Para politikalarının kazananı kim?

Borsa İstanbul’da kota olan şirketler altı aylık finansallarını açıklamaya devam ediyorlar. İlk göze çarpan reel karlılıklar geçen yılın gerisinde kalıyor. Geçen yılın ilk altı ayına göre karlılıkları azalan firmaların tek tek üzerinden geçmeyeceğim değerlere negatif bir etkisi olmasın. Öte yandan üçüncü çeyreğe ait Temmuz 2024 Bankacılık verilerini BDDK geçen hafta açıkladı. 2023/7. Ayda 293.4 milyar TL net kar açıklayan bankaların 2024/7. aydaki karlılığı 348.7 milyar TL gerçekleşmiş olup artış yüzde 18,8’dir ve karlılık trend olarak düşme eğilimindedir. 2024/6 ayda karlılığını yüzde 24,4 artırarak 314 milyar TL kar eden bankaların karlılıkları düşme eğilimindedir. Temmuz 2024 enflasyonu yüzde 61,78 olduğu dikkate alındığında bankaların karlılıkları reel olarak küçülmüştür. Mevduat yerli ve özel bankalar karlılıkları sektör ortalamalarından negatif ayrışmaktadır. Haziran ayına göre sektör ve yerli özel bankalarda karlılıkta düşüş trendi devam etmektedir.

Geçen yılın ilk yedi ayında 1,094 milyar TL faiz geliri olan bankaların bu ilk yedi aydaki faiz gelirleri 3,077.5 milyar TL olup artış yüzde 181’dir. İlk bakışta müthiş bir artış ancak karlılıklara yansımıyor. Çünkü 2023’ün ilk yedi ayında 797.8 milyar TL faiz ödeyen bankalar bu yılın ilk yedi ayında 2,564 milyar TL faiz ödediler ve artış faiz gelirlerinin çok üzerinde olup yüzde 221,4’dür. 3,077.5 milyar TL faizin 453.4 milyar TL’ni bireyler, 1,579 milyar TL’ni ise ticari firmalar ödediler. Ticari firmaların ödediği faiz geçen yılın ilk yedi ayında 520 milyar TL idi. Özetle şirketler geçen yıla göre 1,059 milyar TL daha fazla faiz ödediler, artış yüzde 204.

Reel sektör yüksek faizden zarar görüyor. Bankalar enflasyon muhasebesi uygulansa idi muhtemelen zarar edeceklerdi. Nominal kar artışın reel olarak ifade ettiğimizde bankaların ilk yedi aylık karlılık artışı yüzde – 26,5’dir. Kamu finansmanı açısından da faiz konusuna baktığımızda geçen yılın ilk yedi ayında 312.6 milyar TL faiz ödeyen Kamu, bu yılın ilk yedi ayında 666 milyar TL faiz ödemek zorunda kalmıştır. Sadece Temmuz 2024 ayında ödenen faiz 92.5 milyar TL olup gecen yılın aynı ayında ödenen faiz 37.7 milyar TL ve artış yüzde 145. Özetle bireylerin faiz giderlerindeki artış yüzde 165 ve 453.4 milyar TL, Ticari firmaların faiz giderlerindeki artış yüzde 204 ve kamudaki ödenen faizdeki artış yüzde 113. Bu artışlar kredi kullanan birey, şirket ve kamunun gelirlerinin daha fazla payını faiz ödemesine ayırmak zorunda olduğunu gösteriyor çünkü kimsenin gelirleri yüzde 100’ün üzerinde artmadı ve üstelik enflasyonun üzerinde artan maliyetler nedeniyle şirketler pozitif nakit akışı üretemiyorlar. 31 Temmuz 2024 tarihi itibariyle bankalarda 16,941 milyar TL mevduat var. Bu mevduatın 15,664 milyar TL’si yurt içi yerleşiklere 1,276 milyar TL’si ise yurt dışı yerleşiklere ait. Yine yurt dışı yerleşiklerin TL tahvil ve bonolara yaptıkları yatırım 19 milyar dolar civarındadır. TL varlıklara yatırım yapanlar kazandılar.

Sonuç olarak, bireyler, şirketler ve Kamu yüksek faiz ödemeye devam ediyorlar. Geçen yılın aynı dönemine göre ödedikleri faizin artışı sırasıyla yüzde 165, yüzde 204 ve yüzde 113. Düşen talep, artan maliyetler nedeniyle pozitif cash flow üretip borç servisi yapmak zorlaştı daha da zorlaşacak. Bu stresi NPL oranlarında (sorunlu krediler) görmek mümkün oran iki ayda yüzde 1,53’de yüzde 1,71’e çıktı.

Tüm yazılarını göster