Madem ki para, kendine akacak mecra arıyor; neden eski, çiğnenmiş yatakların dışına taşamıyoruz? Parasını enflasyona karşı korumak isteyenlerin, döviz, altın, emlak, borsa, oto dışında seçenek görememesi bana ilginç geliyor.
Hazır altın ve dövize vergi dikenli teli gelmişken… Hazır konut satanlar fahiş fiyatlara tırmanmışken… Hazır Borsa’da çaylakların av sezonu açılmışken… Hazır otoda ikincisi dahiel yakıyorken… Neden farklı seçenek oluşturamıyoruz?
Bana “paramı ne yapayım?” diye soranlara, tarıma elverişli arazi diyorum, start-up diyorum, yeni teknoloji şirketleri diyorum, gençler diyorum. Melek yatırımcılık diyorum. Ancak bu sayede geleneksel alanların dışına çıkabilir, enflasyonla dar alanda kısa paslaşma döngüsünden kurtulabiliriz.
Bu alanları önerdiklerim, akla yakın bulmakla birlikte, kendilerine yakın bulmadıklarını söylüyorlar. Koca iş adamı, feleğin çemberinden geçmiş, çoğu işini yoktan var etmiş ancak bu yeni alanlar söz konusu olduğunda; “ben bilmem” diyor.
İyi de bileni bul, onunla çalış… Rahmetli Vehbi Koç, kendisi bilmek zorunda değildi. Fakat bileni bilir, bulur ve iyi çalıştırırdı. Yığınca bilgili gencimiz var. Neden onlarla ortaklaşa yeni zenginlik alanlarını denemiyoruz ki…
İnancım şudur; Silikon Vadisi’ni, farklı işlere yatırım yapanlar kurdu. Onlar, silikonu değil, silikondan anlayanı bildiler, buldular, onlara yatırım yapıp devleştiler.
1.8 MİLYAR DOLARLIK SATIŞ ÇAKRALARINIZI AÇMADI MI?
Bizim 100 gencimiz, oyun şirketi kuruyor, bunu dünya devi firmaya satıyor ve yörüngeye çıkan ilk Türk unicorn'u olabiliyor. Projesi, fırlatma rampasında enerji (yatırım finansmanı) bekleyen yüzlerce parlak gencimiz var.
1.8 milyar dolarlık satış, geleneksel yatırımcılarımızın çakralarını açamıyorsa acaba onların ilgisini nasıl çekebileceğiz? Teşvik, faiz, kredi, enflasyon, beton ile mi? O halde geçmiş olsun yüksek gelir grubu…