Sinpaş Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik, bir grup iş insanı, öğretim üyesi, bürokrat, tıp doktorunun yer aldığı ortak yazışma grubuna mesaj gönderdi:
- Muhterem dostum, sevgili arkadaşım, hepimiz için güzel insan, Denizli’nin eşrafı sevgili Abdülkadir Uslu Cenabı Hakk’ın rahmetine kavuştu. Hepimizin başı sağ olsun. Allah rahmetiyle mukabele etsin.
Avni Çelik, mesajında vefat edenlerin arkasından sorulan soruyu anımsattı:
- “Nasıl bilirsiniz” diye sorarlarsa…
Ardından sürdürdü:
- Biz onu ehli sala, ehli hac, ehli umre ve iyi bilirdik. Cenabı Hak da iyi bildikleri cümlesine dahil eylesin. Efendimizin şefaatine nail eylesin.
Sonra grupta yer alan Mehmet Ulutaş, İhsan Çetiner, Selim Karahan, Nevzat Altunbüken, Bilal Özkan, Metin Kubilay, Kadir Satıcı, Yusuf Halef, İbrahim Nalbant, Dr. Nevzat Elmalı, Ayhan Erdoğan, Remzi Yedikardeş, Özcan Uluğ, Niyazi Musaoğlu, Bekir Hulusi Cansu, Hasan Hüseyin Yavuz, Ali Kütük ve Aziz Torun’un mesajları art arda sıralandı.
Grubun başkanlığını yürüten Enplus Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Yavuz, Denizli Organize Sanayi Bölgesi (DOSB) Başkanı Abdülkadir Uslu’nun cenaze töreni sonrası gruba şu mesajı yazdı:
- Bir güzel insanı cennete yolcu ettik. Mesajlarınızı okuyunca kalben sevildiğini bir kere daha gördüm.
- Ömrünü Denizli’ye hizmete adamış, organize sanayi bölgeleri kurmuş, OSB’ye cami yapmış, çeşitli sosyal tesisler kazandırmış.
- En son Denizli’nin merkezine üniversite camisi yapmış ki kendisinin vefatında hizmet etsin… Gasilhanesi tertemiz, havlular tertemiz, sabunlar kokulu…
- Cenazeyi son görenlerden İhsan Hocamız, “Yüzü çok mutlu görünüyordu” dedi.
- Denizli’de çeşitli sanayicilerin işlerini çözmüş, devletle ilişkilerde onlara yardımcı olmuş. Sanayicilerin işçileriyle veya kendi aralarındaki sıkıntılarda arabuluculuk yapmış, tarafları memnun edecek şekilde adaletli hareket etmiş.
- Hasılı, ne güzel insanmış. Cenaze töreninde bunları duyduğumda çok etkilendim.
- Her hafta görüşüyorduk. Kültürlü, inançlı, hoşgörülü, dost canlısıydı.
- Allah gani gani rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.
Aziz Torun, Hasan Hüseyin Yavuz’un cenaze töreni sonrasındaki mesajı üzerine İstiklal Marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un şu dizelerini paylaştı:
Rahmetle anılmak, ebediyet budur amma
Sessiz yaşadım kim beni nereden bilecektir
Torun, bu dizelerin ardından duygularını aktardı:
- Mısraların aksine rahmetle anılacak birçok eser ve gönül yapmış olarak göçmüş Abdülkadir kardeşimize ne mutlu.
Mehmet Büyükekşi’nin Başkanlığı döneminde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanvekilliği görevinde bulunan Denizli İhracatçılar Birliği önceki başkanlarından Süleyman Kocasert’e duygularını sordum, yazdı:
- “Havlu Kralı” olarak da bilinen Kadir Ağabeyimizin erken kaybı hepimizi çok üzdü. Ben dahil, pek çok kişinin hayatına bir şekilde dokunmuştur.
- Pratik zekası, ileri görüşlülüğü, tecrübesi ve “ağır abi”liği ile pek çok konuda ya yol gösteren ya da ara bulan olmuştur.
- Sözü dinlenen, sayılan, sevilen duayen sanayicimiz Kadir Abimizi çok özleyeceğiz.
- Çekirdekten yetişme, sanayici olmayı içselleştirmiş, sürekli üretmeyi düşünen, öğreten, paylaşan Kadir Abi gibi duayenlerin yerini doldurmak çok zor.
- Allah rahmet eylesin…
Denizli’deki iş dünyasına, tekstil sektörüne damga vuran Abdülkadir Uslu’ya Allah’tan rahmet diliyorum.
Mekanı cennet olsun…
‘Havlu Kralı’ başlığı atıldı, öyle de kaldı
DOSB Başkanı Abdülkadir Uslu, 2014 yılında Seval Uslu ile yaptığı röportajda “Havlu Kralı” olarak anılmasının öyküsünü şöyle anlattı:
- “Havlu Kralı” olarak anılmayı ben istemedim. Sanırım 1994 yılıydı. O dönemde Denizli Sanayi Odası Başkanı’ydım. Başlangıçta bize “havlucu” derlerdi. Oda başkanı olarak basın mensuplarıyla yakın görüşürdüm. Birisi, “Havlu Kralı” diye başlık attı.
Ardından ekledi:
- Halbuki öyle bir şey yok. Ben ne kadar üretiyorsam belki Denteks ve Özdilek de o kadar üretiyordu. Yani, bana gazete başlığında “Havlu Kralı” dediler, öyle de kaldı.
İflaslar da yaşadı, magazin sayfalarında manşetlere de çıktı
Denizli Organize Sanayi Bölgesi (DOSB) Başkanı, Denizli Sanayi Odası’nın, Denizli İhracatçılar Birliği’nin önceki başkanlarından Abdülkadir Uslu’nun vefatı üzerine başta 30 yıl çalıştığım Hürriyet Gazetesi olmak üzere, arşiv taraması yaptım.
21 Kasım 2002’de Hürriyet Gazetesi’nde yer alan şu başlık dikkatimi çekti:
- Abdülkadir Uslu geri dönüyor…
Haberi okudum:
- “Havlu Kralı” olarak bilinen Abdülkadir Uslu’nun Tümteks ve Boyasan şirketleri için açılan iflas davası geri çekildi. Magazin basınının gündemine Harika Avcı’yla yaşadığı ilişkiyle gelen Uslu, “3 ay içinde dönüyorum” dedi.
Haberde şu detaylar yer aldı:
- Mehmet Ali Erbil’in “Maisonette havlu” reklamları ve Harika Avcı’yla yaşadığı aşk macerasıyla tanıdık Abdülkadir Uslu’yu.
- Yıllık 100 milyon dolarlık cirosu, başlattığı ihracat atağıyla “Türkiye’nin havlu kralı” unvanını aldı.
- Ancak, yatırım için bankalardan kullandığı krediler sonrası sıkıntı yaşadı. Hacizler,davalar birbirini izledi.
- 1 Ocak 1999’da iplik fabrikasını 3 aylığına kapatarak işçileri ücretsiz izne çıkardı. Ardından “Maisonette” markasını Sanko’ya sattı.
- Zor geçen 2 yılın ardından Uslu’nun halka açık şirketleri Tümteks ve Boyasan, “İstanbul Yaklaşımı” kapsamına girdi, borçları yeniden yapılandırıldı, iflas davasından kurtuldu.
Atatürk’ün Rize’ye gelişinin 100. yılı
RENA İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Mataracı, davetiye gönderdi:
- Mustafa Kemal Atatürk’ün Rize’ye Gelişinin 100. Yıldönümü…
Bu başlık altında yer alan davetin içeriği şöyle:
- Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 17 Eylül 1924 tarihinde Rize’ye yapmış oldukları ziyaretlerinde, aile büyüğümüz Mehmet Mataracı’nın evinde ağırlanışının 100. yılı münasebetiyle düzenlenecek törene katılımınızdan mutluluk duyarız.
Gümrük ve Tekel eski bakanlarından Tuncay Mataracı’nın oğlu olan Sinan Mataracı, davetiyeyi gönderdikten sonra şu mesajı yazdı:
- Mustafa Kemal Atatürk’ün 17 Eylül 1924’te Rize’yi ziyaretinde ağırlandığı aile evimizi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devretmiştik.
Atatürk’ün ziyaretinin 100. yılının önemine işaret etti:
- Mustafa Kemal Atatürk’ün ziyaretinin 100. yılını çok önemsiyorum. 17 Eylül 2024’te gerçekleşecek törenin organizasyonunu ben üstlendim. Aile evimizdeki tören sonrası Atatürk Müzesi’nde kutlama yapacağız.