Bir süredir organize sanayi bölgeleri (OSB) mevzuatındaki değişiklikleri ele alıyoruz. Mevzuatın köşe taşlarını ören yasa ve ardından gelen yönetmelik değişikliklerinin 4-5 yılda bir yaşandığını dikkate aldığımızda, değişikliklerin önemi de kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bir de, bugüne kadar uygulananların dışında köklü değişiklikler içeren yeni uygulamalar varsa! Eh, onlar da var... Hatta öyle ki, bir yandan OSB yönetimleri, bir yandan yatırımcılar neler olduğunu, neler olacağını anlamaya çalışıyor.
Aslında yönetmelikte yer alan değişikliklerin 2023 başında, Meclis gündeminde olan OSB Yasası değişikliği sırasında tartışıldığını da hatırlatmakta fayda var. Yani mevcut uygulamaya göre yeni değişiklikleri içeren yasa hükümleri öncelikle komisyonlarda tartışıldı. Komisyonlardan geçti, TBMM Genel Kurulu’nda bir kez daha ele alındı. Sonradan rutin süreçler aşılarak Resmi Gazete’de yayımlanarak uygulamaya girdi.
‘Acele kamulaştırma’, ‘parsel satışının önlenmesi’, OSB müteşebbis heyetinin yönetimi ve OSBÜK yönetiminin oluşumu gibi birçok önemli düzenlemeye kanunda yer verildiği gibi yönetmelikte de yer verildi.
Ancak kanunda yer almamasına karşın yönetmelikte yer alan bazı düzenlemeler de var. Bunlardan bir tanesi de milyarlarca liralık OSB ihalelerinin nasıl ve kimin tarafından yapılacağı ile ilgili.
Yönetmeliğin 71. maddesinde “OSB’lerin faaliyetleri için gerekli olan ve bakanlıkça uygun görülecek her türlü proje”nin Bakanlık tarafından, bu yönetmelik hükümlerine göre kredilendirilebileceğine ilişkin yeni bir hüküm var. Bu kapsamda ”Bakanlık Kredisi Kullanan OSB’lerde İhale Esasları Kapsam ve İhale Usulleri” yeniden düzenleniyor.
Devamında yer alan “Bakanlık gerekli görmesi halinde desteklediği OSB projelerinin mühendislik ve müşavirlik hizmetlerini de kredilendirir.” hükmü de yeni. Daha önce bu kapsamdaki ihalelerin “esasları” Bakanlık tarafından belirlenirken, yeni şekilde; “Bu kapsamda kredilendirilecek mühendislik ve müşavirlik hizmetlerine ilişkin tüm süreç Bakanlıkça yürütülür” deniliyor. Daha önce kuralı belirleyip işin içinde olmayan bakanlık, şimdi doğrudan mühendislik ve müşavirlik hizmetleri dahil olmak üzere tüm ihale işinin yürütücüsü haline geliyor.
Keşif bedelinin yer aldığı 74. maddede ise keşif bedelinin belirlenmesinde müellif firma dışında ‘müşavir firma’ devreye sokulduğu gibi, hazır olan projenin ‘müşavir firmaya incelettirilmesi’ gibi bir seçenek de hükme bağlanıyor.
Bakanlıkça gerekli görülmesi halinde ihalenin, bakanlıkta yapılması, bu durumda ihale komisyonunun biri komisyon başkanı olmak üzere beş Bakanlık personeli ve OSB’yi temsilen iki üyeden oluşturulması, ihaleye katılacak yeterlilik belgelerinin de bu komisyon tarafından verilecek olması yenilikler arasında.
Bitmiyor… “Bakanlık kredisi kullanan OSB’lerde ihale usul ve esaslarıyla ilgili yeni düzenlemelere yer verilmiştir” denilerek sıralanan yeni kurallar arasında biri dikkat çekiyor.
Buna göre; “İhalelerin ilan edilmek suretiyle kapalı teklif usulüyle yapılacağı” ana kurul olarak vurgulansa da devamında da “Bakanlığın gerektiğinde 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda belirlenen diğer ihale usullerini uygulayabileceği, İhale usullerine ilişkin yönetmelikte düzenlenmeyen hususlarda kamu ihale mevzuatının ilgili maddelerinin uygulanacağı kabul edilmiştir” istisnası getiriliyor.
Eskiden ağırlıklı olarak valilerin başında olduğu komisyonlar tarafından yapılan ihaleler neden bakanlığa geçiyor? Neden bu ihalelerde, ana yöntem olan kapalı teklif dışında “Diğer usuller”e gerek görülüyor?