Washington'da başlayan, NATO'nun 75'inci yılının da kutlandığı zirve toplantısı, kimileri için siyaseten, kimileri için ise ifadenin tam anlamıyla bir "ölüm kalım" zirvesi olacak.
Siyaseten ABD Başkanı için Joe Biden için kritik bir zirve bu; Her ne kadar kendisi "ülkeyi yönetmek için hem akli, hem fiziki olarak ehilim" diye ısrar etse de, NATO zirvesine katılan liderler Joe Biden'ın durumunu bizzat "test etme" imkânı bulacaklar. Zirve sonunda liderlerin Biden ile etkileşimlerinden elde edecekleri bilgiler, ülkelerine dönüşte kimisinin politika değişikliğine gitmesinin bile önünü açabilecek önemde.
Biden, Washington zirvesine nedeniyle sadece mevkidaşları olan NATO liderleri ile bir araya gelmeyecek; toplantı sonunda oldukça geniş katılımlı bir de basın toplantısı yapacak. Burada da zirveyi izleyen tüm gazetecilerin gözü yine ABD Başkanı'nın sağlığında olacak. Biden açısından siyaseten "ölüm-kalım" durumu biraz da burada ortaya çıkacak.
Ukrayna meselesi
NATO zirvesi Ukrayna halkı ve yöneticileri için ise ifadenin tam anlamıyla "ölüm-kalım" getirecek; Ukrayna'nın en büyük destekçisi olan Joe Biden'ın herhangi bir "falsosu", Ukrayna'da Rusya'ya karşı savaşan milyonları da etkilemeye aday. Biden zirve toplantısında, Kasım ayında yapılacak seçimlerde yeniden Başkan seçilmeme ihtimalini de gözüne alarak, Ukrayna'ya NATO desteği konusunda ileriye yönelik kesin ve bağlayıcı kararlar çıkarmaya çalışacak. NATO sonuç bildirisine koyulacağı sızdırılan "Ukrayna'nın NATO üyeliği geri döndürülemez" ifadesinin amacının da bu olduğu kesin gibi. Nitekim zirvenin hemen öncesinde, ABD yönetiminin bastırmasıyla NATO'nun Batı Avrupa kanadının Ukrayna'ya hava savunması konusunda verdikleri somut destek vaatleri de bunun işareti.
Ancak Başkan Biden'ın Ukrayna meselesine taşın altına sadece elini değil, gövdesini de koyuyor gibi verdiği görüntüye rağmen, Kiev yönetimi de ABD'deki Kasım Başkanlık seçimlerinden endişeli. Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'nin, Cumhuriyetçiler'in Başkan adayı Donald Trump hakkındaki ifadeleri bunun işareti. Zelensky, kendisine yöneltilen Trump sorularına, "kendisini çok iyi tanımıyorum. Başkanlık görevindeyken birkaç kez görüştük, ancak kendisiyle bir savaşı tecrübe etmedim. Birlikte bir savaşın içinde bulunmadan, kimseyi tam anlamıyla tanımanız imkânsız" yanıtını verdi. Çok dikkatli ifadeler bunlar; Belli ki Ukrayna da elindeki tüm yumurtaları "Biden sepetine" koymaktan kaçınıyor.
Japonya’ya NATO temsilciliği meselesi
NATO zirvesinin bir başka "ölüm-kalım" meselesi ise, İttifak'ın Çin'e yönelik yaklaşımı olacak. NATO'nun kurulduğu Avrupa-Atlantik ekseninden çıkıp, Pasifik'e uzanması yönünde kritik bir adım atılıp atılmayacağını da ortaya koyacak bu zirve; Başta ABD olmak üzere, pek çok NATO üyesi Tokyo'ya bir "NATO Hint-Pasifik temsilciliği" açılıp, Çin'e coğrafi olarak da "komşu" olunması için bastırıyor. Zirve öncesinde bu konudaki tek karşı duruşu Fransa göstermişti. Ancak ülkesindeki seçimlerde parlamento çoğunluğunu kaybeden Fransa Cumhurbaşkanı Macron da bu zirveye bir nevi "topal ördek" misali gidiyor.
Macron'un dünya meselelerinde zaten pek de görünür olmayan etkisi, daha da zayıflar mı?
Zirve sonuç bildirisi gösterecek.