Olimpiyatların ekonomisinde sorun var

Servet YILDIRIM Ekonominin Halleri

Bir olimpiyata ev sahipliği yapmak onur duyulacak bir şeydir ancak bu onuru taşıyacak olan şehir ve ülkeye sağlayacağı ekonomik fayda konusu hala tartışmalıdır. Birçok ekonomist, oyunların sağladığı faydanın abartıldığını düşünüyor. Bence doğruluk payı var. Olimpiyatlara ev sahipliği yapmak şehrin ve ülkenin ekonomisini olumsuz etkileyebiliyor.

Olimpiyatların ev sahibi ülkeleri büyük borç yükü altında bıraktığını gösteren örneklerin başında Atina geliyor. 2004 yılı olimpiyatlarına ev sahipliği yapan Yunanistan, bu olimpiyat için yollar, statlar, tesisler inşa etti; büyük paralar harcadı. Bu tesislerden bazıları olimpiyatlardan sonra hiç kullanılmadı. Bu harcamalar nedeniyle hükümetin bütçe açığı arttı. Birçok ekonomiste göre Yunanistan ekonomisinin 2009 yılında krize girmesine nedenlerinden birisi de bu olimpiyat oyunlarıdır. Yunanistan yüzbinlerce kişiyi ağırladı, perakende sektöründe satışlar patladı, ulaştırma ve havacılık zirvesini yaşadı ama olimpiyat harcamaları Yunan ekonomisini desteklemek yerine krize daha da yakınlaştırdı.

Olimpiyat düzenlemenin ciddi bir maliyeti var. Ulaşım ve barınma gibi altyapı yatırımları, müsabakaların yapılması için özel spor tesislerinin inşa edilmesi, operasyonel maliyetler, açılış ve kapanış seremonileri için yapılacak harcamalar var. Fayda tarafında ise kısa vadede turistlerin harcamaları ve uzun vadede altyapıda sağlanacak iyileşme var. Ev sahipliği o şehrin küresel profilini yükseltecektir, turizm aracılığıyla ekonomik faydalar sağlayacaktır, altyapıya yapılan yatırımlar aracılığıyla bir gelişme sağlayacaktır.

Uygulamada ise bazı olimpiyatlarda maliyetin faydayı aştığı görülmüş. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin ev sahipliği yaptığı durumlarda fayda-maliyet durumu gelişmişlere göre daha kötü seyretmiş. 

Sorun sadece olimpiyat hazırlıkları değil. Olimpiyat ev sahipliği sürecinin adaylık kısmı bile oldukça sıkıntılı ve pahalı bir aşama. Yolsuzluklar, seçilebilmek için dağıtan rüşvetleri saymıyorum bile. Olimpiyat oyunu için ortaya çıkanlar adaylık sürecinde bile milyonlarca dolar harcıyorlar. Eğer seçilemezler ise bu para tabii ki fiilen boşa gidiyor; buhar olup uçuyor. Tokyo mesela 2016 için 150 milyon dolar harcadı ama ev sahipliği hakkını kazanamadı. 

1960 için de heveslenen ancak sonra vazgeçen Toronto, 2024 için de aday olmayı düşünmüş ama bu iş için 60 milyon dolar ona fazla gelmişti. Doğru yapmış olabilir çünkü diğer bir Kanada şehri olan Montreal'in ekonomisi ev sahipliği yaptığı olimpiyatın yükünü yıllarca atamadı. 1976 Montreal olimpiyatları bütçenin çöktüğü, gelirin hedefin çok altında ve giderin ise hedefin çok çok üzerinde gerçekleştiği bir olimpiyat olmuştu. Ortaya çıkan borcu Montreal halkı 30 yıl boyunca ödemeye devam etti.

Diğer bir ilginç örnek ise Denver'dir. 1972 yılında Denver şehri kış olimpiyatları düzenlemesi için seçildi ama yapılan referandumda halk ev sahipliğini kabul etmedi. Örnekler arttırabilir ama hepsi aynı şeyi söylüyor: Olimpiyatlara ev sahipliğinin ekonomisinde sorun var. Benim gördüğüm kadarıyla bu iş zengin ülkelerin işi, yoksulların ya da ekonomisi sorunlu şehirlerin kalkışacağı bir şey değil.

Sürecin daha ekonomik hale getirilmesi için bir reform ihtiyacı olduğu ortada. Maliyetlerin azaltılması ve şehirlerin üzerindeki yüklerin hafifletilmesi için süreçte reform yapılması gerekiyor. Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) katkısının artması ve çeşitlenmesi, daha da önemlisi teklif ve seçim sürecinde reform yapması gerekiyor. IOC gerçekçi bütçe planlamasını desteklemeli; şeffaflığı artırmalı ve şehir için doğru olan projeleri teşvik etmelidir.

Konunun bizi ilgilendiren tarafı İstanbul’un yıllardır olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için uğraşıyor olması. Çok dikkatli olunması ve çok ince hesapların ayakları yere basan bir şekilde yapılması gerekiyor. Yazının başında da dediğim gibi olimpiyatlara ev sahipliği yapmak büyük onur ama şehri yıllar boyu sürecek bir yükün altına da sokabilir. Bu nedenle sürecin her aşamasında iyi hesap ve pazarlık yapılması gerekir. İşin finansman boyutu gerçekçi ve dengeli olmalı, IOC desteği maksimum sağlanmalı ve işin özünde kamu yararına hizmet edecek sürdürülebilir yatırımlar yer almalıdır. 

Tüm yazılarını göster