Para politikasında son çeyrek hamleleri

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Para politikasında 2021’de yaptığımız hamleler bize enflasyon ve kur artışı olarak geri döndü. Dolar kuru yıla 7,43 liradan başladı, bugün 8,35 TL. Euro yıla 9,08 liradan başladı, bugün 9,85 TL. Enflasyon yıla başlarken %14,97 seviyesindeydi, şimdi %18,95 seviyesinde…

Mart’a kadar sıkı para politikası dedik. Yüzde 5 enflasyon hedefi dedik. Bağımsız merkez bankası dedik ve bir gecede dengeleri değiştirip aynı çizgiden de çıkamadık. Yine sıkı para politikası, yine %5 enflasyon hedefi ancak bu defa hiç kimse inanmadı.

Vatandaş dövizden vazgeçmedi. Fiyatların yükseleceğinden korktuğu için sürekli taleplerini ötelememe gerekliliği hissetti. Ekonomi otoritesi de piyasalara güven vermediğinden dolarizasyon ne yazık ki dinmedi. Bu yüzden para politikasında ilk 3 çeyrek oldukça dalgalı bir dönem yaşadık.

Son çeyrekte neler olacak?

Son çeyrek para politikası enflasyon üzerinden belirlenecek. Aslında mevduata getirilen stopaj avantajı ile eylül sonuna kadar para piyasası fonları ve mevduatta avantaj var. Ancak bu vadeler dolduğunda yeniden değerlendirmeler yapılacaktır.

TCMB ya faizi artıracak ya da stopaja getirdiği avantajı yılsonuna kadar uzatacak. Son çeyrekte para politikasında gerçekleşecek 5 hamle; 1- faizi artıracak ve başkan görevden alınacak, 2-stopaj avantajlarını uzatacak, 3-dolar atağı olursa sınırlamalar getirecek. 4-Altına yönelişe engel koyacak. 5-Para basmaya hız verecek.

Faiz baskısı kışın da sürecek

Merkez bankası üzerinde piyasanın faiz artırım baskısı, Cumhurbaşkanı’nın ise faiz indirim baskısı ağır basacak. Amerikan bankası Wells Fargo, Ağustos 2021 raporunda dolar/TL kurunun, yılsonunda 9,25 TL, Eylül 2022'de 10.00 TL, 2022 sonunda 10,25 TL olacağı tahminini paylaştı.

TCMB Piyasa katılımcıları Ağustos 2021 anketine göre cari yılsonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi 8,94 TL seviyesinde... Faiz baskısını artıran iki etken:  1-Guvernorün lira mevduat sahibine verdiği “reel faiz” sözü. 2-Enflasyonun %20lere demir atacağının belli olması…

İKİ SORU İKİ CEVAP

Para politikasındaki hataların maliyetini kim öder? Kim kazançlı çıkar?

Enflasyon olarak halk öder, itibarsızlık olarak kurumlar öder, sermaye kaybı olarak ülke öder. Çıkar sahipleri kazançlı çıkar. Yeni zenginleşme kaynakları oluşur.

 Para politikasındaki kararlar ve adımlar nasıl sağlamlaştırılır?

Gerçekçi hedefler konulur, şeffaflık birinci sıradadır. Hesap verebilirlik ön plandadır. Kurum bağımsızlığı, itibar ve güven üzerinden adımlar atılır.

EKONOMİ BOŞ VİTESTE

Merkezin itibarı mart ayındaki başkan değişimi ile uçtu gitti... Artık ekonomi  %19 faiz ile boş viteste gidiyor. Üstelik enflasyon da geldi ve eylülde faizi aşacak. Tüm bunlar olup biterken, emtia, petrol tırmanışı gündeme iken, FED faizi başkaldırmış iken, enflasyon, kur, salgın sorunu sürerken…

Ekonomi denizinin dalgalandığı ortamda güverteye bakıyoruz; dümende kimse yok gibi. Üstelik faiz hala iç politika arenasında piyasaların kafasını karıştırması da cabası… Peki, ne olacak dersiniz? Umarım denizdeki rüzgârlar (piyasa dinamikleri) karşımıza bindireceğimiz kayalık veya bir buzdağı çıkarmaz. İnanırsak başarırız diyeceğim de inanacak kimse kalmadı ki

Tüm yazılarını göster