Seçimlere sayılı günler kala yaşadığımız felaketler dizisi, seçim takvimi tartışmasına yeni sorular ekledi. Seçimlerin ertelenip ertelenmeyeceği tartışmanın birinci maddesi haline geldi.
Ekonominin sıcak para ve dış kaynak girişine aşırı bağımlı hale gelmesi nedeniyle bu faktör, Türkiye’de seçim takvimlerinin belirlenmesinde de tayin edici hale geldi. 2018’deki erken seçim kararının arkasında da bu faktör vardı.
Bu nedenle gündeme gelen seçim takvimi tartışmasına ödemeler dengesi penceresinden bakmakta yarar var:
- Grafikte de görüldüğü üzere düşük faiz, yüksek kur, yüksek enflasyona dayanan “Türkiye modeli”, hedeflediğini söylediğinin tam tersine cari açıkta hızlı bir bozulmaya yol açtı. Cari açık bir önceki yılın 6.7 katına çıktı ve 48.77 milyar doları buldu.
- Mal ticaretindeki açık da 3’e katlanarak 89.72 milyar dolara fırladı. Enerji ve altın hariç ticaret açıklarında da artış var.
- Cari açık hızla artarken, doğrudan yatırım girişi yerinde saydı. Sıcak para girişinde sadece yüzde 8.3 ve 1.47 milyar dolarlık bir artış oldu.
- Ancak bu yabancıların portföy yatırımlarının artmasından kaynaklanmadı, tam tersine hisse senedi ve tahvilden 8.93 milyar dolarlık çıkış oldu.
- Sıcak para artışı, hemen çıkmaya hazır ve sistemde kur riski yaratan mevduattan oluşuyor. Yabancı mevduatı, yüzde 91.44 artarak 28 milyar doları aştı. Yabancı mevduat artışı Merkez Bankası’nda yüzde 54, bankalarda yüzde 109.
- Cari açığın yarısı kaynağı belirsiz döviz girişindeki artışla karşılandı. Kaynağı belirsiz döviz girişi 2021’in neredeyse 15 katına çıkarak 24.2 milyar dolara ulaştı.
- Cari açık ve ödemeler dengesi cephesinde böylesine bir bozulma yaşanırken Merkez Bankası’nın gerçek net uluslararası rezerv miktarı eksi 38 milyar dolar düzeyinde. Sermaye kontrollerine yönelik çok sayıda uygulamaya rağmen rezerv tarafında aşırı kırılganlık sürüyor.
- Önlem diye ortaya konan her uygulama, bir başka sorun yaratıyor. Faiz düşürürken kuru tutma çabasının finansal sistemde biriktirdiği gerilimin her an bir depreme yol açma tehlikesi var.
- Dolambaçlı yollarla bu depremi geciktirme çabalarının da sonuna gelindiği için seçimleri Haziran’dan da erkene alma kararı verildi.
- Depremin kaçınılmaz ekonomik sonuçları, sorunları daha yakıcı hali getirdi.
- Seçimleri erteleme girişimi, siyasi belirsizlikleri artırarak kur ve ödemeler dengesi tarafındaki gerilimi iyiden iyiye artıracaktır.
- Özetle ödemeler dengesi ve kur cephesindeki sürdürülemez kritik durum, seçimlerin bir an önce yapılmasını zorluyor.