İki gün önce 2020 merkezi yönetim bütçesinin ekim ayı ve ocak-ekim dönemi ile ilgili bilgiler yayımlandı. Yeni Hazine ve Maliye Bakanı için herhalde sürpriz olmadı. Bütçenin ekim ayı ve 10 aylık sonuçlarına farklı bir pencereden bakalım.
2020 yılının bitmesine 2 ay kala, yada on aydan son aya bütçenin durumu bu.
Önce bu tabloyu yorumlayalım.
Bütçe giderlerinde alt açılımlar veya kırılımlar itibariyle baktığımızda;
►Bu enflasyon oranına rağmen mal ve hizmet alımlarının 2019 yılına göre 2020 Ekim ayında düştüğünü,
►Yatırım kalemi olarak sermaye giderlerinde bir önceki yılın Ekim ayına göre çok küçük bir artış olduğunu,
►Buna karşın faiz kaleminin bir yılda çok ciddi arttığını ve yüzde 67 artış sergilediğini,
►Mal ve hizmet alımları ile sermaye yatırımlarının bütçedeki yapının yüzde 6’da kaldığını, ►Cari transferler ile faiz giderlerinin toplamının bütçe giderlerinin yüzde 64’üne ulaştığını görüyoruz.
Aynı şekilde 10 aylık sonuçları irdelediğimizde de;
►Mal ve hizmet alımları ile sermaye yatırımlarının bütçedeki payının sadece halen yüzde 12.7’de kaldığını,
►Buna karşın cari transfer harcamaları ile faiz harcamalarının bütçe içerisindeki payının yüzde 55 ile ilk sırada yer aldığını anlıyoruz.
Öte yandan bütçe gelirlerine baktığımızda da tablonun çok iç açıcı olmadığını anlayabiliyoruz. Şöyle ki;
►Bütçe gelirleri bütçe giderlerinin altında kaldığı için bütçe açığı devam etmiş,
►Vergi gelirlerinde geçen yılın Ekim ayına göre yüzde 40 artış olmuş, ancak 10 ayın sonunda bu artış oranı yüzde 21’de kalmış,
►Aynı gelişme vergi kalemleri itibariyle de devam etmiş,
►Örneğin dahilde alınan KDV bir önceki yıla göre ekim ayında yüzde 108 arttığı halde 10 ayda bu artış yüzde 22 olarak gerçekleşmiş,
►Kurumlar vergisi ise ekim ayında sadece binde 3 artarken 10 ayda artış yüzde 12 olmuş,
►Dahilde alınan KDV, ithalde alınan KDV ve ÖTV toplamının tüm vergi gelirleri içerisindeki payı, ekim ayında yüzde 64 ve on ayda yüzde 53.3 olmuş.
Şimdi de bütçeye daha yukarıdan bakalım.
►2020 için faiz gideri bütçede 139 milyar lira olarak öngörüldüğü halde on ayda bunun yaklaşık 120 milyar lirası ödenmiş.
►Faiz giderleri 2019 yılında 117 milyar lira, 2020 yılında 139 milyar lira ve 2021 yılında da yaklaşık 160 milyar lira olarak öngörülmüş.
►Bu faiz tutarı 2020 sonu itibariyle GSYH’nin yüzde 2.8’ine ulaşmış olup Cumhuriyetin 100. yılına kadar yüzde 3.1 düzeyine kadar yükselmiş durumda.
►Aynı şekilde bütçe açığının da GSYH’ye oranı artış trendinde. 2020 sonu bütçe açığının GSYH’a oranı yüzde 4.9 düzeyinde. İzleyen yılda biraz düşüş sergiliyor. Sonuç itibariyle;
►İçinde bulunduğumuz yılın COVID-19 salgını dönemi olması nedeniyle bütçenin alt üst olduğunu biliyoruz,
►2019 ve öncesinden gelen ekonomideki sıkıntıların devam ettiğini anlıyoruz,
►Özellikle vergi konusuna sıcak bakılmadığını veya bakılmak istenmediğini gözlemliyoruz,
►Dolayısıyla bütçenin bir hizmet aracı olmaktan çıkıp bir transfer bütçesi haline geldiğini ibretle izliyoruz.
►Ve bu gidişin sürdürülebilir olmadığının altını bir kez daha çiziyoruz.