Nikel fiyatlarında yükseliş ve değişen talep

Şant MANUKYAN Ekofobi

Nikel son günlerde bakırı manşetlerden düşürdü ve ön plana çıkmaya başladı. Bir süredir bahsettiğimiz ama piyasa fiyatlarına yeni yeni yansımaya başlayan farklı bir talep türü bu fiyat hareketinin sorumlusu diyebiliriz. Konu biraz daha ayrıntıyı hak eder nitelikte. 

Önce üretici taraftaki ağır sıkletlere bakalım. Arz talep dengesini değiştirme gücüne sahip ülkelerin başında Endonezya geliyor.

Grafikte gördüğünüz üzere değiştiriyor da. Endonezya'dan gelen üretim artışı haberleri her zaman için nikel fiyatlarını baskılar. Endonezya (ve belli ölçüde Filipinler) kaynaklı arz artışının nedeni malum şüpheli Çin. Çin'in NPI üretimi de 2. ekte gördüğünüz üzere son 5 yıldır artıyor.

Dolayısı ile nikel fiyatları da bakır, alüminyum, demiş cevheri gibi diğer endüstriyel metallere oranla çok daha zayıf bir performans sergilemiş durumda. Düne kadar... Yukarıda bahsettiğim nikel tipi ağırlıklı olarak 2. sınıf tabir edilen ve içeriği yüzde 99,8'den daha az nikel olan üretim. 1 numaralı talep kaynağı paslanmaz çelik endüstrisi için nikelin 1 veya 2. sınıf olmasının pek önemi yok. Bu nedenle tercih daha ucuz olan 2. sınıf nikel oluyor. LME kontratlarını trade eden yatırımcılar aslında 1. sınıf nikel trade ediyor, kontratta minimum yüzde 99,8 saflık koşulu var. 

Son 1 ay içinde Nikel fiyatları hızla yükselmiş olsa da sene başında satıcılı bir seyir de görmüştük. Düşüşün tetikleyicisi olarak Tsingshan (paslanmaz çelik üreticisi) NPI'yı yani 2. sınıf nikeli 1. sınıf nikele dönüştürme prosesini geliştirdiğini açıkladı. Bu arzı çok daha fazla ve fiyatı ucuz olan nikel tipinden daha kaliteli nikel tipine rahat bir geçiş anlamına geliyor. 

Buraya kadar olan bölüm piyasadaki ayı fiyatlamasının temellerini oluşturan dinamikler. Boğa tarafında ise devreye zaman zaman değindiğim elektrikli araç talebi devreye giriyor. Ancak konu tek başına talebin büyüklüğü de değil. Talebin "niteliği". Evet 2. sınıf nikel 1. sınıfa dönüştürülebiliyor ancak ne pahasına? Kaynağı NPI olan 1. sınıf nikelin üretimi için yoğun enerji gerekiyor ve dolayısı ile de karbon ayak izi çok yüksek. Bu nedenle ESG (yeşil standartlar) endekslerinde bu işlemden geçmiş olan 1. sınıf nikel veya bu nikeli kullanan bir elektrikli araç "temiz" bir araç olarak kabul edilmeyecektir. Dahası bu konuda en hızlı ilerleyen ekonomik bölgelerden AB kendi otomotiv sektörünü haksız rekabetten (yani daha düşük maliyet) korumak için karbon vergisi yolu ile bu konuda hassas olmayan üreticileri cezalandırma yoluna gidecek. Elektrikli araç şirketlerini takip ediyorsanız bir süredir 1. sınıf nikel tedarikini sağlama almak için anlaşmalar yaptıklarını görüyorsunuzdur. Daha sert bir darbe ise çelik üreticilerinin "temiz" çalışmak zorunda kalması durumunda gelecek. Kısa vadeli bir hikâye olmasa da orta uzun vadede kaçınılmaz bir gelişme. 

Toparlarsam nikel fiyatları artık basit bir arz talep dengesi ile oluşmayacak. Önce elektrikli araç ardından çelik sektörünün karbon ayak izin kaygılarından etkilenerek arzı çok daha sınırlı nikel tipine doğru bir kayma söz konusu olacak. 19-20 bin aralığı klasikcilerle-ilericilerin çarpıştığı bir alan olarak okunabilir. Kırılma büyük bir hareketi tetikleyecek.

Tüm yazılarını göster