Pandemi sürecinde sağlık ve ilaç sektöründe yerli üretimin bir ülkenin sürdürülebilir ekonomik performansındaki önemi giderek güçlenmiştir.
Bu bağlamda ülkemizde de bu alanda yerli üretim, milli bir tanıma evrilmiştir.
Son yıllarda savunma sanayinde başlayan yerli ve milli üretim anlayışı salgın sürecinde de sağlık ve ilaç sektöründe ciddi adımlar atılmasına neden olmuştur.
Örneğin, 4 Türk şirketi, Arçelik, ASELSAN, Baykar ve Biosys mühendislerinin seferberliğiyle hayata geçirilen yerli solunum cihazının testleri ve seri üretimi, Arçelik'in Çerkezköy'de bulunan tesislerinde gerçekleştirdikleri cihazları Sağlık Bakanlığı’na teslim etmişlerdi.
Bir çalışmadan edindiğim bilgilerde, pandemi sürecinde yaşanılanlar yerli ve milli üretimin stratejik alanlardaki önemi ve stratejik teşvikler Türkiye stratejik alanlara yönelik yapmış olduğu önceleme listesi üzerinden tıbbî araç gereçte yapay zeka, kendi hastane ekipmanlarını üretimdeki mevcut oranları yükseltme ve iyileştirme ile ilaç ve aşı üretiminde dışa bağımlılığı azaltma hedefleri çerçevesinde yeni teşvik modelleri geliştirmeyi hızlandırdığı görülüyor.
Örneğin, salgın süreçlerinde gerek hastalığı önleme gerekse de tedavide kullanılacak teknoloji ve ekipmanların temini ve yerli ürün olarak üretilmesi ve geliştirilmesi için, TC Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ve KOSGEB gibi kurumlar tarafından çıkılan proje çağrılarında üniversite sanayi iş birliği ile kamunun diğer ilgili paydaş kurumlarının öncelikli taleplerinin karşılanması konusunda acil önlem ve teşvik paketleri uygulamaya konulmuştur.
Geçtiğimiz günlerde medikal ve ilaç sektöründe KOBİ segmentinde üretim yapan şirketlerle ilgili bilgi edinme amacıyla MEDİKÜM yönetim kurulu üyesi ve ilaç sanayinde faaliyeti gösteren İmaretçioğlu İlaç Sanayi Ltd. şirketinin ortağı , makina mühendisi Turan Özfurat ile pandemi sürecinin medikal ve ilaç sektöründe yerli üretimin öneminin MEDİKÜM üyesi şirketlerde ve kendi şirketlerinde hangi ölçülerde farkındalık yarattığını konuştuk..
MEDİKÜM le ilgili kısa bilgiden sonra Turan beyin verdiği bilgileri sizlere aktaracağım.
Samsun’da KOSGEB başkanlığım döneminde yakından tanık olduğum cerrahi aletlerle başlayan üretim giderek çeşitlenmiş, 2011 yılında şirketler bir araya gelerek kümelenmenin organizasyonu olan Tıbbi Cihaz üreticileri Medikal Sanayi Kümelenme Derneği (MEDİKÜM) ‘ü oluşturdular.
Bir sürerdir de Çarşamba ilçesinde medikal ve ilaç alanında bir OSB kurma uğraşısı içinde olduklarını biliyorum.
Turan bey, Samsun'dan yaklaşık 80 ülkeye tıbbi cihazlar ihracatı yapıldığı bilgisini vererek başladığı bilgilendirmeye MEDİKÜM Başkanımız Dr. Ahmet Aydemir’in yönetim kurulu toplantısı sonrası açıklamasında “Koronavirüs ve benzeri biyolojik unsurlarla mücadele için gereken üretim ve ar-ge’nin koordine edilip desteklendiği bir “İlaç ve Tıbbi Cihaz Sanayi Başkanlığı kurulmalıdır.
Korona virüsü ve benzeri biyolojik unsurla hızlı ve sonuç alan bir mücadele için lazım olan malzemelerin Ar-Ge’sinin, üretiminin önceden planlanması gerektiği aksi takdirde tüm dünya insanlığın şu an olduğu gibi son derece basit bir şişe kolonya, bir adet maskeye muhtaç kalacağını, dünyamızda gündemin en önemli maddesini teşkil eden koronavirüs pandemisinden de anlaşılacağı üzere, dünyada hızla değişen şartlar artık ilaç ve tıbbi cihazların bundan sonraki dönemlerde de en az savunma sanayisi kadar stratejik öneme haiz olduğunu göstermektedir.
Stratejik öneme haiz olan İlaç ve Tıbbi Cihazların, Savunma Sanayi Başkanlığı’na benzer bir model ile devletimiz tarafından ele alınıp “İlaç ve Tıbbi Cihaz Sanayi Başkanlığı” kurulmasının ve bu başkanlık tarafından ilaç ve tıbbi cihaz sanayinin yönetilip yönlendirilmesi gerektiğini “ dile getirmesi ülkemizde sağlık ve ilaç sektörümüzde yerli üretim yapan şirketlerimizin beklentilerini dile getirmektedir.
İlaç sektörünün bizim alanımızla ilgili şu bilgileri vermek isterim:
“Türkiye'de şu anda yüzde 83 pazar payına ulaşmış durumda.
Yani Türkiye'de kullanılan ilaçların yüzde 83'ü kutu olarak, yerli üretiliyor.
Geriye kalan yüzde 17 ise ithal ediliyor.
Ancak bu yüzde 83'lük kısım kamu maliyesinde ilaca harcanan paranın yüzde ellisini alabiliyor.
Kalan yüzde 50, ithal ilaca gidiyor.
Çünkü ithal ürünler daha yüksek fiyatlarla ülkeye geliyor.
Bunun sebebi de bu ilaçların genellikle yüksek teknolojili biyoteknolojik ya da patent süresi hala devam eden ilaçlar olması.
Ülkemizin içinde bulunduğu dünya gündemini saran korona sürecinde ilaç sektöründe faaliyette olmamızdan çalışmalarımıza daha fazla hız verdik.
3 vardiya da 125 çalışanımızla mevcut kendi ilaçlarımız ve fason üretimlerimiz yanında boş ampul tedariği konusunda da Sağlık Bakanlığı’nca oluşturulan COVİD-19 komitesindeki tedarikçiler listesinde yer alıyoruz.
Yurt dışı firmalardan gelen talepleri değerlendiriyoruz, ihracat anlamında girişimlerde bulunuyoruz.
Gürcistan, Bulgaristan, İsrail’den gelen taleplerle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Schott/Almanya, firması CAM BORU teslimatlarında 15-20 haftaya varan süreler verdiği için cam boru temininde sıkıntı yaşanmaktadır.
Siparişleri öngöremediğimiz için ilk etapta bu sıkıntılar olacak olup ilerleyen zamanlarda bu sıkıntıların ortadan kalkacağına inanmaktayız.
Temmuz ayı cam boru teslimatlarını, enjektabl ampul formunda ağustosta sevk edebiliyoruz.
Pandemi döneminde aşının bulunması halinde, enjektabl ampul formunda dolumun yapılacak olması halinde NÖTR CAM BORU temininde sıkıntılar yaşayacağımız aşikar.
Dünya ölçeğinde üretimi yapılan cam boru temininde, öncelik şu anda ülkelerin bölgesel ihtiyaçları ön planda.
Çin’den sipariş verilen,(boyut ölçüleri kalite konusunda sıkıntılarımız olmasına rağmen .) ürünün Türkiye ye gelmesi minimum 35-50 güne uzayabilmektedir.
Yatırım yapmışsınız, ilaç ham maddeniz var, doldurmak için cam borunuz yok.
Ara malı tedariki konusunda, devletimizin bu konuyu değerlendirmesi gerekiyor.
Cam boruyu üretebilecek tüm girdilerimiz (boraks dahil) ülkemizde mevcut.
Cam boru üretimi için gerekli fırın maliyeti 3 milyon dolar.(Fransa’daki cam boru firması ziyaretimizden)Geçmişte Paşabahçe Cam’ın bu konuda bir tecrübesinin olduğunu biliyoruz.” Diyor Turan Özfurat..
Pandemi sürecinin “Tüm sağlık cihazları, maskeden solunum cihazına, tanı kitlerine kadar Türkiye’de üretimine geçilmesi için alt yapı sağlanacak” bilgisi çok önemli ve değerli bir bilgi.
Her alanda yerli üretimi destekleyen yarım asırlık bir mühendis olarak, çalışmaları görmekten mutlu olduğumu belirtmek isterim.”