Nitelikli üretim için bilim şart...

Kritik alanlarda ihtiyaç duyduğumuz nitelikli insan gücünün üniversite- sanayi işbirliği ile sağlanacağını düşünenlerdenim. Katma değerli üretimin ve gelişimin yolu bilimden geçer. Bu tezi uzun yıllardır savunurum. Üniversite ve sanayi kuruluşlarını bu konuda yeterli adım atmadıkları için de eleştirmişimdir. Genç nüfusumuza rağmen halen nitelikli eleman konusunda önemli sorunlar yaşıyoruz. Gençlerimize daha fazla güvenmeli, onlara daha fazla şans tanımalıyız. Öğrencilerimizi okul döneminde iyi yetiştirir, hayata hazırlayabilirsek işte o zaman ne işsizliği ne de nitelik sorununu konuşuyor oluruz. Bunun yolu üniversite-sanayi birlikteliğinden geçiyor. Üniversiteler ve sanayi işletmeleri iç içe olmalı, kenetlenmeli. Dahası işletmelerde mutlaka bilim insanları yer almalı.

Sevinerek belirtmeliyim ki Bursa’da bu konuda olumlu gelişmelere şahitlik ediyoruz. Sonunda üniversiteler sanayicinin, sanayici de üniversitelerin gerçek manada farkına vardı. Politika yapıcıları da bu birlikteliğin gerçekleşmesi için olumlu adımlar atınca ortaya güzel görüntüler çıkmaya başladı. TÜBİTAK 2244 doktora programı bu birlikteliğin harcını oluşturdu. Bursa bu alanda Türkiye genelinde önemli bir başarı sağladı. Bursa Uludağ Üniversitesi ve Bursa Teknik Üniversitesi geçtiğimiz yıl ki uygulamaları ile dikkat çekmeyi başardı. Henüz 2 yıldır uygulanan program sayesinde doktora öğrencilerinin işgücüne katkısı gözle görünür oranda arttı. Sanayiciler de bu gelişmeden memnun. Üniversiteler 2020 yılında 50’ye yakın proje yaptı. 200’ye yakın işletme ile çalışmalar sürüyor. İşletmelerde çok sayıda bölümden her geçen gün sayısı artan doktora öğrencileri şu anda hem eğitimini sürdürüyor hem de üretime doğrudan katkı sağlıyor. Uzun yıllardır konuştuğumuz üniversite- sanayi birlikteliğinin bu seviyeye geldiğini görmek sevindirici.

Hedefini, temiz ve çevre dostu sanayi yatırımları ile yüksek teknolojili nitelikli üretim yaparak kent ve ülke ekonomisine katkı sağlamak üzerine kuran Bursa’nın önemli gelişmelere gebe olduğunu da söyleyebiliriz. Özellikle otomotiv, makine- metal, tekstil ve gıda sektörlerinde devam eden Ar-Ge yatırımlarının meyveleri ülke olarak özlemini duyduğumuz nitelikli üretimin çıktıları olarak yakın zamanda kendini gösterecektir.

Tüm yazılarını göster