Ender Özgün
Hepsiburada /CMO
Büyük Taaruz Zaferi’nin kazanılarak Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atılmasının üzerinden 100 yıl geçti. Geçtiğimiz 100 yıllık dönemde Türkiye ekonomisi ve toplumsal hayatı büyük bir değişim geçirdi. 1920’li yıllarda Türkiye nüfusunun yaklaşık çeyreği kırsal alanlarda yaşarken ve büyük bir kısmı tarımcılık ile hayatını kazanırken günümüzde kentte yaşayanların oranı %93’e yükseldi. 2021 yılı itibarıyla çalışan nüfusun yaklaşık yarısı hizmetler sektöründe faaliyet gösterirken %21’i ise sanayi sektöründe yer alıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında atılan devlet eliyle sanayileşme adımlarının sonucunda Türkiye ekonomisi büyük değişim gösterdi. O gün gördüğümüz, ekonominin büyümesi ve gelişmesi için sanayileşmenin gerekliliği vurgusunun yerini bugün teknoloji, e-ticaret ve girişimcilik vurgusu almış durumda.
Türkiye’de e-ticaret sektörü 2000’li yıllarda gelişmeye başladı. Türkiye’de ve dünyada e-ticaret teknolojinin gelişmesi, mobil teknolojilerin insanlar tarafından daha fazla kullanılmasıyla giderek daha artan bir ivme kazandı. Özellikle 2020 yılında başlayan COVID-19 salgını ile birlikte ise e-ticaret hayatlarımızın ayrılamaz bir parçası oldu. E-ticaret hacmi 2020 yılında bir önceki yıla kıyasla %66 oranında büyüyerek 226 milyar TL’ye ulaştı. 2021 yılında ise e-ticaret hacmi %69 artarak 381,5 milyar TL olarak gerçekleşti. E-ticaretin genel ticarete oranı 2021 yılında %17,7’ye kadar yükseldi. Bu oranın giderek daha da artmasının beklenmesi e-ticaret sektörüne ilginin ve yatırımın artmasına neden oluyor.
Hem dünyada hem de Türkiye’de sektör büyümeye devam ederken ticaretin ve ekonominin dijitalleşmesine de ön ayak oluyor. Peki, e-ticaret sektörü için nasıl bir gelecek öngörülüyor?
Pandemi dönemiyle e-ticarete yönelen güçlü talebin, teknolojinin gelişmesi ve mobil penetrasyonun artması ile devam etmesi öngörülüyor. Pazar ve tüketici verilerinde uzmanlaşmış bir şirket olan Statista’ya göre 2025 yılında Türkiye’de e-ticaret kullanıcılarının sayısının 58 milyona ulaşması bekleniyor. Buna paralel olarak şirketlerin bu alana yaptıkları teknolojik ve lojistik yatırımların artmasını bekliyoruz.
Hem müşterilerin alışveriş deneyimini hem de tedarik süreçlerini iyileştirmek için yapay zekâ teknolojilerinin kullanılması, alışveriş deneyiminin artırılmış gerçeklik ile zenginleştirilmesi ve bunlar için geliştirilen yazılımlarla kullanıcı deneyiminin daha keyifli ve kolay hale getirilmesi bu alanda yakın zamanda görmeye başladığımız ve giderek önem kazanacak alanlar. Bu bakış açısıyla TÜBİTAK-BİLGEM Yapay Zeka Enstitüsü'nün ilk yetkinlik merkezi e-ticaret alanında 2022 yılı içinde kuruldu. Proje, kamu-özel sektör iş birliğinin güzel bir örneği olmasının yanı sıra “ticaretin dijitalleşmesi için en yeni teknolojileri kullanmaktan ziyade; en yeni teknolojileri üretebilen bir noktaya gelmemiz” açısından da ayrı bir önem taşıyor. "E-Ticaret Yetkinlik Merkezi", e-ticaret sektörünün karşılaştığı problemlerin çözümünde kullanılacak yapay zekâ yöntemlerinin geliştirilmesi için ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmalar yapacak.
Öte yandan, tüm dünyada e-ticaret henüz fazla regüle edilmemiş bir alan. Bu kapsamda tüm dünyada rekabeti artıracak ve sektörde şeffaflığı tesis edecek regülasyon arayışlarına ve düzenlemelerin hayata geçirilişine tanık olacağız. Nitekim Türkiye’de Temmuz ayı başında kabul edilen e-ticaret yasası bu alanda öncü bir uygulama olarak öne çıkıyor. Sektör açısından adil, şeffaf ve sağlıklı işleyen bir rekabet ortamı oluşturma amacıyla hazırlanan ve tüm partilerin desteği ile TBMM’de kabul edilen yasa bu açıdan önemli bir dönüm noktası niteliğinde.
Tedarik sistemlerine ve teknolojiye yapılacak yatırımların artması ise e-ticaret şirketlerinin coğrafi olarak genişleme hedeflerini beraberinde getirecek. Burada yurt içinde belli deneyime ve olgunluğa ulaşmış e-ticaret firmalarının yakın coğrafyadan başlamak üzere yurt dışına açılmaları yaşanacak. Bu alanda atılım yapmak isteyen ülkeler ise çeşitli teşviklerle şirketlerin önlerini açabilecek.
Müşterilerin online ticaretin sunduğu kolaylık ve hıza alışması ile e-ticaret, müşterilerinin market alışverişi ile su ve çiçek gibi günlük ihtiyaçlarını karşılamak üzere genişlemeye başladı. Bu alanlarda e-ticaret firmalarının teslimat başta olmak üzere sektördeki tecrübeleri müşteri deneyimini en üst düzeye taşıyor. Artan talebin yüksek bir müşteri deneyimi ile karşılanabiliyor olması, bu alanlardaki büyümeyi beraberinde getirecek.
Hali hazırda, e-ticaret şirketleri farklı ödeme imkânları ile müşterilerine uygulama içi ödeme kolaylığının yanı sıra sundukları finansman çözümler, hemen al sonra öde gibi hizmetler ile erişilebilirlik de sağlıyorlar. Finansal teknolojilerin her geçen gün hayatlarımızda daha fazla yer tutmaya başlaması ve kullanıcıların ödeme alışkanlıklarını şekillendirmeye başlaması ile e-ticaret şirketleri de bu konuya eğilmeye ve farklı ödeme araçların geliştirmek için yatırım yapmaya başladı.
E-ticaret platformları Hemen Al Sonra Öde, Cüzdan ve e-para uygulamalarını e-ticaret deneyimine entegre ederek müşterilerine alışveriş kolaylığı sunmaya devam edecek.
Tüm dünyada e-ticaret rekabetin yoğun olduğu bir sektör. Yoğun rekabet altında, şirketlerin müşterilerine sundukları ürün çeşitliliği, fiyat ve ödeme avantajlarının yanı sıra uygulamaya giriş yaptıktan ürünü alıp kullanmaya başlamalarına kadar geçen süreçte yaşadıkları müşteri deneyiminde müşteri deneyimini beklenenin ötesine taşıyan firmalar öne çıkacak. Tedarik zincirleri gelişimi hızlı kargo, kapıda iade etme imkânı gibi hizmetler, müşterilerin zaman ve mekân kaygılarından sıyrılmasını sağlayacak. Bununla birlikte, giderek daha da karmaşıklaşan müşteri ağrı noktaları ve beklentilerini daha iyi anlamak için, müşteri geri bildirimlerinde metin madenciliği ve anlamlandırma da yapan yapay zekâ uygulamalarının şirketler için tercihten zorunluluğa doğru kayacağını öngörüyoruz. Son olarak yapay zeka ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojilerin giderek daha yoğun şekilde e-ticarete entegre edilmesi müşteri deneyimini daha da iyileştirecek.
Günümüzde sürdürülebilirlik marka vaadinin önemli bir bölümünü oluşturuyor ve tüketiciler de sürdürülebilir tüketime değer veren ve sosyal sorumluluğa sahip şirketlere daha fazla önem ve değer veriyor. E-ticaret şirketleri de faaliyetlerinin neden olabileceği olumsuzlukları bertaraf etmek ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmek ve toplumsal sorumluluklarını yerine getirmek için sürdürülebilirlik konularına büyük ağırlık vermeye başladı.