Oda müziğine taptaze bir soluk getirdi
Tekfen Holding kurucu ortaklarından Ali Nihat Gökyiğit bir söyleşimizde “ekonomik ilişkileri geliştirmede kültürel entegrasyonun da çok önemli olduğuna inandığım için o alanda ne yapabiliriz diye düşünmeye başlamıştım. Oda orkestrası çok uygun geldi ve 1992 yılında hemen bu orkestrayı kurduk” demişti. O günden bu yana tam 31 yıl geçti.
Tekfen Filarmoni geçtiğimiz yıl, kuruluşunun 30. yılında klasik müzikte sürdürülebilir bir anlayış ile ve yepyeni bir model olarak “O da Tekfen”i hayata geçirdi. Tekfen Vakfı’nın müzik tutkusunu oda müziğine taşımasıyla hayat bulan "O da Tekfen", Boğaziçi Üniversitesi iş birliğinde Albert Long Hall’de gerçekleştirilen ilk sezonunda yaklaşık iki bin genci klasik müzikle buluşturdu.
Bu haberin ve köşemizdeki diğerlerinin ayrıntıları için lütfen https://www.ekonomim.com/yasam-keyfi adresine geçiniz...
İstanbul’da kuklalar çeyrek asırdır festivale konuk oluyor
45 yıldır Karagöz oynatıyor Cengiz Özek. Türk kuklası Karagöz üzerine ilk sergisini, 1981 yılında 17 yaşındayken bugünkü Galatasaray’da bulunan Yapı Kredi Kültür Sanat’ın karşılığı Kazım Taşkent Sanat Galerisi’nde açtı. 1998 yılında Türk tiyatrosuna ve seyircisine kukla tiyatrosunu tanıtmak amacıyla, bugüne kadar düzenli bir şekilde gerçekleştirilen sanat yönetmenliğini üstlendiği “İstanbul Uluslararası Kukla Festivali’ni oluşturdu. Uluslararası İstanbul Kukla Festivali “100’de 25” sloganıyla bu yıl 25 Ekim – 5 Kasım tarihleri arasında perdelerini açıyor.
Anadolu’nun kültürel zenginliğinin temsilcisi altı kadına ödül
2020 yılında Anadolu’nun ortak kimliğine katkıda bulunan üretimlere dikkat çekmek amacıyla Baksı Kültür Sanat Vakfı tarafından Anadolu Ödülleri hayata geçirildi. Doğan Holding ana sponsorluğunda dördüncü kez gerçekleştirilen Anadolu Ödülleri’nin bu yılki ana teması “Söz Kadında”ydı. Ödüller, üretim sürecinde Anadolu’nun kültürel zenginliğini kucaklayan, ondan ilham alan, yenileyen ve dönüştüren kişilere verildi.
Keşfedilmeyi bekleyen hazine Çal’da İbrahim Çallı anısına sergi
Çal, keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibi duruyor. Geçtiğimiz günlerde sürdürülebilir sanat ortamının sağlanması adına Türkiye'nin genç yeteneklerine sanatsal platformlar sunan İyilik İçin Sanat Derneği’nin düzenlediği Cumhuriyet Sergisi için Çal’daydım.
“Dört Mevsim Divan” ilhamını doğadan alıyor
Benim için ayrıcalıklı mekânlardan birisi Divan Grubu’nun restoranlarıdır. En önce şunu söyleyebilirim yıllar içindeki ziyaretlerim, dostlarımla oralardaki buluşmalarım nedeniyle büyük bir anı birikimi sağlamışlardır belleğimde. Lezzetlerinden, hizmetten hep memnun kalmışımdır. İşte bu köklü deneyimi ve kaliteli hizmet anlayışını sürdürülebilirlik ve mevsimsellik yaklaşımıyla birleştiren bir projeye imza attılar geçtiğimiz günlerde. İnsanın ve doğanın ihtiyaçlarını karşılıklı düşünen bir prensiple, bir doğaya saygı projesi olarak hayata geçirilen 4 Mevsim Divan, sürdürülebilirliği bütünsel ve kapsayıcı bir yaklaşımla Divan restoranlarının işleyişine entegre etmeyi hedefliyor.
İsokyo’da rüzgârlar doğudan esiyor
Raffles İstanbul, Tokyo’yla İstanbul arasında bir lezzet yolu yaratmayı hedefleyen İsokyo’nun yeni menüsünü ve yenilenen atmosferini, cemiyet ve iş dünyasından misafirlerine tanıttı. Konukları hoş geldin konuşmasıyla karşılayan Raffles İstanbul Genel Müdürü Andrew Steele, Raffles İstanbul’un imza restoranı İsokyo’nun doğu ile batıyı bir araya getiren modern bir lezzet rotası çizdiğini ifade etti.
Michelin yıldızlı Şef Gordon Leung’un menüsü gelenek ve yenilik arasında
Shangri-La Bosphorus, Istanbul’un ödüllü restoranı Shang Palace, 10. yıl dönümünde Shangri-La Grubu Executive Chef'i Gordon Leung’u misafir şef olarak ağırlıyor. Michelin yıldızlı şefin Kanton mutfağına özel lezzetlerinin yer aldığı altı aşamalı bir akşam yemeği set menüsü eşliğinde konuklara özel bir gastronomi deneyimi sunuluyor.
Genç şefler “atıksız mutfak” için yarışıyor
“35 Yaş Altı 3 Şef Yarışması”, genç şefleri; mutfakta gıda atığını azaltma, sürdürülebilir malzemeler kullanma ve daha çevreci mutfak uygulamalarını geliştirme yönünde teşvik etme amacıyla düzenleniyor. Bu seneki yarışmada, “Gıdanın Geleceği için Atıksız Mutfak” teması ele alınacak.
Adana’nın en lezzetli haftasonu
Bu yıl 7’ncisi düzenlenen Uluslararası Adana Lezzet Festivali bir kez daha büyük bir katılımla gerçekleşti. Yoğun programım nedeniyle daha uzun kalmak istememe rağmen, Adana’da sadece 24 saat geçirebildim. Her seneki gibi fuar alanını yine keyifle dolaştım, birkaç etkinliği de katılabildim. Festivalin organizasyonu yine sevgili Haluk Özsevim’e ait, konferans programı ve sahne programı içerikleri ise sevgili Ebru Koralı tarafından hazırlanmıştı ve her şey olması gerektiği gibiydi…