluslar kadar çeşitli olduğunu söyleyebiliriz. Bu çeşitlilik, farklı kapitalizm biçimlerinin bir arada var olduğu, örtüştüğü ve bazen aynı küresel çerçeve içinde çatıştığı bir ekonomik sistem olan 'patchwork-yamalı kapitalizmi' ortaya çıkarıyor.

Patchwork kapitalizm çeşitli şekillerde tezahür ediyor. Bazı ülkelerde devlet kapitalizmi, hükümetlerin piyasayı kontrol etmesiyle hâkim olurken, diğerlerinde serbest piyasa kapitalizmi hüküm sürüyor. İskandinav modeli gibi güçlü sosyal güvenlik ağlarına sahip ekonomiler veya laissez-faire (bırakınız yapsınlar) politikalarının uygulandığı ekonomiler var. Dahası, dünyadaki pas kuşağı ile silikon vadileri arasındaki zıtlıkta görüldüğü gibi, ülke içindeki bölgeler farklı ekonomik modeller sergileyebiliyor. (Pas kuşağı- rust belt- ABD’nin çoğunlukla orta batısında ve büyük göller bölgesine verilen addır. Terim 1980’lerde popüler olmuştur. Rust, bir zamanlar güçlü olan sanayi sektörünün daralması sebebiyle ekonomik aktivitedeki düşüş, nüfus azalması ve kentsel bozulmayı ifade eder). Hatta sektörler içinde bile yapı değişiklik gösterebiliyor; teknoloji şirketleri farklı iş modelleri altında gelişebilirken, üretim geleneksel, hiyerarşik kurumsal yapılarla büyüyor.

Patchwork kapitalizminin heterojen doğasının önemli sonuçlarından biri, herkese uyan tek tip ekonomi politikası anlayışına aykırı olması. Batı'nın sanayi sonrası hizmet ekonomileri için işe yarayan uygulamalar, imalat odaklı Doğu için geçerli olmayabiliyor. Aynı zamanda, farklı düzenleme ve uygulamalar uluslararası ticareti de karmaşık hale getirebiliyor. Öte yandan, patchwork kapitalizm eşitsizlikleri de yansıtıyor. Zenginlik ve fırsatlar, dünyanın ekonomik örtüsüne farklı şekilde dağılmış durumda. Refah genellikle belirli bölgelerde veya belirli nüfuslar arasında yoğunlaşırken, diğerler bölgeler ekonomik olarak marjinalleştirilmiş vaziyette.

Patchwork kapitalizminin en büyük zorluklarından biri yönetişim alanında ortaya çıkıyor. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) ve Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi çok taraflı kurumlar uyumlu ekonomi ve ticaret politikaları oluşturmak için çabalıyor. Küresel ekonomi, 2008 mali krizinde olduğu gibi tek bir yamadaki bir yırtılmanın dünya çapında kademeli etkilere sahip olabileceği sistemik risklere eğilimli. Bu yamalı sistemin dayanıklılığının sağlanması, ekonomi politikasının ve düzenlemelerinin dikkatli bir şekilde hazırlanmasını gerektiriyor. Sonuçta, patchwork kapitalizmi, küresel ekonominin monolitik bir kapitalizm tasvirinden daha gerçekçi bir tasvirini sunuyor. Yaklaşımların çeşitliliğini ve bir ekonomiyi organize etmenin tek bir yolu olmadığı gerçeğini kabul ediyor. Yamalı kapitalizm, müstakil uygulamalar ile küresel uygulamalar arasında dengeli bir yönetişim gerektiriyor. Küresel ekonomi geliştikçe, yamalı kapitalizmi anlamak ve yönetmek daha da karmaşık bir hal alacak gibi görünüyor.

Tüm yazılarını göster