Ticaret Bakanlığı’nın Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu’nun (TESK) yükselen talebiyle Perakende Yasası’nda planladığı değişiklikler tartışılırken, geçen gün konuyu iyi bilen bir uzman arkadaşıma uğradım.
Arkadaşım, konuyu daha iyi anlamam için hazırladığı sunumu ekrana yansıttı:
- Türkiye’de toplam perakende pazarı 1.4 trilyon lira düzeyinde. Bunun yüzde 45’ini gıda dışı perakende oluşturuyor. Organize gıda perakende pazarı 200 milyar lira dolayında bulunuyor.
İşin istihdam tarafına işaret etti:
- Organize gıda perakende pazarında 900 bin kişi istihdam ediliyor. İstihdam her yıl 20 bin dolayında artıyor.
2016-2020 döneminde pazardaki payların değişimine dikkat çekti:
- Organize gıda perakendesinin pazardaki payı 2016’da yüzde 42.7 iken 2020’de yüzde 50.4’e çıktı. Geleneksel tarafın payı 2016’da yüzde 57.3 iken 2020’de yüzde 49.6’ya indi. Yani, pazarın yarısı hâlâ “geleneksel” tarafın elinde bulunuyor.
Avrupa ülkeleriyle kıyaslama yaptı:
- Organize perakendenin toplamdaki payı İngiltere’de yüzde 98, Almanya’da yüzde 97, Fransa’da yüzde 94, İspanya’da yüzde 90. Ülkemizde ise yüzde 43 düzeyinde. Ülkemizde geleneksel perakende, pazardaki hakimiyetini sürdürüyor.
İstihdam konusuna yeniden döndü, 2020-2025 dönemi tahminleri üzerinde durdu:
- 4 yılda organize gıda perakendesi ek 80 bin kişilik istihdam yaratacak. Geleneksel taraftaki istihdam gerilemesi 19 bin kişi dolayında olacak. Bu durumda organize ve geleneksel, toplam gıda perakendesinde 60 bin kişilik istihdam artışı görülecek.
Tütün ürünleri pazarındaki durumu ortaya koydu:
- Organizenin tütün pazarındaki payı 2015’te yüzde 10.0 iken 2020’de yüzde 15 oldu. Bu konuda karar alırken tütün pazarındaki yüksek kayıt dışılığın artarak devam ettiğini dikkate almak gerekiyor.
Elektronik ürünler pazarındaki durumun altını çizdi:
- Pazarın yüzde 57’si beyaz eşya ve telekomünikasyon bayilerinin elinde bulunuyor. Teknoloji marketlerinin payı yüzde 25. Market ve e-ticaretin elektronik ürünler pazarındaki payı ise yüzde 18'de kalıyor.
Bu noktada şu tezi savundu:
- Elektronik eşya gibi ürünlerin marketlerde satışı frenlenirse pazarda hacim daralır, tüketici için ürünlere erişim kaybı söz konusu olur. Ayrıca tüketici marketlerdeki uygun fiyat seçeneğini de unutmamak gerekir.
Merkez Bankası Sektör Bilançoları verilerine dayanarak hazırladığı tabloyu özellikle ekrana getirdi:
- Zincir marketlerin gıda tarafındaki net kârı 2014’te yüzde 1.6 iken 2019’da yüzde 1.2’ye geriledi.
İtiraz ettim:
- Ne yani, zincir marketler yüzde 1.2 kârlılıkla mı faaliyet gösteriyor?
Şu yanıtı verdi:
- Zincir marketler, kârlılık dengesini diğer ürünlerle koruyor.
Uzman arkadaşım sunumunu noktalarken şu soruyu ortaya attı:
- Perakende Yasası’nda planlanan değişikliklere acaba tüketiciler, vatandaşlar ne diyor? Tüketicilerin zincir marketlere bakışı, yaklaşımı nasıl? Konuyu bu yönüyle de irdelemek gerekmez mi?
Sahi, tüketiciye sorulsa, sonuç ne çıkar acaba?
Gıda ürünü imalatı yapan şirketler arttı
Perakende Yasası’ndaki değişiklik hazırlıklarıyla ilgili sohbet ettiğim uzman arkadaşım, hazırladığı sunumda şu tabloya dikkat çekti:
- 2012 yılında Türkiye’de gıda ürünleri imalatı yapan şirket sayısı 39 bin 580’di. Gıda ürünü imalatı yapan şirket sayısı 2018’de 49 bin 25’e çıktı.
İçecek üreticilerindeki artışa da değindi:
- 2012 yılında 594 içecek olan imalatı yapan şirket sayısı 2018’de 628’e yükseldi.
Bu artışı şöyle yorumladı:
- Organize perakendenin gelişimiyle gıda imalatı yapan tesislerin sayısı doğru orantılı olarak artıyor.
Mağaza sayısı grafiği bize ne anlatıyor?
Perakende sektörü uzmanı arkadaşım, mağaza sayılarının 2016-2020 dönemindeki gelişimine işaret etti:
- 2016’da organize zincir marketlerin mağaza sayısı 25 bin 331’di. Geçen yıl bu rakam 35 bin 675’e çıktı.
Geleneksel marketleri ikiye ayırdı:
• 50 metrekareden büyük geleneksel marketler: 2016 yılında 50 metrekareden büyük 32 bin 347 geleneksel market vardı. 2020’de 31 bin 350’ye indi. Yani, 1000 adetlik bir azalma var.
• 50 metrekareden küçük geleneksel marketler: 2016 yılında 50 metrekareden küçük geleneksel market sayısı 103 bin 860’tı. Geçen yıl 97 bin 657’ye geriledi.
Bu tabloyu şöyle yorumladı:
- Manav, şarküteri gibi ihtisas marketleri dışında 50 metrekareden küçük geleneksel noktalara vatandaşın, tüketicinin ilgisi azalıyor.
Asıl gerileme 50 metrekareden küçük geleneksel marketlerde yaşanıyorsa, zincir marketlerin büyümesini frenlemek yerine farklı formüller bulunamaz mı?
Pandemide mahalle esnafına yönelenler arttı
Uzman arkadaşım, Perakende Yasası’nda değişiklik hazırlığı konusunda şu soruyu ortaya attı:
- Pandeminin yarattığı telaş ortamında Perakende Yasası’nda değişiklik yapmak ne kadar doğru olur?
Arkadaşımın bu sorusu üzerine Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Yiğit Çağlayan’la geçen hafta yaptığımız sohbeti anımsadım.
Çağlayan, COVID-19 sürecindeki alışveriş eğilimini irdelerken şu veriyi paylaşmıştı:
- Pandemi döneminde market alışverişlerinin 3’te biri mahalle esnafından yapıldı. Tüketici, mahallesindeki esnafa bir anlamda sahip çıktı.
Kartlı alışverişlerden çıkan bu veri, geleneksel marketler açısından olumlu yönde bir işaret sayılmaz mı?