Çapa Öğretmen Okulu’ndan 1976 yılında mezun olan Tahsin Aşkan, ilk tayinini memleketi Kars’a istedi. 1976-1977 döneminde Çıldır Gölü’ne yakın bir okulda öğretmenlik yaptı. TÖB-DER üyeliği ve o dönemin siyasi gerilim ortamı, Ağrı Dağı eteğindeki Tuzluca’ya sürülmesine yol açtı.
İstanbul’a geçip Atatürk Eğitim Matematik bölümünü bitirdi. Kendisi gibi öğretmen olan eşiyle birlikte İstanbul’da görev yapmaya başladı. 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle birlikte kendine yeni yol haritası çizmeyi denedi:
- Eve iki öğretmen maaşı giriyordu ama biri kiraya gidiyordu. Çocuklara dönük iki kitap yazdım. 1982 yılında Emekli Sandığı’ndan borç aldım. Bir bölümünü Cumhuriyet Altınına yatırdım. Kitapları 1983’te bastırıp kendim pazarladım, 110 bin lira kazandım.
O günlerde resim öğretmeni olan kardeşi Özer Aşkan, oturdukları evin alt katında seramik kap denemeleri yapıyordu. İlk yaptığı ürünler nikah şekerlerine dönük kaplardı. Tahsin Aşkan, kardeşine pazarlama desteği vermek üzere kolları sıvadı:
- Selamet Şekerleme’den 600 bin parçalık sipariş aldım. Şirketin sahibi Bedri Bey,“Ürettiğiniz kapların hepsini bana getirin, başkasına götürmeyin” dedi. 2 yıl kadar Selamet Şekerleme ile çalıştık.
Matematik ve resim öğretmeni oğullarının adım adım ticarete yönelmeleri, öğretmen olan babalarını kızdırdı. Buna rağmen, öğretmenlikle üretimi ve ticareti birlikte yürütmekten geri durmadılar:
- Kardeşim Özer, yetenekliydi. Bana da seramikleri fırınlama işini önerdi.
Derken işler biraz büyüyünce İdealtepe’de bir dükkan kiralandı. İdealist öğretmen baba yine kıyameti kopardı:
- Siz öğretmensiniz. Ne işiniz var ticarette?
Tahsin Aşkan, babasını yatıştırmaya çalıştı:
- Öğretmenlikle seramik kap işini birlikte yürütüyoruz.
İşler büyüdükçe Tahsin Aşkan, babasına çaktırmadan öğretmenliğe nokta koyma hedefini belirledi:
- 1984 yarıyıl tatilinde öğretmenliği bırakmayı planlıyordum. Ocak ayında bir gün okula geç kaldım. Müdür ile o gün ters düştük. Hemen eve döndüm. Bir daha da okula gitmedim. Babam, öğretmenliği bıraktığımı öğrenince kıyameti kopardı.
Aşkan kardeşler, 1984 yılı sonuna kadar nikah şekeri seramikleri üretmeyi sürdürdü. Derken onlara tuzluk-baharatlık eklendi:
- Kasım 1984’te işlerin durgunlaşmasını ilk kez yaşadık. Bunun üzerine ürün çeşitlendirmeye kafa yorduk. Örgü tabak üretimine yöneldik. Bu tabaklar nişan, düğün, bayram çikolatası kabı olarak benimsendi.
Aslında Aşkan kardeşler, 1983 yılında nikah şekeri kaplarıyla başladıkları üretimle bugünkü Kar Porselen’in temelini öğretmen iken atmış oldu. 1994 yılında yaşanan kriz, Aşkan kardeşleri de olumsuz etkiledi. İşlerdeki yavaşlama, tıkanma 1999’a kadar sürdü:
- 1999 yılında işi kapatma noktasına gelmiştik. O günlerde Türkiye’ye üretimle yeni giren Honda’nın bayiliğini almayı düşündük. Sonunda bildiğimiz işe yüklenme kararı aldık. İtalyan markalara denk sofra ürünlerine odaklanmayı seçtik.
Porselen sofra ürünleri üretimi işlerini tetikledi:
- Ukrayna’dan beyaz kil ithal edip kendimize farklı alan yarattık. El dekorasyonu da işimize yaradı. Fiyatlarımızın uygun olması 2001 krizinde önümüzü açtı.
Kar Porselen’in Çayırova’daki fabrikasında kurucu ve Yönetim Kurulu Başkanı Tahsin Aşkan ve Genel Müdürlük görevini yürüten oğlu Erbil Aşkan’la buluştuk.
Tahsin Aşkan, Çayırova’daki fabrika arsasını 2000 yılında aldığını anımsadı:
- Çayırova’daki fabrika yatırımı öncesi oğlum Erbil’e düşüncesini sordum. 2-3 gün düşünme süresi istedi. Sonra, “Tamam, ben porselen işinde varım” dedi. 2002 yılında Çayırova fabrikasına taşındık.
Sabancı Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu olan Erbil Aşkan da o günlere uzandı:
- Ben aslında porselen işini yapmak istemiyordum. Sonra düşündüm, babamla birlikte porselen işine odaklanma kararı verdim.
Tahsin Aşkan, 2011 yılından sonra Çayırova fabrikasında mücadele ettiklerini vurguladı:
- 2014’te Bonna markamızla HORECA’ya (otel, restoran, kafe) yöneldik.
Erbil Aşkan araya girdi:
- Adetsiz sipariş aldığımız günler de oldu.
Tahsin Aşkan, Kar Porselen’in Bonna markasıyla ulaştığı düzey konusunda oğlunun hakkını teslim etti:
- 2011’den itibaren yaşadığımız büyümede Erbil’in büyük rolü var. Şu anda biri de Bilecik Pazaryeri’nde olan iki fabrikamızda üretim yapıyoruz. 1000 kişi istihdam ediyoruz.
Erbil Aşkan, 2005 yılından sonraki bir detayı aktardı:
- “Fine China Porselen” adlı ürünümüz öne çıktı. Normal porselenden çok daha ince, zarif ve dayanıklı bir ürün. Onun dışında seramik kap üretimimizde yüzde 95 ihracat yapıyorduk. 2012’den itibaren tamamen porselene döndük.
1983 yılında evin altındaki küçük atölyede temelleri atılan Kar Porselen, 2022 yılını 883 milyon liralık ciroyla geride bıraktı, bu yıl için yüzde 40 büyüme hedefi koydu.
Şirketin üretiminin yaklaşık yüzde 60’ına denk gelen Bonna markalı ihracatı 100 ülkeye uzandı…
Dünyada sadece HORECA’ya üreten 5 tesisten biri olduk
Kar Porselen-Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan, perakendeye dönük mağazalarının olmadığını, Türkiye’de 80’i aşkın iş ortağı ile çalıştıklarını belirtti:
- Dünyada sadece HORECA’ya (otel, restoran, kafe) üretim yapan 5 tesisten biri olduk.
İspanya pazarına ilk girişlerini anımsadı:
- İspanya’da ilk aşamada fuarda standımız bile olmadı. Elimizde çanta, fuardaki kafelerde tanıtım yapıyor, müşteri peşinde koşuyorduk. Kimileri, “Kendi markanızla İspanya’ya giremezsiniz” diyordu. Şu anda İspanya en büyük pazarlarımız arasında yer alıyor.
Önde gelen ihracat pazarlarından bazılarını şöyle sıraladı:
- Mısır, İtalya, Rusya, Meksika, İsveç, Fransa, Almanya ve İsrail. Ayrıca distribütör ağımız Slovakya, Nikaragua, Filistin, Ruanda ve Fildişi Sahili’ne kadar uzattık.
Ardından ekledi:
- ABD ve Uzak Doğu’da da yeni pazar arayışlarımız sürüyor.
Fabrikalara yapılan yatırımı merak ettim, hesapladı:
- Çayırova ve Pazaryeri tesislerindeki toplam yatırımımız 100 milyon doları buldu. Pazaryeri fabrikamız 20 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 95 bin metrekarelik alanda yer alıyor. Çayırova fabrikamız 10 bin metrekare kapalı alana sahip.
Yıllık üretim miktarına işaret etti:
- Yılda 40 milyon parça üretim yapıyoruz.
3-4 milyon dolarlık GES ile elektriğimizin yüzde 50’sini üreteceğiz
Kar Porselen-Bonna Genel Müdürü Erbil Aşkan, 3-4 milyon dolarlık yatırımla fabrikalarına güneş enerjisi sistemi (GES) kuracaklarını bildirdi:
- 4.5 megawat kapasiteli GES’teki üretim, fabrikalarımızda tükettiğimiz elektriğin yüzde 50’sini karşılayacak.
Bunun çevresel etkisini hesapladı:
- Bu sayede 3 bin 500 ton karbondioksit salımını engellemiş olacağız. Bu, 300 bin ağacı kurtarmak anlamına geliyor.
Üretimde ulaştıkları tasarruf konusunda şu verileri paylaştı:
- Makinalarımızda yaptığımız düzenlemelerle yüzde 80 elektrik tasarrufu sağlıyoruz. Ayrıca atık suyun yüzde 80’ini üretimde yeniden kullanabilecek bir dönüşüm programı uyguluyoruz.
“Fine China” adlı ürünleriyle ulaştıkları avantaja işaret etti:
- Standart porselene göre 200 derece daha düşük sıcaklıkta sertleşebiliyor. Ayrıca yeni nesil fırınlarımız sayesinde yüzde 30 daha az doğalgaz tüketiyoruz.