Para basmak her zaman kötü müdür?

Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ

Salgının ekonomisi geçmiş krizlere denk sonuçlar üretme potansiyeli taşıyor. Ancak nedensellik ters yönde gelişti ve yayılma mekanizması da çok farklı. Ne 1929 ne 2007-2008 bu tür bir krizdi. Bu sefer kriz doğrudan arz yanlı bir şokla başladı. Daha önemlisi salgının matematiği ve ekonomilerin dinamiği iç içe, adeta bir ve aynı şey olma yolunda ilerliyor. Salgınlar elbette sonuçta sönüyor. Burada önemli olan yayılma hızının yavaşlamaya başlaması. Salgın tek bir tepe mi yapacak yoksa tekrar etme ve söner gibi görünürken ikinci bir tepe yapma olasılığı var mı? Bilemem, ancak bazı modeller çoklu tepeli olma hali (multimodality) içermeye başlamış durumda. Ancak daha acil olan konu ilk tepeye – ilk ve son da olabilir - ne zaman ve vaka sayısı nereye ulaştığında geçileceği. Yazı yazılırken ABD için milyon ve üstü vaka sayısı rahatlıkla telaffuz edilmeye başlanmıştı. İzolasyon/kentlerin ulaşıma kapanması önlemleri değişik yöntemlerle uygulanmaya çalışılıyor. Bu önlemler yayılma hızını düşürecektir. Yayılma hızının düşmesi ve tepe noktasının aşılması salgın bitti anlamına gelmeyecek, hızın düştüğü anlamına gelecek. Şu an için ‘izolasyon önlemleri öncesi virüs kapmış olanların test sayısı arttıkça kademeli olarak açığa çıkması’ süreci yaşanıyor diyebiliriz.

Ancak 2020’nin ilk yarısı küresel açıdan ticaret, üretim, satışlar, hizmetlerin durması, işsizlik gibi sonuçlarla beraber kaybolmuş görünüyor. Tek tepe yapar ve sönerse çok dik bir küresel düşüş –adeta çakılış- yaşanıp aynı hızla geri gelen bir arz ve talep söz konusu olabilir. Yani iki çeyrekte atlatılabilir ve arz/talep hızla geri dönebilir. Bunun olabilmesi için üretim kapasitesinin kaybolmamış olması gerekiyor. Örneğin bazı firmalarda teknik bilgi çalışanlara içkindir; ayrıca organizasyon-tedarik-pazar hafızası söz konusudur. Buradaki kayıplar kolay kolay yerine konamaz. Konu sadece kredi dar boğazına engel olmak olmayıp sadece vergi indirimiyle veya ertelemesiyle –tipik olarak düşük çarpan etkisine sahip önlemler- yetinilemez.

Ekonomi, modellere dayanarak işleyen, özel türde matematiksel ve istatistiksel bir disiplindir. Mesela, genel kabule göre kronik bütçe açığı verirseniz ve açığı ağırlıklı olarak para basarak kapatmaya kalkışırsanız enflasyon hızla yükselir. Hatta hiperenflasyon olabilir. Örnekleri ve ampirik doğrulaması vardır. Ancak bu ‘stilize olgu’ normal arz/talep koşullarında geçerlidir. Bu tür modeller kurulurken kimsenin aklına COVID-19 gelmediği için bu tür anormal haller, aşırı derecede istisnai durumlar modellenmemiştir. Arz çökerse ve talep de zorunlu ihtiyaçlar dışında harcama yapılmazken en aza inerse para basılsa da enflasyonun artması pek mümkün olmaz. Burada anahtar arzın anormal derecede çökmemesi, en azından zaten azalan talebi karşılamaya devam etmesidir. Hatta stoklara çalışmak teşvik edilebilir çünkü salgınların yayılma hızının yüksek olduğu süreler genelde kısadır. Yani kanımca para basılabilir. Daha sonra sterilize etmenin yolları bilinmektedir.

Ancak para basmanın amacı belli olmalıdır. Genel ‘askıda kalma’ halini finanse etmesi gerekir. Süre uzarsa özel sektörün iç –hatta kısmen dış- borcunun önemli ölçüde kamu tarafından üstlenileceği, hatta istihdamı korumak ve verili kapasiteyi köreltmemek için işletme sermayesinin bile karşılanmak zorunda kalınacağı zaten ortadadır. Salgının süresinin ve tam etkisinin bilinmediği bir durumdayız. Haliyle ekonomik faaliyetin ‘askıda kalma’ süresini de bilemiyoruz. Süre uzadıkça mali teşvikler ve doğrudan nakit enjeksiyonu gündeme gelecektir. Bazı ülkelerde geldi bile. Ona göre düşünmekte fayda var.

Fed’in interbank ve bono piyasalarını çalıştırmak için aldığı –ve çabuk aldığı- önlemler, yani sonsuz miktar genişlemesi (infinite QE) denen önlemler kredi darboğazını engelleyebilir. Uluslararası swap hatları elbette bir ölçüde işe yarayacaktır. Süre uzarsa genişletilmesi gerekecek. Fed rezerv parayı basmanın getirdiği küresel sorumluluğu anlaşmış görünüyor. Salgına karşı sağlık önlemlerinde genel bir geç kalma hali olmakla beraber –sürpriz etkisi olabilir (İtalya’da olduğu gibi halkın uyarılara bir süre kulak asmaması gibi) - para politikaları derhal cevap verdi. 2007-2008’e göre oyalanma süresi çok kısa.

Yine de işin bununla bitmediği çeşitli ülke parlamentolarından geçmeye başlayan devasa mali paketlerden belli. Sadece krediye ulaşımı açık tutmakla olacak gibi görünmüyor. Doğrudan doğruya üretim/satış gelir fon yaratımı sekteye uğruyor. Sonuçta gelir elde edemeyen hane halkı ve fon yaratamayan şirketler borçlarını ödeyemezler. Hatta ücretleri de ödeyemezler. Hane halkları da faturalarını ödeyemez. Tersten bakınca bu durumda harcamalar /talep de toparlanamaz; süre uzadıkça hasar kalıcılaşmaya başlar.

Salgının yayılma dinamiği ve ekonominin matematiği iç içe. Salgın adeta bir ekonomik temele (fundamental) dönüşmüş, ekonomiye ‘iliştirilmiş’ (embedded) halde.

Tüm yazılarını göster