Nissan ayrılmaz!

Okan ALTAN OTOMOTİVİN İÇİNDEN

21 yıllık Renault-Nissan İttifakı dönemi son mu buluyor derken, Renault pazarlama ve satış dehası Luca de Meo’yu Volkswagen Grubu’nun parlayan markası Seat başkanlığından transfer ederek, Nissan da Carlos Ghosn sonrası baştan aşağı değiştirdiği yeni yönetimiyle Sürdürülebilir Büyüme ve Kârlılığı Önceliklendirdiği Dönüşüm Planı’nı uygulamaya başlayarak stratejik ortaklığa endüstriyel kapasitelerin yeniden yapılandırıldığı bambaşka bir ivme kazandırıyorlar.

Ortak platformlar, paylaşımlı hizmetler ve dağıtım dahil ortak sinerjinin en üst düzeye taşındığı bu birliğe 2016’da Mitsubishi’nin de katılmasıyla rekabet gücü ve kârlılığı desteklemek üzere katma değerin derinleştirildiği bir global işbirliği modeli oluşturulmuştu. Böylece Datsun, Alpine, Venucia, Lada, Dacia, Infiniti ve Renault Samsung markalarının da dahil olduğu 122 fabrikalı ve toplamda 11 milyonluk üretime sahip bu hisse paylaşımlı ittifak, Toyota, Volkswagen ve General Motors gruplarının rekor satış adetlerini yakalayıp geçebilmişti. Eğer, son dakikada Peugeot SA ile birleşme kararı çıkmasaydı, Fiat Chrysler Grubu da, Renault ile ortaklık kuracak ve “sollanamaz” bir küresel otomotiv gücü ortaya çıkacaktı. Fakat şu anda bile yarım milyon çalışanıyla dünyada satılan her 9 otomobilden 1’i Renault Nissan Mitsubishi İttifakı’ndan çıkıyor!

Özellikle 2010’dan bu yana Nissan Leaf’in 500 binlik başarısının dahil olduğu “0 salımlı” araçlarda da son 11 yılda dünya lideri olarak 1 milyon elektrikli otomobil satan ittifak, geleceği elektrikli, bağlanabilir ve hatta otonom araçlarda görüyor.

Dikey yönetimi savunan Ghosn sonrası “bölgesel yönetim”lere daha çok ağırlık verilecek yeni yatay yönetim anlayışıyla; kim nerede hangi konuda güçlü ise, artık ittifak içinde daha çok sözü geçecek. Modellerde, pazarlarda ve teknolojilerde önemli güçlü yönler üzerine inşa edilecek sürdürülebilir büyüme, finansal istikrar ve kârlılık sağlamayı hedefleyen yeni global dönüşüm stratejisini takip edecek. Hatta, kârlı olmayan operasyonların ve ihtiyaç fazlası tesislerin gözden geçirildiği, yapısal reformların gerçekleştirileceği, kapasitelerin ve global ürün gamının 5’te 1 azaltılacak olmasına rağmen ittifaktaki tüm yeni üretimler, belki sayıları azalacak olsa bile fabrikaların kullanım oranlarının “Endüstri 4.0” uygulamalarıyla maksimuma çıkarılacağı temel bölgelere odaklı “referans” noktalarında gruplanacak.

Kaynakların daha özenli yönetileceği bu dengeli değişimde Ar-Ge’den yeni modellerin yatırımlarına yüzde 40’a varan ekonomi hedefleniyor. Ki, Renault tarafından da kullanılmaya başlanan “Nissan Üretim Yolu”, Fransızlara üretimde şu anda bile yüzde 15’i aşan avantaj sağlamıştı.

Yenileşim, ustalık, müşteri-odaklılık ve kalite gibi başlıklarda hazırlanmış plana göre Nissan, Çin, Kuzey Amerika ve Japonya’da referans oluşturuyor. Kilit pazarlarda daha fazla büyüme ve marka değeriyle Renault ise, Avrupa, Güney Amerika ve Rusya’da… Bölgelerdeki güçlü yönleri ve kârlılığı geliştirmeyi sürdürme amacıyla Mitsubishi de, Güney Asya ve Okyanusya’da lider olacak.

Verimlilik ve daha rekabetçi olma yönünde tüm ittifak ürünlerinin yarısını kapsayan “lider-takipçi” programı da başlatıldı. Yani, CMF-B altyapısını paylaşan Juke ve Clio örneğindeki gibi, her ürün segmentinde bir markanın en başarılı “ana” modelinin platformu, gövde mühendisliği ve teknolojileri, ittifak içindeki diğer markaların “kardeş” modellerine aktarılacak.

Örneğin, C-SUV segmentinde 2025 sonrasında Nissan, B-SUV’de de Renault başrolü oynayacak. Bölgesel tasarruf ve verimliliği artırma yolunda ürün yelpazesinin optimize edileceği rasyonelleşmede de, çok sayıdaki farklı model tek bir platforma indirilecek ve yerel tesislerin maliyet rekabetçiliğinin daha da arttırılarak etkinliğin güçlendirilmesi yaklaşımıyla aynı ürün farklı markaların fabrikalarında bile üretilecek.

Teknolojilerde de Intelligent Mobility gibi otonom işinde Nissan, bağlantılı ürünlerde Renault, Plug-In Hibrit konusunda da Mitsubishi önderlik yapacak… Küçük elektriklilerde Fransızların, büyük elektriklilerde de Japonların otoritesi kabul edilecek.

Diğer yanda belirlenen pazara göre, en kârlı yatırımı yapmak için temel modellere ve segmentlere odaklanıldığı, araçların geliştirme ve üretim süreçlerindeki karmaşıklığı da azaltan bu entegre çalışmalarda, Mercedes, Dongfeng ve AvtoVAZ ortak girişimleriyle de kaynaklar paylaşılıp, sabit maliyetler düşürülmeye devam edilecek.

Ölçeklenerek büyümeyi güvence altına alan, kilit pazarlara odaklanma ve temel ürünlerin önceliklendirildiği bu dönüşümün tüm ittifak markalarına sürdürülebilir ve kârlı performans sağlayacağı ortada!

O sebeple Endonezya üretimini kapatan, Barselona fabrikasını değerlendiren Nissan’ın, Datsun markasını durdursa ve bazı pazarlardan çıksa bile ittifaktan ayrılmayacağı, bu hafta göstereceği yeni elektrikli Ariya Crossover’ı ve Hintli Magnite B-SUV gibi modellerinin yanında yepyeni bir ekonomik B-Sedan modeliyle de ittifak içinde öncü olmaya devam edeceği de kesin!

Resmi evlilik değil de, birlikte yaşamak olarak tarif edebileceğimiz bu sağlam “kazan-kazan” ilişkisinin bozulması, neredeyse imkansız gibi!..

Tüm yazılarını göster