1-Zayıf şirketler fonlara hareket alanı doğurdu. Kripto paraları kıpırdadı, küçükler, büyüklerin oyun alanını daralttı. Gamestop gündeme oturdu.
2-Para piyasalarının korku ve enflasyon algısı değişti. Korku endeksi %33,9’a çıktı. Piyasalarda dalgalanma ve belirsizlik tırmandı.
3-Aşı sürecinin sanıldığından uzun süre alacağı ve sancılı olacağı anlaşıldı. Acil çözüm bulanlar kazanacak, geç kalanlar maliyet ödeyecek.
4-Tedarik zincirlerindeki değişim görünür hale geldi. Zincirlerin boyu kısaldı, çeşidi çoğaldı. Küresel ekonomiye Biden umudu geldi.
5-Büyüme beklentileri yükseldi. Ekonomilerdeki açılma beklentisi abartıldı. Sıkıntı açılma, bu kadar kolay olmayacak.
6-Kâr düşüncesi yerine korunma duygusu geldi. Verimlilik bir tercih değil, zorunluluk halini aldı.
7-Dijitalleşme, kapsama alanını genişletti. Bireysel veya toplumsal platformlarda dijitalleşme, olmazsa olmaz öncelik halini aldı.
8-Hibrit çalışma yöntemi, kalıcı hale geliyor. Bazı sektör ve Koç Holding gibi şirketler bunu açıklamaya başladı bile.
9-Korona sonrası dünyada sürdürülebilirlik, iklim, yeşil ekonomiyi daha fazla konuşacağımızı anladık. Tüm sektör ve şirketler, Ocak boyunca yeşil ekonomi planları üzerine çalıştı.
Görünen o ki Ocak, 2020’den çıkışta yeni yıla dair beslenen umutların, gerçekle buluşma dönemi oldu. Kazancımız? En azından umutları, yöntemlere dökmemiz gerektiğini kavradık.
ŞUBAT EKONOMİYE NE GETİRECEK?
Enflasyon yüksek. Yatırımcılar için para kaybının önlemek için farklı seçenekleri değerlendirmek şart. Altın; güvenli liman... Dolar kuru; hareket bandı enflasyonun 1-2 basamak üstü. Faiz; enflasyonun bir tık üzerinde kalsa iyi olur. Borsa; kâr eden ve temettü dağıtanlar için kârlı gibi.
Özetle; spekülasyon değil, daha uzun süreli yatırım tercih zamanı…