Normalleşmek güzel ve zordur

Orkun GÖDEK Bakış Açısı

Türk varlıklarını fiyatlamak zordur. Bunu, daha önce, sık aralıklarla konuşup tartışmaya çalıştık. Ancak, zor olduğu kadar da vazgeçmesi kolay değildir. Özellikle de yerel varlıklar nezdinde hisse senetlerini değerlendirirken. Şimdi bu konuştuklarımızı son 2-3 yılın politika hataları ile birlikte düşündüğümüzde tablo biraz daha farklı bir noktaya evriliyor: getiri arayışı. Konu, son derece önemli. İki bacağı var: i) varlıklar arasında yerel para birimi cinsinden olanlarda kalınması ve teşviki açısından ii) halka arzlar ve şirketlerin fonlanması noktasında. Teknik açıdan içinden çıkılması kolay başlıklar değil. Üstelik sosyal medyada tartışması konusu olacak kadar da basit değil.

Temelde Türk para politikası, büyük resimde ise Türk ekonomisi dengelenme-normalleşme çabası içerisinde. Kolay değil. Ancak, denge bulma çabası sürüyor. Öyle de olmalı. Evin içerisini biraz daha düzenli bir pozisyona geri çevirmek kolay değil. Zaman alacak. Bunun için seçimden bu yana belli başlı adımlar atılıyor. Ne gibi? Mesela KKM’den çıkış çabaları. Bu taraf da zor. Zaman alacak. 2-3 yılda yaptıklarımızı 2-3 günde terse çevirmenin belirli zararları olabilir. Kısa bir nefes alalım ve tekrar düşünelim: adımları atmaya başladığımız enflasyon seviyesi, liraya bakış açısı ve beklentilerin yönetimi ne noktadaydı? Zorlanacağız ve fakat yapmak zorundayız.

TCMB de bu yönde adımlar atıyor. Hafta sonu KKM’den çıkış için atılan adımlar ilk etapta herkesi aynı noktada uzlaşı ile buluşturmayabilir. Uzun süreçler alan hamlelerin terse çevrilmesi kısa zamanda olmuyor. Kolay da olmuyor. Basit yaklaşarak yatırım kararlarına olası etkilerini değerlendirmek lazım: dün, KKM’yi eleştiriyor muyduk? Politika faizi düşük diyor muyduk? Sıkılaşma istiyor muyduk? Daha yüksek sesle enflasyon konuşulsun istiyor muyduk? İdealini yerel seçimlerin takvimde yer aldığı bir ortamda yakalamak sanılan kadar kolay ve basit değil. Dahası yabancı yatırımcı cephesinde erozyona uğramış ve şimdilerde tamir edilmeye çalışılan bir güven ortamı var.

Türk hisse senetleri son 2-3 yılda farklı gerekçeler ile yatırımcı tabanını değiştirirken, genişletti. Bakış açısı ciddi bir farklılaşmaya uğradı. Masanın her iki tarafı tarihte aynı noktada buluşmakta zorlanırdı ama artık bu zorlanma daha bir ön plana çıkar oldu. KKM’den çıkış için atılan adımları konuşurken yerel varlıkları ve bilhassa hisse senetlerini daha bir ön planda tutmak gerekiyor. Seçimlerden sonra değişen tabloya da dikkatle eğilip incelemeye önem vermeli: yabancı yatırımcı payı %27’lerden %30’ların üzerine taşınmış halde. Girişler, çıkışlardaki yüksek momentum ile olmasa da gerçekleşiyor. Burada konuya manşet çıkaracak, süslü, “…şu kadar haftadır giriş oluyor, …aranın ardından ilk çıkış gerçekleşti” pozisyonundan daha farklı bakmalı. Yabancı yatırımcı da bizler gibi, sizin gibi, avantajını gördüğü her noktada yer alıyor, alır, yarın da alacaktır. Giriş-çıkışın kuralları çok zor değil. Matematik belli. Burada konuştuğumuz portföy yatırımları. Doğrudan yatırım değil. Alım da olur, satım da. “Kısa vadeli akım” kavramı buradan geliyor. Önemli olan “yatırım algısı” oluşturabilmek. Korumak. Kaybetmek, erozyona uğraması için çabalamak değil.

Yerel varlıklar ciddi bir ralli sürecinden geçti-geçiyor, muhtemelen geçmeye devam da edecek. Lira bazında BIST 100 endeksinde 18 Ağustos kapanışı ile birlikte %70, USD bazında ise %25 yükseliş gördük. Ne zamandan bu yana? 25 Mayıs. Gayet kayda değer. Stresin boşalmasından, havanın değişmesine, bakışın farklılaşmasından, atılan adımlar ve bunlara yönelik beklentilerin tamamı sepetin içerisinde. Mesele, performanstan ziyade tabanı koruyabilmek. Bugün yükseliş olur, yarın düşüş. Sermaye piyasaları bunun üzerine kurulu. Asıl gaye, ağaç-orman karmaşasına düşmemektir. Sizin dün düşündüğünüzden gidişat daha farklı bir noktaya doğru ilerliyor ise doğru sektörde, doğru zamanda, doğru şirket ile pozisyon alıp, bunu taşıyabilirsiniz. Bugün halka arzlardaki yatırımcı davranışları fazlası ile gündem oluşturuyor. Bu da bir trenddir. Her zaman konuştuğumuz bir durum değil. Yarın konuşmayacağımız anlamına gelmiyor. Kalıcı şekilde konuşacağımız anlamına da.

Net/net ezber kalıplar doğru yatırımcı davranışından uzaklaşılmasına neden olur. Yatırım mevzusunda kalıplar söz konusu olmaz. Kalıp ile düşünüp hareket etmek rasyonaliteden uzaklaşılmasına neden olur ki işte o büyük bir sorundur.

Tüm yazılarını göster