ABD’li ilaç devi Gilead Sciences Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin, danışmanı Suat Özyaprak’ın girişimiyle gerçekleşen buluşmaya gelirken 17 Mayıs 2019 tarihli yazımı okudu:
Türkiye’de “yenilikçi ilaç” üretecek, 250 milyon dolarlık ithalat bitecek…
O günlerde ilaç sektöründe 25 yılını geride bırakan Şebnem Girgin, Mayıs 2016’da dünyada HIV/AIDS ve hepatit ilaçlarıyla öne çıkan ABD’li ilaç devi Gilead Sciences Türkiye Genel Müdürü olunca hedefini şöyle belirlemişti:
- Gilead’ın Türkiye’de üretimi yok. Şirketimi ülkemizde ilaç üretimi için yatırıma ikna etmeliyim.
Öncelikle hükümetin ilaç pazarıyla ilgili politikasını Gilead Sciences’in global CEO’suna aktarmıştı:
- Hükümet, ilaçta ülkemizde üretim konusunda kararlı adımlar atıyor. Bu konuyu gündeme almamızda yarar görüyorum.
Girgin ve ekibi, Gilead’ın global merkezini Türkiye’de üretime ikna etmek için şu formülü masaya koymuştu:
- Ülkemizde çok başarılı ilaç tesisleri var. Çokuluslu şirketler için de üretim yapıyorlar. Biz de o tesislerden birinde kendi ilaçlarımızı ürettirebiliriz.
Bu doğrultuda incelemeler yapılmış, üretim yaptıracak tesis için karar verilmişti:
Çerkezköy’deki Pharmactive fabrikası…
Gilead, Yönetim Kurulu Başkanlığını Haluk Sancak’ın yürüttüğü Pharmactive ile 15 Nisan 2019’da imzalar atılmıştı:
Gilead’ın iki yenilikçi ilacı Çerkezköy’de üretilecek. Biri patent süresi 2021’de bitecek Hebatit B ilacı. Diğeri de ABD ve Avrupa’da piyasaya çıkma aşamasına yeni gelen ve patent süresi 2033’te bitecek HIV/AIDS ilacı olacak.
Şebnem Girgin, Mayıs 2019’daki sohbetimizde bunları anlatmış, şu noktanın altını çizmişti:
- Söz konusu ilaçlar sadece ABD ve İrlanda’da üretiliyor. Bu ilaçların dünyadaki 3’üncü üretim merkezi Türkiye olacak.
Gilead Sciences, daha sonra adı “Humanis”e dönüşen Çerkezköy’deki fabrikada söz konusu iki ilacın üretimi için 60 milyon dolarlık makine ve ekipman siparişi verdi. Makineler geldi, tam kurulum aşamasında COVID-19 pandemisi patladı.
Teknik ekip pandemi ile birlikte dünyada konulan seyahat yasakları nedeniyle Türkiye’ye gelemedi. Girgin ve ekibi, pandeminin sıkıntılı günlerinde bile Türkiye’de üretimin bir an önce başlaması konusunda motivasyonu eksiltmedi:
- Türkiye’de yenilikçi ilaç üretimimizi başlatacak makinelerin kurulumu için pandeminin hafiflemesini, seyahat yasaklarının kalkmasını beklemek doğru olmaz. Bize zaman kaybettirir. Bir formül bulmalıyız.
Makinelerin kurulumu ve devreye alınması konusunda şu formül geliştirildi:
- Sanal gerçeklik gözlükleri (VR) yardımıyla makinelerin kurulup devreye alınması konusunda Çerkezköy’deki fabrikada bulunan teknik ekibe rehberlik yapabilir, yol gösterebiliriz.
Şebnem Girgin, “Humanis” tesislerinde VR gözlükleriyle uzaktan verilen teknik destekle makinelerin kurulduğunu bildirdi:
- Söz konusu yöntemle makineler kuruldu, üretim kalitesi tutturuldu.
İlaçlardan birinin patent süresinin 2021’de bittiğini, diğerinin ise 2033’e kadar süreceğini vurguladı:
- Türkiye, Kanada ve Almanya’dan sonra o ilaçlar için dünyadaki 3’üncü üretim merkezi oldu. İrlanda daha sonra devreye girdi.
Mayıs 2019’daki sohbette verdiği mesajı anımsattı:
- 4 yılda 250 milyon doların ülkemizde kalmasını sağlayacağız. Yani, o ilaçların ithalatına 250 milyon dolar harcanacak iken, Çerkezköy’deki üretim ihtiyacı karşılayacak.
Üretime başlanalı 3 yılın geride kaldığını kaydetti:
- 3 yılda 173 milyon dolarlık ithalat yerine söz konusu ilaçları Çerkezköy’de ürettirip piyasaya vermiş olduk.
Türkiye’ye yenilikçi, yani patent süresi henüz dolmamış ilaçlarını sadece ithalat yoluyla getiren globlal şirketler Gilead’a benzer adımları atar mı?
Yani, yatırım yapmasalar da Türkiye’deki fabrikalarda yenilikçi ilaçlarını ürettirme yoluna giderler mi?
GILEAD Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin, Gliead Türkiye Pazara Erişim ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Toros Şahin’in eşlik ettiği sohbette grubun global Ar-Ge harcamasının 2019 yılında 3.7 milyar dolar düzeyinde olduğunu anımsattı:
- Gilead’ın Ar-Ge harcaması 2022 yılında 5.4 milyar dolara yükseldi.
Türkiye’deki klinik araştırmalarına değindi:
- 2015 yılında Hepatit B alanında klinik araştırmalar ve çalışmalar yapmak üzere kurduğumuz 5 merkez, 2023 yılı itibariyle onkoloji, hematoloji ve HIV alanında araştırmalar yapan ve yürüten yeni merkezlerle birlikte 50’nin üzerine çıktı.
Diyarbakır’dan Karadeniz Bölgesi’ne birçok üniversitenin klinik araştırma konusunda devreye girdiğini kaydetti:
- Globalde onkoloji alanında önemli adımlar attık. Dünyada en fazla yenilikçi ilaç onkolojide çıkıyor. Söz konusu ilaçlar birçok kanser vakasında etkili olabiliyor.
Klinik araştırma harcamalarını merak ettim, yanıtladı:
- Son 6 yıllık harcama 7.2 milyon doları buldu.
GILEAD Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin’e sordum:
- Yenilikçi ilaçlarınızın üretimi için Türkiye’yi de seçmeniz, buradaki işlerinize nasıl yansıdı?
Şu yanıtı verdi:
- Üretim, bizim için bir avantaj oldu. Üretimle birlikte Gliead’ın Türkiye’deki ticari varlığı daha da güçlendi.
Türkiye’ye dönük gelecek planlarını merak ettim, paylaştı:
- Gilead, Türkiye’de daha fazla büyümek istiyor. Yalnız bu büyüme elbette globalde belirlenen sınırlar içinde kalacak.
Yeri gelmişken şu noktanın altını çizdi:
- Türkiye’yi yenilikçi ilaçlarımızın bazıları için üretim merkezi seçmek, teknoloji transferi de sağlamak anlamına geliyor.
Türkiye’de ürettirdikleri HIV ilacının dünyada ciro bazında tüm ilaçlar arasında ilk 10’da olduğunu vurguladı:
- Türkiye’de üretimin ardından bir adım daha atarak ihracatı da değerlendirmeye başladık.
Türkiye’de üretimi başlatmalarının ardından aldıkları bir ödülü paylaştı:
- Amerikan Şirketleri Derneği’nin (AmCham) “En Yüksek Etkiye Sahip Yatırım Ödülü”nü aldık. Bu ödülü almamızda Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin etkisi oldu.
ŞEBNEM Girgin, Gilead Türkiye’de 80 kişilik bir kadroyla hizmet verdiklerini belirtti:
- Türkiye’deki insan kaynağı, Gliead’ın global birimlerinde dikkati çekiyor. Son 6 yılda Gliead Türkiye’den 16 arkadaşımız globale iyi roller, pozisyonlar alarak gitti.
GILEAD Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin, gayrı safi milli hasıladan (GSMH) ilaca yönelen paya işaret etti:
- 2009 yılında GSMH’de ilaca yönelen kaynağın payı yüzde 1.7 düzeyindeydi. Bu oran şimdilerde yüzde 1’in altına inmiş durumda. Yüzde 0.9 düzeyinde seyrediyor.
Bu noktada şu beklentisini dile getirdi:
- Türkiye’nin yenilikçi ilaçlara kapısını biraz daha açmasında yarar var.