Ülkemiz ekonomisinin lokomotifi konumundaki otomotivde tedarik sanayi hayli dertli. Özellikle Bursa ve Kocaeli’de konuşlanan tedarik sanayi döviz kurlarının baskılanması, ana sanayinin rekabetçi tutumu ve sabit maliyetlerin öngörülenin üzerinde artması nedeniyle kâr yapamamaktan şikayetçi.
Bu ayın son günü yayınlayacağımız otomotiv endüstrisi özel çalışması için sahadayız. Bugüne kadar duymadığım kadar çok kârsızlıktan yakınan sanayicilerle karşılaşıyoruz. Genel olarak kâr oranlarının tek hanelere düştüğünü duyuyoruz. Aslında tuhaf bir durum var ortada. Hemen hepimizin yakından gördüğü üzere araç temininde yaşanan sorunlar nedeniyle tarihte belki de ilk defa ikinci el araçlar sıfır araçlardan pahalı duruma geldi.
Sıfır araçların fiyatı 2 yıl öncesine göre yüzde 400-500 artmış olmasına rağmen araç alımına talep patlamış durumda. Görüyoruz ki otomobil yatırım aracı haline dönüşmüş durumda. Bursa’da araç almak için bir arkadaşım fabrikadan bir yetkiliden ricacı olmuş aldığı yanıt, “18 bin kişi sırada dilerseniz sonrasına sizi de yazalım” olmuş.
Bu arada aracın donanım ve renk gibi tercihleri de söz konusu değil. Ne çıkarsa bahtınıza. Hal böyle iken harıl harıl üretim yapan tedarik sanayisinin kâr yapamamaktan şikâyet etmesi gerçekten düşündürücü. Bir dönem çip ve tedarikte yaşanan aksaklıklar nedeniyle otomobil üretilemezken bu durumu anlayabiliriz.
Ama şu anda böyle bir sorun ortada yok iken talebi karşılayacak araç üretilememesi de anlaşılır değil. Tedarik sanayisi aslında sadece iç piyasadaki ana sanayilere değil, ihracata da yoğun şekilde çalışıyor. Ancak orada da kurun baskılanarak neredeyse sabitlenmesi kâr yapılmasının önündeki önemli bir engel olarak görülüyor.
Tüm bu tablo ortadayken hükümetin temmuz ayında asgari ücreti net 500 dolar seviyesine getireceğinin sinyalini vermesi sanayiciyi kara kara düşündürüyor. İş dünyasının bugünlerde en çok yakındığı bir başka konu da finansa erişim ve kredi kullanımına getirilen kısıtlamalar.
Merkez Bankası’nın firma hesaplarını mercek altına alması ve kredi başvurusunda bulunan ancak hesabında döviz olan firmalara zorluk çıkarılması da yoğun şekilde dillendiriliyor. Sektör tüm gücüyle üretiyor. Yeni modeller yakında yollara inecek. Yoğun iş temposuna rağmen kâr yapılamaması can sıkıyor. Beklenti, seçim sonrası dövizin biraz olsun serbest bırakılması ve kredi musluklarının açılması yönünde.