OVP hedeflerinin önündeki ilk sınav - zorlu küresel koşullar

Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI

Dünya ekonomisinde aşağı yönlü risklerin arttığı, jeopolitik risklerin çoğaldığı, dezenflasyon sürecinin yavaşladığı, faiz oranlarının uzun süre yüksek seviyelerde kalmasının beklendiği zorlu dış koşullar ile karşı karşıyayız.

Merkez Bankası toplantıları ve öncü PMI verileri ağırlıklı bir haftaya başlıyoruz. Küresel büyümenin yavaşladığı, dezenflasyon sürecinin yavaşlayarak da olsa devam ettiği mevcut konjonktürde merkez bankalarının faiz kararları gerek ekonominin gerekse piyasaların yönünü belirlemekte büyük önem taşıyacak.

Çarşamba günü Fed, perşembe günü BoE ve TCMB, cuma günü BoJ para politikası kurulu kararlarını izleyeceğiz. Genel beklenti Fed ve BoJ’un faizleri değiştirmeyeceği yönünde. Her iki ekonomide de enflasyon istenen patikaya doğru hareket ediyor.

Grevler ve olumsuz hava koşullarının enflasyonu yükseltmesi nedeniyle BoE’nin son bir 25 baz puan artış ile politika faizini yüzde 5,50’ye çıkartıp durması bekleniyor.

Para politikasını sıkılaştırmaya geçilmeli başlayan ve enflasyonun kontrol altına almakta zorlanan Türkiye’nin faiz artışına büyük adımlarla devam etmesi bekleniyor. Genel beklenti politika faizinin 500bp artış ile yüzde 30 sevisine çıkartılması. Yılın son çeyreğinde 500bp, önümüzdeki 12 aylık dönemde 1.000bp faiz artışı bekleniyor.

Piyasaların yönünü belirlemekte etkili olacak diğer veri seti cuma günü açıklanacak olan öncü PMI verileri. Avustralya, Japonya, Euro bölgesi, İngiltere ve ABD verileri dünya ekonomisindeki yavaşlamanın sertliği konusunda fikir verecek.

Büyük dış ticaret ortaklarımız Euro bölgesi, ABD ve İngiltere ekonomilerinin öncü PMI verileri Türkiye için büyük önem taşıyor. Önceki hafta açıklanan Orta Vadeli Program’ın temel önceliklerinden birisi ekonomide iç tüketimden yatırıma ve ihracata dönüşümün sağlanması. Faizlerin yüksek olduğu bir ortam yatırım iştahını, Euro bölgesi ve İngiltere’nin yavaşladığı bir ortam ihracata yönelmemizi zorlaştırarak bu hedefi tehlikeye sokar.

Türkiye maalesef bu zorlu dış koşullar ile iç ve dış dengelerinin bozulduğu, enflasyonun yükseldiği bir konjonktürde karşılaşıyor. Seçim öncesine göre daha rasyonel ekonomi politikalarla yönetilmemize rağmen küresel dalgalarla zaman zaman ıslanabiliriz.

Tüm yazılarını göster