“Otomotivin yan sanayi yazılım sektörü olacak”

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Dünyanın önde gelen telekom şirketleri arasında yer alan Deutsche Telekom bir önceki yıl 51,1 milyar dolar olan marka değerini, yüzde 18'lik bir artışla 60,2 milyar ABD dolarına yükselterek yeni bir rekora imza attı.           

Bu yükseliş, Deutsche Telekom’u Brand Finance Global 500 listesinde, dünyanın en değerli markaları arasında ikinci sıraya taşıdı.           

Deutsche Telekom Türkiye Genel Müdürü Sinan Kılıçoğlu, “Bu değerli markanın rüzgarını arkamıza alarak son iki yılda yıllık yüzde 25’lik bir artışla önemli bir büyüme yakaladık. Türkiye’nin en değerli kurumlarına Deutsche Telekom teknoloji çözümlerimizi sunuyoruz. Türkiye’de 5G mobil teknolojilerinin kullanılmaya başlamasıyla, iş ortaklarımızla çok daha büyük projelere imza atmaya hazırlanıyoruz” diyor.          

Kılıçoğlu ile sektördeki dönüşümü ve 17 yıldır Türkiye’de faaliyet gösteren şirketin gelecek planlarını konuştuk:

Herkes bağlanana kadar durmayacağız

“Türkiye’de telekomünikasyon ve lisanslı hizmet sağlayıcısı olarak çalışmaya başladık. Son döneme baktığımız zaman katma değerli hizmetler ön plana çıkıyor. Pandeminin başlangıcında grup olarak biz de bir dönüşümden geçtik. Dijitalleşme ile beraber dört ana blok dediğimiz yapıya geçmeye karar verdik. Bunlardan birisi bağlantı; zaten dijital dünyada yaşıyorsanız bağlanıyor olmanız lazım. Orada da bizim hedefimiz herkes bağlanana kadar durmayacağız. Yani sadece insanlar değil nesneler de bağlanacak günün sonunda. Bunun ikinci kısmı; bu bağlantıyla beraber oluşan veriyi bir yerde topluyor olmanız lazım. Bu da bulut bilişim dediğimiz kısım. Üçüncü kısımda da nesnelerin internetiyle ilgili birtakım hizmetler veriyor olmamız lazım. Dördüncü kısma da bağlantı dedik. Cloud ve IT hizmetlerinin hepsi dış dünyaya açık. Dolayısıyla dış dünyadan gelecek saldırılara da açık. Burayı da güvenli bir şekilde yönetiyor olmak lazım. Dijital dünyanın gerektirdiği 5G ile beraber çok daha farklı bir dünya görmeye başlayacağız. Güvenlik işin olmazsa olmazı.”               

Konu sadece altyapıyı dijitale taşımak değil

“Dijital teknolojileri kullanarak farklı iş yapış tarzları oluşturmanız ve farklı değerler yaratıyor olmanız lazım. Nesnelerin interneti, büyük veri, bulut teknolojilerinden bahsediyoruz. Bu teknolojileri kullanarak müşterinize daha fazla dokunmanız ve daha fazla katma değer yaratmanız gerekiyor. Gerçek dijital dönüşüm bu. Yoksa ‘altyapımı düzelttim’ demenin bir anlamı yok. Kurumların dijital teknolojileri kullanarak iş yapış tarzlarını değiştirmeleri gerekiyor.”                 

TOGG çok önemli bir proje

Otomotiv yakından ilgilendiğimiz sektörlerden biri. Önümüzdeki 10 sene içinde otonom sürüş çok ciddi anlamda devreye giriyor olacak. Bununla beraber elektrikli araçların olduğu yakıttan kurtulmuş bir yapı olacak. Dolayısıyla orada bir ekosistem oluşmasını öngörüyoruz. Normalde otomotiv sektörünün bütün katma değeri araç üreticileri ve yan sanayi üreticileri tarafından alınıyor. Ama önümüzdeki dönemde araçların dış dünyaya bağlı olmasıyla beraber araçlar bir platform haline gelecek. Bu platformun etrafında sizin bir ekosistem kuruyor olmanız lazım. Tabi bu yazılım ağırlıklı bir ekosistem olacak. Otomotivin yan sanayi yazılım sektörü olacak. O yüzden, TOGG çok önemli bir proje. Günün sonunda aracı üretmek önemli değil, orada o ekosistemin içinde yer alabilmek ve o know-how’a sahip olabilmek çok önemli bir hal alacak. Ben ülkemiz açısından baktığımızda bu konunun çok iyi bir yatırım olduğunu düşünüyorum.”                 

Yetkin bir iş gücüne ihtiyacımız var

“Dijital dönüşüm her ülke için hem fırsat hem tehdit barındırıyor. Konjonktürü iyi okur ve ona göre hazırlanırsanız bu bir fırsat ama bunu iyi algılayamazsanız bu bir tehdit. Sizin bütün eğitim sisteminizi bile buna göre yeniden organize ediyor olmanız lazım. Yeni nesli dijital teknolojilere yetkin şekilde yetiştirmek lazım. Biz bir ihracat ülkesiyiz ama ithalata dayalı bir ihracat ülkesiyiz. Bu da çok fazla katma değer yaratmadığımızı ifade ediyor. Esas katma değer yaratacağımız kısımlar aslında bu önümüzdeki dönemde geliyor olacak. Bunun için de hazırlıklı olmamız lazım. İyi kaynak yetiştirip, yetiştirdiğiniz kaynağı da burada tutabilmeniz lazım.”

Stratejiniz netse zorlu dönemlerden büyüyerek çıkarsınız

“Ekonomik açıdan tüm dünyada sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Dünyada olup bitenlere önlem almam çok mümkün değil. Sadece içimizde işimizi düzgün yapmaya odaklanıp dönemde çok fazla riske girmeden, o yapıyı bir şekilde döndürüyor olmak gerekiyor. İlk defa dış etkenlerin bu kadar kontrol edilemediği ve işimize etki ettiği bir dönem yaşıyoruz. Ama net bir stratejiniz varsa ve o odakla devam ediyorsanız bu dönemden çok güçlü ve büyüyerek çıkma ihtimaliniz çok yüksek olur.”

Tüm yazılarını göster