Dr. İsmail PAMUK-YMM
Navlun, en genel tanımıyla; ticari eşyanın bir yerden başka bir yere taşınması amacıyla ödenen taşıma hizmeti bedelidir. Önceleri sadece su (deniz veya nehir) yolu ile yapılan taşımacılıkta kullanılan bu kavram, ticaret hacminin artması ve taşımacılığın yaygınlaşmasıyla birlikte kara, hava ve demiryolu taşımacılığında da kullanılmaya başlanılmıştır. Diğer yandan, navlun, esasen taşıma bedeli olarak tanımlansa bile; tahmil, tahliye, sigorta, gümrük, köprü ve otoyol geçiş ücretleri gibi daha geniş bir hizmetler bütününü kapsayabilmektedir.
Taşımayı yaptıracak (taşıtan) firmalar, bazı durumlarda taahhütlerinden son anda caymakta ve böylelikle taşıma işi gerçekleşmemektedir. Bu gibi hallerde, taşımayı yapacak firma; cezai şart, cayma bedeli, cayma tazminatı gibi isimler altında taşıtan firmadan bir bedel almaktadırlar. Bu bedele, ölü navlun denilmektedir. Ölü navlun bedeli, genel olarak uluslararası taşımacılık işlerinde ortaya çıkmaktadır. Bu bedel; kimi hallerde sadece tazminat bedeli olarak, kimi hallerde yapılan masrafların (taşıtanın istediği yere taşıt veya konteyner getirilmesi gibi) karşılığı olarak, kimi hallerde ise her ikisini de kapsayacak şekilde alınabilmektedir.
Ölü navlun bedellerinin KDV’ye tabi olup olmadığı hususunda, tebliğ ve özelge bağlamında herhangi bir açıklamaya rastlanılmamıştır. 60 No.lu KDV Sirkülerinin “1.2. Tazminatlar” başlıklı bölümünde, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olarak ortaya çıkmayan tazminat ve benzeri ödemelerin prensip olarak KDV’nin konusuna girmediği belirtilmiştir. Konu hakkında örnek olarak; işin sözleşme şartlarına uygun yapılmaması, işin verilen süre içerisinde tamamlanmaması, sözleşmenin feshedilmesi gibi nedenlerle tazminat, cayma bedeli ve benzeri adlarla yapılan cezai şart mahiyetindeki ödemelerin herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olmadığından KDV’ye tabi bulunmadığı açıklanmıştır.
Buradan hareketle, ölü navlun bedelinin, herhangi bir teslim veya hizmetin karşılığı olmaksızın sadece tazminat şeklinde alınması durumunda KDV’ye tabi tutulmayacağı sonucuna varılmaktadır. Diğer yandan ölü navlun bedeli, yapılan bir masrafın karşılığı olarak alınıyorsa KDV’ye tabi olacaktır.
Konu hakkında zikredilmesi gereken başka bir husus daha bulunmaktadır. KDV Kanunu’nun 14’üncü maddesine göre, Türkiye ile yabancı ülkeler arasında yapılan taşımacılık işleri vergiden istisnadır. İstisna kapsamına; yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye’den geçerek yabancı bir ülkede sona eren, yabancı bir ülkede başlayıp Türkiye’de sona eren ve Türkiye’de başlayıp yabancı bir ülkede sona eren, taşıma işleri girmektedir. Ölü navlun bedellerinin zikredilen istisna kapsamında olmadığı açıktır. Çünkü ortada yapılan taşımacılık işi yoktur.