Oda koşulları dışındakiler

Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Bilmeyenler için tekrarlayarak başlamakta fayda olabilir: Yatırım sektörü çalışanıysanız, üstelik bir de bu coğrafyada iş yapmaya çalışıyorsanız, geleceğe dair öngörülebilirlik katsayısı genellikle düşüktür. Bu nedenle tahmin etmeye çalıştıklarınız için “yol kazası” ihtimaline karşı risk primi eklersiniz. Bu durum bir süredir bölge özelinden çıkıp dünya geneli için konuşulmaya başlandı. Neden mi? Nasıl mı? Mealini anlatmaya çalışalım.

Yazıya başlamadan önce yeni yılın ilk yazısına ne başlık attığımı hatırlamaya çalıştım. Yoğunluktan olsa gerek, sonuca varamayınca kaynağına gittim. Çok değil, dört yazı öncesinden bahsediyoruz. Yıl başlayalı ne çok zaman geçmiş gibi geliyor değil mi? İşte bunlar hep haber akışından. Her neyse, yazının başlığı diyorduk; 2020: Bıraktığımız yerden.

Başlık şaşırtıcı olmasa gerek. O vakitler 2019’un karmaşası ve belirsizliğinin yeni yıla da sarktığından bahsetme çabasında olmuşum. Farklılık var mı? Bence yok. Piyasada işlem yapanların yakından bildiği, zaman zaman sıklıkla kullandığı bir tabir vardır; “siyah kuğu.” Bugünler tam da tanımın karşılığı gibi.

2020’nin sadece ilk ayında iki önemli “siyah kuğu” gelişmesi beliriverdi. Birincisi, ABD ile İran’ın yıllar sonra bu denli yakından askeri anlamda karşı karşıya gelmesiydi. Süleymani operasyonu bölge ve dünya nezdinde ciddi belirsizlik ifade ediyordu. Yerli-yabancı hiçbir analizin içerisinde 2020’ye bu ölçekte bir askeri operasyon ile başlanabileceği hesaba katılmamıştır herhalde. Varsa da büyük bir alkışı hak ettiği kanaatindeyim. En azından benim okuduğum ondan fazla yerli-yabancı rapor arasında denk gelmişliğim yok.

Diğer önemli gelişme bu kez yerkürenin Asya kısmından geldi. 2018’in ikinci yarısından bu yana global yavaşlamaya dair her analiz içerisinde en az bir kez adı anılan Çin bu kez da virüs salgını ile gündeme geldi. Ülke kaynaklı hastalığın global çapta yayılım göstermesi ve hızının da geçmiş örneklere kıyasla insandan insana geçişte görülmeyen ölçekte yüksek olması Ekim ayı ortasından bu yana yükseliş trendi içerisinde olan ve sonuna dek bu durumu muhafaza etmek isteyen yatırımcı kesimi için ilk etapta kar realizasyonu nedeni olarak belirdi. Asya’dan Avrupa ve Amerika’ya dek her noktada hisse senetlerinin satıldığını, bir klasik olarak akla gelen güvenli liman üyelerinin ise portföylerde artırıldığı bir dönemden geçiyoruz. Nedir? Her iki örnek de “siyah kuğu nedir, nasıl fiyatlanır?” soruları için net cevaptır.

O vakit bildiğimiz kısım üzerinden ilerleyelim; peki, buradan nereye gidilir?

Bir haftadır farklı analizler üzerinden hikayenin Çin ve global ekonomi üzerine etkilerine kafa yoruluyor. En sonda söyleyeceğimi şimdiden söyleyeyim; şahsi kanaatim çok erken olduğu. Neden? Öncelikle Çin’de Ocak-Mart arası dönemde açıklanan her makro veri yıllardır süregeldiği üzere kendi içerisinde volaitlite barındırır. Bu nedenle arındırması kolay olmadığından iki-üç aylık ortalamalar üzerinden yaklaşmaya çalışırız. Şimdi konuya bu pencereden baktığımızda oluşan belirsizliğin mevcut veri volatiltiesini artırması ve fikir yürütmeyi güçleştirmesi beklenir. Dikkat: Hiç etkisi olmaz demiyorum. Etkisi olur ve-fakat ölçümlemesi veriler geldikten sonra dahi zor olacak iken önden fikir yürütmenin pek de sağlıklı olmadığını anlatmaya çalışıyorum. İkincisi, Sars ve benzeri salgınlarla koronavirüs ekonomik etkileşimi yapmak kolay değil. Neden? Dönemler arasında global ekonominin gelişim ve değişimi söz konusu. Çin’de mevcut yapı yıllar içerisinde imalattan hizmete evrildi, turizmin payı arttı, küresel arz zinciri içerisinde önemli bir rol üstlendi. Dahası, varsayımlar kısa vadeli paniklemeyi artırıyor.

Benim durduğum nokta, illa ki karşılaştırma yapacaksak, haber akışının zirve yaptığı noktada piyasa fiyatlamalarının da dipten dönüşe başlayacağı gerçeği üzerinden gitmek şeklinde. Mesela Sars döneminde bu süre kabaca bir buçuk ay gibi bir zaman dilimini kapsıyor. Dikkat: Burada da hata yapmayalım. O dönemin Çin yönetimi konuyu bugün olduğu kadar açıkça dünya ile paylaşmıyor. Duyum ve yayılım genişledikten sonra devreye giriyor. Alın size bir farklılık daha.

Şimdilerde global yavaşlama ve para politikalarının gevşetilmesine dek senaryolar üzerinden para ve sermaye piyasaları fiyatlamaları izliyoruz. Örneğin, ABD getiri eğrisi (3 ay-10 yıl) yeniden eksiye döndü. Keza Fed’den faiz indirimi beklentileri 1 yıl içerisinde 40 baz puana yükseldi.

Sizce de fazlasıyla erken değil mi?

Tüm yazılarını göster